28 Şubat’ta tanklar böyle yürümüştü

Olaylar
Türkiye’yi 28 Şubat süreciyle tankların Sincan’da yürümesiyle yüzleşti. 30 Ocak 1997’de Sincan Belediyesi’nin düzenlediği Kudüs gecesine İran büyükelçisinin misafir olması ve s...
EMOJİLE

Türkiye’yi 28 Şubat süreciyle tankların Sincan’da yürümesiyle yüzleşti. 30 Ocak 1997’de Sincan Belediyesi’nin düzenlediği Kudüs gecesine İran büyükelçisinin misafir olması ve sergilenen tiyatroyu bahane eden cuntacılar, hükümete tepki olarak Sincan’da tankları yürütmüştü.

BİR "BALANS AYARI"

Dün yapılan operasyonda gözaltına alınan dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir, tankların yürütülmesini "Demokrasiye balans ayarı" olarak nitelemişti.
 
PAŞALARLA İSTİŞARE EDİLDİ

Dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Güven Erkaya ise ölümünden kısa süre önce, Emekli Büyükelçi Taner Baytok’un kaleme aldığı ‘‘Bir Asker, Bir Diplomat’’ kitabında Sincan’da tan yürütülmesi için nasıl bir çalışma yaptıklarını şöyle anlatıyor:

“Bu, böyle devam edemezdi. Bir MGK toplantısından sonra Genelkurmay’da Kara Kuvvetleri Komutanı Hikmet Köksal ve Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir paşalarla bir araya geldik. Ne yapacağımızı konuştuk. Hikmet Paşa, ‘‘Hükümetin bir şey yapacağı yok, bizim bir şey yapmamız lazım, bunu halk bizden beklemektedir. Ben Genelkurmay Başkanı’nın da emrini alıp planlanmış bir program tahtında tatbikata katılacak tank birliklerini Sincan’dan geçirterek eğitim alanına oradan gönderirim’ dedi.

SİNCAN PALET SESİYLE UYANDI

4 Şubat 1997 sabahı Sincan halkını müthiş bir palet gürültüsüyle uyandıran 15 tank, 20 zırhlı kariyerden oluşan konvoy Sincan’ın ana caddesinden ağır ağır ilerken bazı medya kuruluşlarına da bu geçidi görüntülemeleri için haber verilmişti. Öyle ki bazı gazeteler fotoğraflamaya yetişmeyince tanklar akşamüstü yeniden yürütülmüştü.

Şimdi AK Parti Milletvekili olan gazetesi Şamil Tayyar Sincan’da tankların yürütülmesi olayına ilişkin çok konuşulan şu bilgiyi paylaşmıştı:

KAMİL KALK MANŞET YÜRÜYOR

"Bir çok gazetenin muhabiri gece yorgun düşüp Ankara’ya dönerken sadece Sabah muhabirleri Cemal Doğan ile Kamil Elibol Sincan’da kaldı. Gazetenin kendileri için tahsis ettiği otomobilde gecelediler.
4 Şubat sabahı saat 08.00 sularında tank paletlerinin gürültüsü, Sincan sokaklarında duyulmaya başladı. Sabah’ın aracı da bu gürültüden sallanmaya başlayınca yerinden fırlayan Cemal, hemen fotoğraf makinesine sarıldı.

Diğer taraftan Kamil’i uyandırmaya çalıştı. Tankların giderek kendilerine yaklaştığını gören Cemal, uyanmakta güçlük çeken Kamil’i şu sözle ikna etmeye çalıştı: ‘Kamil kalk, manşet yürüyor.’
Kamil kalktı ama fotoğraf makinesi soğuktan donmuştu. Cemal, Sincan’da dolaşan tankları ayrılana kadar görüntüledi.

TANKLARI İKİ KEZ YÜRÜTTÜLER

Bu arada ilginç bir gelişme yaşandı. Tank görüntülerinin Sabah tarafından çekildiği duyulunca, başta Hürriyet olmak üzere çok sayıda gazete o fotoğrafların peşine düştü. Ama Sabah, fotoğrafları vermedi.
Bunun üzerine bazı gazetelerin üst düzey yöneticileri, Genelkurmay’ı arayarak tankların Sincan’da ikinci kez yürütülmesini sağladılar. Aynı gün saat 16.00 sularında tanklar ikinci kez Sincan sokaklarında tur attılar. Böylece, tank yarışında geride kalan medyamız muradına erdi.

BÜYÜK BAŞLARINIZ ARAMIŞ

Fakat buna en çok bozulan ilk fotoğrafları çeken Cemal Doğan’dı. Tanklar ikinci kez yürütülürken bir komutana yanaşıp sordu: ‘Komutanım ne oldu?’ Komutan: ‘Tankları bakıma götürüyoruz.’
Cemal yeniden devreye girdi: ‘O zaman niye ters istikamete gidiyorsunuz?’ Komutanın şu sözü tarihe geçecek nitelikteydi: ‘Ne sorup duruyorsun? Sizin büyük başlarınız aramış. Döndük geldik.’

AA’DAN TARİHİ SERVİS

Anadolu Ajansı ise 28 Şubat sürecine damga vuran tankların yürümesi olayını bugün abonelerine arşiv görüntüsü olarak servis etti. Sincan’ın Atatürk Caddesi’nde dakikalar süren geçişte askerlerin de yol kenarlarında çevre güvenlik nöbeti tuttuğu görülüyor.

TANKLAR, DEMİREL, ERBAKAN, ÇİLLER, KOMUTANLAR VE BİR…

AA’nın servis ettiği videoda ayrıca tarihi 28 Şubat kararlarının alındığı MGK toplantısından görüntüler de yer alıyor. Videoda, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Başbakan Necmettin Erbakan, Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller ve komuta kademesi görülüyor. Kaydın sonunda ise dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir’in basın mensuplarına yaptığı açıklama var.

Haber 7