17 Aralık operasyonundan kim daha çok zarar gördü?

Olaylar
Engin Dinç’in röportajı  17 Aralık operasyonu sonrası hem AK Parti’yle ilgili iddialar, hem Fethullah Gülen Cemaati kamuoyunda çokça konuşuldu. İki taraf arasında yaşanan bu gerilimden kimi...
EMOJİLE

Engin Dinç’in röportajı 

17 Aralık operasyonu sonrası hem AK Parti’yle ilgili iddialar, hem Fethullah Gülen Cemaati kamuoyunda çokça konuşuldu. İki taraf arasında yaşanan bu gerilimden kimin karlı kimin zarar ederek çıktığı konusunda kafalar karışık. Gelinen süreçte ise Ergenekon ve Balyoz davalarının yeniden görülmesi şeklinde bir yola girildi. AK Parti ve Cemaat tarafında yaşanan hasarın tespiti ve Ergenekon ile Balyoz davalarının yeniden görülmesi ihtimalini yazar Fikri Akyüz’le konuştuk. 

Öncelikle 17 Aralık operasyonu ve ardından yapılmak istenen 25 Aralık’taki operasyonların hedef aldığı Başbakan Erdoğan ve AK Parti Hükümeti’nin, bu süreçte ne kadar yara aldığını düşünüyorsunuz? Operasyonu gerçekleştirenler istediğini elde etmiş midir? 

Ben bu süreçte Ak Parti’nin sonuç itibariyle yara aldığı kanaatinde değilim. Ama şu var: 17 Aralık’tan itibaren 2-3 gün boyunca Ak Parti’de 2-3 puanlık kayıp olduğunu düşünüyorum. Fakat 20’sinden sonra işin içinde uluslararası aktörler ile yerli piyonların ittifakı olduğuna dair sağlam bir emare baş gösterdi. Bu hissedilince Ak Parti tekrar toparlandı, hatta oylarını eskisine nazaran 1-2 puan artırdı diye düşünüyorum.

Operasyonu gerçekleştirdiği iddia edilen ve Fethullah Gülen cemaatiyle bağlantılı olduğu paralel devletin bu operasyonlarının devamının gelmesi mümkün müdür? Hatay’da durdurulmak istenen TIR bu operasyonlarla bağlantılı mıdır? 

Hatay’daki TIR meselesi, tamamiyle Erdoğan’ı uluslararası mahkemede yargılatma amacı güden karanlık bir operasyondu. TIR’da suç aletleri vardı anlamında söylemiyorum ama birileri, birilerine “Bu TIR’da teröristlere verilecek silahlar var” dedirtmek amacını ve temennisini güttü. Hürriyet’te Tolga Tanış’ın haberi, bu amacı gerçekleştirmek isteyenlerin tıynetini ortaya koyan bir turnusol kağıdı işlevini gördü. Bu arada Ak parti’ye yeni operasyonlar yapılacağını kestirebiliyorum. Zira ok yaydan çıkmış vaziyette. Akıl da seyahate çıkmış vaziyette.

Fethullah Gülen’in yazdığı mektubun bir barış arayışı olduğunu düşünüyor musunuz? Cemaat bu noktadan sonra bir geri adım atar mı yoksa yaşananları bir varlık mücadelesi olarak görüp mevcut çizgisinde devam mı edecektir? 

Cemaat geri adım atmayacaktır. Zira, Ak parti geri adım atmayacaktır. Ak Parti, devlet içindeki bir oluşumun bertarafı için azami çaba gösterecektir. Ama tahmin ve temenni ediyorum ki bu oluşumu bertaraf ederken Cemaat’e mensup insanlara karşı bir cadı avı başlatmayacaktır.

17 Aralık operasyonunu gerçekleştirdiği iddia edilen Fethullah Gülen cemaatine yönelik olarak bu operasyonlar sonrası çok büyük tepki var. Fethullah Gülen’e ise özellikle beddua görüntülerinin yer aldığı video sonrası büyük tepki oldu. Siz bu operasyonlar sonucu orta ve uzun vadede Cemaatin büyük yara alacağını düşünüyor musunuz? 

Fethullah Gülen’in beddua olarak nitelendirilen konuşması Cemaat içinde de önemli oranda tepki aldı. Keza, Cemaat’e yakın Zaman, Bugün, Today’s Zaman, STV gibi yayın organlarının yazı ve haberleri çok agresif bir boyut aldı. Ama şunu da eklemeyi vicdani bir borç telakki ediyorum. Hükümete yakın medyada da çok agresif bir yayın politikası güdülüyor. Bu tür yayınlar meseleyi daha da derinleştirmekten başka bir işe yaramaz. Yargı ve Emniyet’te subjektifizmin şaha kalktığı bir oluşumun bertarafı başka bir şeydir, Cemaat’e iyi niyetle bağlı olan insanların rencide edilmesi başka bir şey. Ak Parti politikalarına karşı olmak başka bir şey, işi döndürüp dolandırıp Erdoğan’ı yargı ve emniyet vasıtasıyla devirme azmini göstermek başka bir şey.

Son zamanlarda Ergenekon ve Balyoz davalarının yeniden görülmesi yönünde bir takım atılacağı konuşuluyor. Bu davalarda haksız bir takım suçlamalar ve mağdurlar olduğu yorumlarına katılıyor musunuz? Siz bu davaların yeniden görülmesi fikrine nasıl yaklaşıyorsunuz?  Askeri vesayet geri dönüyor yorumları gerçekçi mi? 

Şu açıdan vicdanen müsterihim. Yaklaşık 3 yıldır Ergenekon ve Balyoz davalarında ciddi hukuk ihlalleri olduğuna kani olduğum için bunu hem televizyonlarda söyledim hem yazılarımda belirttim. Bu davaların esasına ilişkin bir itirazım olmadı. Bugün gelinen noktada bu davaların yeniden görülmesini talep etmek vicdanın bir gereğidir. Ama bu konuda vesayet rejiminin koç başlarından Barolar Birliği ile yan yana görüntü vermek ciddi riskler ve sıkıntılar doğurur diye düşünüyorum.