Amerikan Kongresi’nde Türkiye Dostluk Grubu Eş Başkanı ve Demokrat Parti Virginia milletvekili Gerry Connolly, “dünyanın giderek daha kırılgan hale gelen bir bölgesinde istikrarlı, güçlü ve demokratik bir Türkiye’ye ihtiyaç olduğunu” vurgulayarak, ABD ve NATO olarak ‘”stratejik açıdan değerli müttefik” Türkiye’yi bu yönde desteklemeleri gerektiğini söyledi.
Atlantik Konseyi’nde Türkiye-Rusya ilişkilerinin konu alındığı panelde konuşan Connolly, turizm, enerji, vizesiz seyahat gibi alanları örnek vererek son yıllarda bir yakınlaşma içerisine giren iki ülke ilişkilerinin, dış politikalarında özellikle Suriye konusundaki ayrışma, Rusya’nın Suriye’ye müdahalesi ve Türk hava sahasını ihlal eden bir Rus uçağının düşürülmesinden sonra bozulduğuna dikkati çekti.
İlişkilerin bundan sonra nasıl bir seyir izleyeceğinin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Türkiye ile bu gerilimli dönemden nasıl bir ders çıkaracağına ve bunun Rusya’nın çıkarlarına yararı mı, yoksa zararı mı dokunduğu noktasında vereceği karara bağlı olduğu görüşünü dile getiren Connolly, Rusya’nın Türkiye’ye yönelik mevcut saldırgan politikasının Amerika, NATO ve Avrupa’yla ilişkilerini fazla zedelemediğini fark etmesi halinde izleyeceği yolu da değiştirmeyeceğini belirtti.
Connolly, ABD ve NATO bunu önlemenin bir yolunun, “NATO müttefiki ve Ortadoğu’ya açılan kapı” konusundaki Türkiye’yi güçlendirmekten geçtiğini, bunun da ortak değerlere dayanan Türkiye’deki kurumların kuvvetlendirilmesi ve Türkiye’ye iç sorunlarını demokratik şekilde yardımcı olunmasını içerdiğini kaydetti. Connelly, NATO’nun Rusya ile başta olmak üzere bölgedeki gerilimleri düşürmede NATO müttefiki Türkiye’ye yardımcı olarak, “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur” sözünün yanlışlığını kanıtlaması gerektiğini söyledi.
Bununla birlikte, Türkiye ile Rusya arasında olası bir tekrar yakınlaşmanın, “otoriter” bir Rusya ile potansiyel anlamda “otoriter” bir Türkiye’nin ortak değerlerini temel alması halinde bunun hem ABD hem NATO için önemli bir kayıp olacağını ifade etti.
Connelly, yakın geçmişte Ukrayna, Gürcistan, Yukarı Karabağ gibi meseleler yüzünden ihtilaf yaşayan Türkiye ve Rusya’nın dış politikalarındaki en önemli ayrışmanın ise Suriye’de olduğuna değinerek, Rusya’nın aslında uçağı düşürülmeden önce defalarca uyarıldığına dikkati çekti.
ABD ve NATO’nun Türkiye’nin hava sahasını koruma hakkı olduğunu yeniden teyit ettiğini hatırlatan Connelly, Türkiye’nin aslında Rus uçağını düşürmeden yaptığı uyarılar yoluyla ve düşürdükten sonra da “itidalli” davrandığını ancak nihayetinde Rusya’ya bir NATO müttefikinin hava sahasını hedef alan saldırgan eylemlerin sonuçlar doğuracağını gösterdiğini belirtti.
‘Erdoğan ve Putin meseleyi kişiselleştirdi’
Connelly, iki ülke arasındaki ihtilafın aslında kişisel bir doğasının da bulunduğu, Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu ihtilafı biraz kişisel boyuta taşıdığı görüşünü de dile getirdi.
ABD ve NATO müttefiklerinin Rusya’nın bölgedeki davranışını mümkün olduğu kadar şekillendirme büyük bir sorumluluğa sahip olduğunu kaydeden Connelly, Türkiye’nin 1952’den bu yana stratejik açıdan değerli bir NATO müttefiki olduğuna işaret ederek, “Bana göre dünyanın giderek daha kırılgan hale gelen bu bölgesinde içinde bulunduğumuz durum istikrarlı, güçlü ve demokratik bir Türkiye’yi gerekli kılıyor” diye konuştu.
Connelly, Rusya’nın Türkiye ile arasındaki gerilimin azaltılması ve olası bir yeniden yakınlaşmanın koşullarını kendisinin belirlemesine izin verilmesi halinde bunun NATO’nun uzun vadeli çıkarına zararı olacağını savundu.
‘Rusya Kürt sorununu Türkiye’ye karşı kullanıyor’
NATO müttefiklerinin Türkiye’ye Kürt sorununu çözmede yardımcı olması gerektiği fikrini de dile getiren Connelly, PKK ile çatışmaların ülkenin belli kesimlerinde güvenlik durumunu aşındırdığını ve Türkiye’nin ABD’nin Suriye’de PYD ile işbirliği yapmasından da oldukça rahatsız olduğunu söyledi.
Connelly, PYD geriliminin Rusya’ya Kürt meselesini Türkiye’nin çıkarlarına sorun yaratmak için kullanma olanağı verdiği değerlendirmesinde bulunarak, Rusya’nın elinden bu kozun alınması ve NATO ile Türkiye’nin önceliklerinin daha fazla uyumlaştırılmasının önemini vurguladı.
IŞİD’e karşı savaşta Suriye’de PYD, Irak’ta da Peşmerge güçlerini desteklemenin ABD’nin çıkarına olduğunu savunan Connelly, bu konuda Türkiye ile yaşanan ihtilafa bir çözüm bulunmasının çok önem taşıdığını çünkü ABD’nin IŞİD’e karşı savaşta oldukça kararlı olduğunu kaydetti.
Türkiye’ye basın özgürlükleri eleştirisi
Connelly, Türkiye’nin Rusya ile ilişkilerini yürütürken eli güçlü olması gerektiğini de belirterek, bunun Türkiye açısından, “otoriter bir Rusya’yla demokratik bir NATO müttefiki olarak yüzleşmek” anlamına geldiğini kaydetti.
Türkiye’deki demokratik ve sivil toplum kurumlarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Connelly, “Türkiye’de basın özgürlükleri ve barışçıl muhalefete yönelik son dönemdeki baskılar sadece kaygı uyandırıcı değil aynı zamanda Türkiye içerisindeki durumu istikrarsızlaştırıyor. Aynı zamanda NATO müttefiklerinin Türkiye’nin yanında durmasını da zorlaştırıyor. Rusya NATO üyesi herhangi bir ülkedeki demokratik noksanlıkları kesinlikle kendi lehine kullanacaktır” dedi.
Connelly ayrıca bir soru üzerine, Türkiye’nin AB sürecinin öneminin altını çizerek, bu süreçten uzaklaşmanın Türkiye’de anti-demokratik eğilimlerin güçlenmesine yol açtığını, ABD’nin Avrupa’yı Türkiye’nin üyelik sürecini canlandırmaya teşvik etmede daha fazla çaba sergilemesi gerektiğini söyledi.