Eski İngiltere Başbakanı Tony Blair, Türkiye’nin dünyadaki en ilginç ülkelerden biri olduğunu belirterek, “Çünkü, Türkiye hızla değişen, iddiaları olan, sıra dışı, mükemmel bir ekonomik potansiyeli olan bir ülke. Dış dünya, bugün Türkiye’ye odaklanmış vaziyette ve belki geçmişte hiç olmadığı kadar bu ülkeyi yakından izliyor” dedi.
Bilgi Üniversitesi Santral kampüsünde dün yaptığı “Küreselleşmenin Krizleri ve Fırsatları” başlıklı konuşmasında Blair, dünyanın hızla değiştiğini, karşı karşıya kalınan zorlukların küresel ve çok uluslu olduğunu, çözümlerin de küresel ve çok uluslu olması gerektiğini vurguladı.
Blair, “Ülkeleri ve insanları giderek birbirine daha da yakınlaştıran küreselleşme sürecinin fırsat ve tehlikeleri aynı anda beraberinde getirdiğini” belirtti.
Blair, “Türkiye ve İngiltere’nin birçok ortak noktası bulunuyor. Bunlardan biri futbola olan tutkuları” diye başladığı konuşmasının başında Türkiye Milli Takımı’na Azerbaycan maçı için başarı diledi.
Açık mı kapalı mı?
Değişen dünya düzeninde ekonomik, politik ve kültürel sorunlar belirdiğini belirten Blair, “Eski kafayla yeni sorunlara çözüm getirmek mümkün değil. Burada önemli olan, bu süreci çeşitlilik yarattığı için bir fırsat olarak mı, yoksa kimliklerimize karşı bir tehlike olarak mı gördüğümüz. Bu, dönemimizin en önemli sorunu. Yani küreselleşme sürecine açık mı yoksa kapalı mıyız?” diye konuştu. Küresel sorunların çözümü için ulusal mutabakatın zorunlu olduğunu hatırlatan Blair, “Ortadoğu barışı konusunda karamsar değilim. Aksine iyimser ve idealistim. Demokrasi bir davranış biçimidir, basın ve düşünce özgürlüğüdür” dedi.
Türkiye’yi izliyor
Türkiye’nin dünyanın yükselen yıldızı olduğunu kaydeden Blair, şunları söyledi: “Türkiye, şu anda dünyadaki en ilginç ülkelerden biri. Çünkü hızla değişen, iddiaları olan, sıra dışı ve ekonomik potansiyeli mükemmel olan bir ülke. Türkiye, dünyada gittikçe önemli rol oynamaya başlıyor, çok yetenekli, istisnai, müstesna insanların olduğu bir ülke. Dış dünya bugün Türkiye’ye odaklanmış vaziyette ve belki geçmişte hiç olmadığı kadar Türkiye’yi yakından izliyor. Hiç şüphe yok ki Türkiye’de ilerleme ve hem kendine hem de geleceğe güven var.”
İdeoloji yüzyılı
Blair, 21. yüzyılın, temel siyasi ideolojilerin yüzyılı olacağını düşünmediğini dile getirerek, içinde bulunduğumuz yüzyılın daha çok kültürel ve dini ideolojilerin yol açtığı çatışmalardan etkileneceğine dikkati çekti.
Blair, “Bunun için bizlerden farklı olan insanları tanımalıyız. Onlar hakkında bilgi edinmeliyiz ve gerçek anlamda dünya vatandaşları olabilmeliyiz. Bu dünyanın, birbirimizi anlayıp, saygı gösterdiğimiz bir dünya olduğunu görelim ve kabul edelim” dedi.
Blair, “Ancak ve ancak başkalarına karşı açık fikirliyseniz, o zaman onlarla uyum içerisinde yaşayabilirsiniz” diyerek, gerek kendi ülkesinde gerekse Avrupa ülkelerinde göçle ilgili tartışmaların da devam ettiğini vurguladı.
Mavi Marmara trajedi oldu
Basına kapalı gerçekleşen soru-cevap kısmında, Türkiye’nin Ortadoğu liderliği ya da Avrupa Birliği (AB) arasında bir seçim yapması gerekirse hangisini seçmesi gerektiği üzerine gelen bir soruya Blair şu karşılığı verdi:
“İkisinden birini seçmesi gerekmez. Böyle bir tercih söz konusu olmamalı. Türkiye, özellikle Arap Devrimi sonrası bölgedeki ülkelere demokrasi alanında model olabilecek bir ülke. Hem AB’de hem de bölgede sözü geçen bir devlet olması kendi çıkarına olacaktır. Neden her iki alanda da kendinden bahsettiren bir güç olmasın? Türkiye’nin AB üyeliğini destekliyorum.”
Blair, Mavi Marmara olayı üzerine sorulan bir soruya da şu yanıtı: “Mavi Marmara’da yaşanan olayın bir trajedi olduğunu söylemem gerekir. İsrail ve Türkiye’nin arası bu olay sonrası açıldı ancak, iki ülke arasındaki ilişkilerin düzelmesini, eski günlere dönülmesini canı gönülden diliyorum.”
Milliyet