Türkiye, BM Gündemine Ağırlığını Koydu

Ülkeler
Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte New York’ta 49 ikili görüşme yaparken, 22 çok taraflı konferansa katıldı, 7 toplantıya da başkanlık veya eşbaşkanlık etti. 3 tane de anlaşma...
EMOJİLE

Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte New York’ta 49 ikili görüşme yaparken, 22 çok taraflı konferansa katıldı, 7 toplantıya da başkanlık veya eşbaşkanlık etti. 3 tane de anlaşmaya imza koyulurken, Genel Kurul çalışmaları sırasında Türkiye’nin toplam 81 teması oldu. ABD’den İran’a, Latin Amerika ülkelerinden Afrika’ya kadar çok geniş alanda yapılan temaslar Türkiye’nin uluslararası arenada artan ağırlığını ortaya koydu. Küresel barışa katkı sağlayacak Uluslararası Arabuluculuk Girişimi’ne de Finlandiya ile birlikte eşbaşkanlık yapan Türkiye, ABD ile birlikte Teröre Karşı Mücadele Küresel Forumu’nu kurdu. Forumun ilk oturumunda PKK diğer terör örgütleriyle birlikte açık şekilde mücadele edilmesi gereken bir terör örgütü olarak zikredildi. Bakan Davutoğlu, 11. ASEAN (Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği)-Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) toplantısına da eşbaşkanlık yaptı. BM’de düzenlenen ‘Afrika Boynuzu’nda yaşanan kuraklıkla ilgili bakanlar zirvesine katıldı. Asya’daki en geniş güvenlik ve işbirliği teşkilatı olan CICA (Asya Karşılıklı Tedbir ve Güvenlik Önlemleri Konferansı) bakanlarıyla buluştu.
 
Temaslarını dün düzenlediği basın toplantısıyla değerlendiren Davutoğlu, "Gittikçe artan bir tempoyla, Türkiye’nin uluslararası görünülürlüğü her BM Genel Kurulu’nda bir kez daha tescil ediliyor, etkinliği bütün taraflarca gözleniyor.” dedi. Türkiye’nin sadece milli menfaatlerini ilgilendiren konularda değil İsrail-Filistin sorunu, Arap Baharı, Somali’de insanlık dramı, nükleer silahsızlanma ve terörle mücadele gibi bölgesel ve küresel meselelere artık müdahil olduğunu belirtti. Davutoğlu, "Türkiye’nin uluslararası etkinliği giderek artıyor. Türkiye çok geniş bir alanda BM’nin gündemine ağırlığını koydu, bu gündemin yürütülmesinde, yönetilmesinde çok belirgin şekilde kendi varlığını hissettirdi. Bu tempomuz gittikçe artacak. Bundan sonra her zeminde, gerek ekonomik alanda, gerek siyasal alanda uluslararası barış, adalet, istikrar noktasında her türlü katkıyı yapacağız."

Zaman