İşte tembel ülke Yunanistan…
İpsala sınır kapısından Yunanistan’a girince, Türkiye’nin bu ülkeden 10 yıl daha ileride olduğunu gözlemleyebiliyorsunuz. Aslında Avrupa Birliği sadece Baltık ülkelerinde etkili, Almanya dahil bir çok ülke hem ekonomik olarak hem de teknolojik olarak Türkiye’den geri.
Yunanistan’da Türkiye’de olduğu gibi Alışveriş merkezleri yok. Çarşılardaki dükkanların çoğu ise kapalı. Bir garsonun 2500-3000 Euro aldığı ülkede insanlar kahvehanelerde vakit geçiriyor. Çalışmak gibi dertleri olmayan Yunanlılar her yönden Avrupa tarafından desteklenen bir ülke.
Yunanistan Pazar Günü Hayalet Ülke
Ülke genelinde Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri öğleden sonra, Pazar günü ise tüm gün işyerleri kapalı. Ülke krizde olmasına rağmen benzin istasyonları, hastaneler, lokantalar umuma açık olması gerek hemen hemen tüm yerler kapalı. Pazar günü şehirlerde bir hastane nöbetçi kalırken, bu durum hastanenin acil servisinde yaklaşık 200-250 kişilik yığılmaya neden oluyor.
Pazar günü sabahını uyuyarak geçiren Yunanlılar, öğleden sonra ise kahvehanelerde oturuyorlar. Yol kenarında gelişi güzel parkeden Yunanlı sürücülerin bir çoğu işi daha da abartıp kaldırıma park ediyor. Bunları görünce insan ister istemez “Avrupa Birliği bu Yunanistan’ı nasıl üyeliğe kabul etmiş?” diye merak ediyor.
Yunanistan’da ilginç bir görüntü de Dükkanlarda satılan Benzin ve Otogaz satış noktaları. Yıllar önce Türkiye’de yasaklanan dükkan usulü benzinlik Yunanistan’da halen var. Yunanlılar Avrupa Birliği kurallarına uymayan ülkelerden biri. İspanya’da Boğalara yapılan işkenceler, Avrupa Birliğinin tüm uyarılarına rağmen devam ederken, Yunanistan’da Türkiye’nin yıllar önce terk ettiği bu tür uygulamalar göze çarpıyor.
Avrupa Birliğinin Türkiye’ye yasakladığı Kokoreç’te Yunanistan’ın vazgeçilmez yemekleri arasında yer alıyor.
Trafik Kazaları Çok Fazla
Avrupa da yayalar kaldırımdan yaya geçidine inince duran araçlar ile İspanya ve Yunanistan’daki trafiğin halini görünce aradaki farklı anlayabiliyorsunuz. İspanya’da kazaların önüne geçmek isteyen Hükümet otoyollarda uyarı levhalarını her gün değiştiriyor. Otoyol güzergahında 1 ay içinde meydana gelen trafik kazalarını ve ölü sayısını gösteren dijital göstergeler koyarken, Yunanistan’da ise o yolda meydana gelen trafik kazalarının olduğu yere kilise maketi yapılıyor.
Kaldırımlara sandalye atarak oturan Yunanlılar trafikte de çok düzenli değiller. Motosikletlerin fazla olduğu bu ülkede trafikte keşmekeşlik hakim. Ülkede en fazla ön tekerleri 2 tane olan motosikletler kullanılıyor. Araçlarını rastgele park eden ülke genelinde korna çalmak ayıp karşılanıyor. Trafikte arkadaki araçları uzun uzun bekletmek ise adetten sayılıyor. Onlarca araç arkasında olmasına rağmen yolun ortasında sohbet eden Yunanlı sürücüler trafikte de çok rahatlar.
Selanik’te Boş Dükkanlar
Yunanistan krallıkla yönetildiği sırada Atina ve Selanik ayrı 2 eyaletti. Selanik ve Kavala gibi şehirler zaten Yunanistan’dan çok Balkan ülkelerine benziyor. 10 milyon nüfuslu Yunanistan’da 54 şehir bulunurken, bunun 2 milyonu Selanik’te yaşıyor. Ana geçim kaynağı zeytincilik olan Selanik’te halkın çoğu zeytinyağı üretimi yapıyor. Liman kenti olan Selanik’te Turizm ve Gemi işletmeciliği yapanların sayısı da dünyaca ünlü. Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan’da eğlenmek, içmek ve kumar oynamak en büyük zevkleri. Devlet hemen hemen herkese 1000-1500 Euro arasında vatandaşlık maaşı ödeye ödeye batmış ama Yunan vatandaşları oldukça zengin.
Türkiye’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim vaadi ile gündeme gelen her aileye maaş fikri Avrupa’yı batırmış. Şimdi Yunanistan vergileri arttırmanın yolunu arıyor. Örneğin evin büyüklüğüne göre, kalorifer peteklerine göre hatta yer döşemesine göre vergi çeşitleri her geçen gün çoğalıyor.
İzmir’e benzeyen Selanik, Osmanlı döneminde yapılan bir çok eser ya tahrip edilmiş veya Kiliseye çevrilmiş. 1500’lü yıllarda İspanya’dan kovulan Yahudileri buraya yerleştiren Osmanlı burada 600 yıl hüküm sürmüş.
Atatürk’ün evi Türk Konsolosluğun bahçesinde bulunuyor. Dönemin Belediyesi Atatürk’ün bu evini Yunanlı sahibinden alarak Türkiye’ye hibe etmiş. Türkiye buraya başkonsolosluk kurmuş ve evin bakımını üstlenmiş. Yunanistan Türkiye’ye yönelik vize uygulamasını kaldırmaktan yana. Son yıllarda Turizm gelirinden ciddi para kazanan Yunanlılar Atatürk’ü ziyarete gelen yüzbinlerce Türk için ilgi gösteriyor. Geçtiğimiz aylarda PKK’lıların saldırısına uğrayan Konsolosluk önünde onlarca Polis görev alıyor.
Limanda bulunan ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde onarılan “Beyaz kule” Yunanlılar için önemli bir yapı. Yunanistan’da bağımsızlık simgesi olan bu yapı 1912 yılında Yunanistan’a geçince beyaza boyanmış. Tepede büyük bir Yunan bayrağı yüzlerce kilometre açıklardan görünüyor.
Oteller Çok Ucuz
Selanik’te otel fiyatları çok uygun. 5 yıldızlı otellerde geceliği 50-60 Euro’ya 2 kişi konaklayabilir. Yemeklerde genellikle domuz eti kullanılırken, alternatif olarak zeytinyağlı yemekler ve deniz ürünlerini bulmakta mümkün.
Selanik metrosu inşaatına 2000 yılında başlanmış. Aradan geçen 11 yılda sadece 4 kilometresinin sadece inşaatı bitmiş. Zaman zaman bulunan tarihi eserler ve Yunanlıların tembel hali metro inşaatını durdurmuş. Şimdi Metronun 2030 yılında bitmesi öngörülüyor.
Selanik’te Soykırımın Acıklı Hikayesi
Yunanlıların Thesaloniki bizim ise bildiğimiz Selanik aslında bir Türk kenti. 600 yıl Osmanlı hakimiyetinde kalan Selanik 1912 yılında tek kurşun atılmadan Yunanistan’a terkedilmiş. Osmanlı Ordusu Yunanlılarla anlaşma yapıp şehri terk edeceklerini bunun karşılığında da Ordunun Selanik’ten ayrılışında Müslümanlara dokunulmaması için güvence istedi. Yunanlılar anlaşmaya sadık kalmadı ve şehirdeki tüm Müslümanları kısa sürede katletti.
Bosna’da yaşananların bir benzeri Selanik, Kavala gibi diğer balkan şehirlerinde 1. Dünya savaşı sonrasında yaşanmış. Türkiye bu konuda hiçbir zaman soykırım politikası yürütemediğini bu şehirlerde görüyoruz. Ermeniler Osmanlı döneminde yapılanları tüm dünyaya büyük bir ustalıkla anlatırken, Türkiye yıllarca bu konuda sessiz kaldı.
Avrupa’ya uzun yıllar efendilik eden Yunanistan Katoliklerin önemli merkezi olmuş. 1800’lü yılların sonunda Osmanlıdan ayrılırken, buradaki Türklere ve Ortodokslara karşı soykırım uygulayan Yunanistan 100 yılda kendisinden olmadığı için Müslüman ve Ortodoks Hristiyanlarını katletmiş veya asimile etmiş.
Burada yaşayanlar Türklüklerini de Müslümanlığını da unutmuş. Selanik’te 15-20 Türk ailesi bulunuyor. Selanik sahilinde sıcak salep satan bir Türk bozuk Türkçe ile söylediği söz kulaklarımızda çınlıyor. “Büyüklerimiz derdi ki, 600 yıl Müslüman yaşayan Selanik’in 100 yılda Müslümanlıktan eser kalmayacağını söyleselerdi hiç kimse inanmazdı. Ama bakın Müslümanlıktan eser kalmamış.”
Kentte Müslümanlar kalmayınca bir çok cami hızla kiliseye çevrilmiş. Osmanlı yapıları tahrip edilmiş veya çürümeye yüz tutmuş. Kavala ve Selanik’te 1960 yıllarda Yunanistan ile yapılan mübadele sonucu buraya yerleşmiş Rum’lar bizim gibi Türkçe konuşuyor.
Türkiye ile Yunanistan arasında pek fark yok. Avrupa Birliği İspanya’da farklı, Belçika ve İsveç’te daha farklı. Yunanistan’ın birliğe alındığını görünce Avrupa Birliğinin Hristiyan kulübü olduğunu rahatlıkla anlayabiliyorsunuz. Yıllarca birlikte yaşamış komşu 2 toplum 100 yıldır düşman gösterilmesi Dünya’yı yöneten devletlerin bir oyunu diye düşünüyor insan.
Anarşinin Merkezi Yunanistan
Sokak savaşlarının sık sık göründüğü Yunanistan’da 20-30 kişilik gruplar sokaklara dökülüp pankart açar. Anarşistler, bu pankartları satışa çıkan, kale, işyeri, arsalara asıyor. Polis veya güvenlik görevlileri bunlara müdahale etmiyor bu pankartlar rüzgar uçurana kadar kalabiliyor. Selanik’in en işlek caddelerinde gösteri yapan göstericilere Polis sessiz kalıyor.
Haber 7