Bülent Şahin Erdeğer/on5yirmi5.com
Suriye’de 7 aydır süren halk gösterileri ve devletin sokaklarda terör estirmesine rağmen ülkede düzenlenen "Rejime destek" gösterileri ne anlama geliyor?
Anadolu Ajansının geçtiği ve pek çok yayın organı tarafından kritize edilmeden yaygınlaştırılan ve adeta Esed Diktatörlüğünü temize çıkartan haber diline göre "Yüzbinlerce Beşşar Esad yanlısı, Şam’ın en büyük meydanlarından biri olan Emevi Meydanı’nda sabahın erken
saatlerinden itibaren doldurmuştu."
"Genç yaştaki
katılımcıların yoğun olarak göze çarptığı gösteri" hakkında "Birlik ve beraberlik yazılı pankartları taşıyan göstericiler ve "sonsuza kadar Beşşar" sloganları atıldı." ifadeleri kullandı.
AA aynı zamanda Halep’teki gösteriyi de "Suriye’nin ikinci büyük kenti Halep’deki Esad yanlısı gösteriye onbinlerce kişi katıldı. Beşşar Esad posterleri taşıyan kalabalık, "seni seviyoruz Esad" sloganları attı." şeklinde duyuruyordu. Esad posterleri ve Suriye bayraklarının yanı sıra, Rusya, Çin ve Hizbullah bayrakları taşıdı.
Peki gerçek böyle miydi?
Suriye’de düzenlenen resmî gösterilerin tıpkı Türkiye’deki "Cumhuriyet Mitingleri" gibi düzenlediğini Suriye’de yaşayan herkes bilmekte.
Devlet resmi yazıyla tüm memurları ve işçileri toplantıya çağırır. Gösteriye katılmayanlar listelerle yoklama alınarak tespit edilir. Katılmayanlar hakkında cezâi işlem ve daha da ötesinde hapis ve sorgu tehlikesi vardır.
Öğretmenler öğrencilerini gösterilere götürmek zorundadır. Yoksa aynı sonla karşılaşırlar.
Takriben nüfusu 22 Milyon’u bulan Suriye’nin en az %8’i şuan iktidarın nimetlerinden faydalanan Alevî/Nusayri kesimdir. 1.760.000 kişilik bir nufus anlamına gelmektedir.
Ayrıca Suriye rejimi iki büyük şehir olan Şam ve Halep’in merkezlerinde bulunan Sünni burjuvaziyi ekonomik bir tehdit ile kendisine razı konuma getirmiştir. Ekonomik gelirinin azalmamasını önceleyen bu kesimler de şehir merkezlerinde muhalefeti değil rejimi kerhen de olsa desteklemektedir.
Zorla getirilen kalabalıklar, gelirini/çıkarını düşünenler ve mezhep kimliği sebebiyle iktidarı destekleyenler meydanları doldurmaktadır. Tıpkı Kaddafi’yi desteklerken görüntülenen Libyalılar, Saddam için canımız feda diye bağırttırılan Iraklılar gibi…
Oysa Hama şehrinde muhaliflerin yaptığı gösterilere 500.000 kişinin gönüllü olarak katılmış olması ve 7 aydır süren halk gösterilerinde Suriye’nin muhtelif kentlerinde ölmek ya da gözaltında işkenceye uğramak ve kaybedilmek pahasına katılan onbinlerce insanın muhalefeti sessiz çoğunluğun içinden yükselen bir çığlık olarak değerlendirilebilir.
Ancak unutulmaması gereken husus şudur ki Suriye halkının %90’ı şuanki rejimin baskı ve terör politikalarından rahatsızdır.
Suriye’de yapılması gereken ilk şey çok partili hayata geçilip serbest seçimlerin yapılması, insan hakların saygılı yeni bir sosyal-siyasal düzenin inşasıdır. Bu gerçeği ve ihtiyacı perdeleyen bir haber dili ise sadece köhnemiş diktatörlüklerin dezenformasyonuna hizmet edecektir…
on5yirmi5.com