Türkiye, uzun menzilli hava savunma sistemi arayışlarında Rusya ile S-400 füzesi için anlaşma imzalamaya hazırlanırken, Amerika engellemek üzere bir daha devreye girdi. Türkiye’nin hava sahasının güvenliği için gerekli bu alıma Amerika’nın itirazı, geçmiş tecrübeler göz önüne alındığında, iyi niyetli bulunmuyor. Türkiye’nin, uzun menzilli hava savunma ihalesini kazanan Çinli şirket ile görüşmesi sürerken Amerika’nın türlü engelleriyle karşılaştığı ortaya çıktı. Amerika önce NATO kartını açtı, olmayınca “o şirket kara listede” tehdidi savurdu. Patriot satalım, diyen Amerika’nın dayattığı şartlar ise pes dedirtti.
AMERİKA’DAN İLGİNÇ AÇIKLAMA
Yenişafak’ta yer alan habere göre, Rusya ile S-400 hava savunma sistemi üzerinde devam eden teknik çalışmalarda anlaşma sağlandı, ön anlaşmanın imzalanması bekleniyor. Görüşmeler nihai devreye getirilirken NATO’dan da tepki sesleri yükselmeye başladı. Son olarak Amerikan Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford, “Türkiye Rusya’dan S-400 hava savunma sistemlerini satın almadı. Bunu yapmış olsalardı, bu durum kaygı verici olurdu, ancak yapmadılar” dedi. Türkiye ise NATO engellemelerini, Rus füzesini NATO ağına entegre etmeyip milli hava ağında kullanmak suretiyle aşmaya çalışıyor.
ÇİN FÜZESİ İÇİN TEHDİT SAVURDULAR
Türkiye, uzun menzilli hava savunma sistemi ihtiyacının karşılanması kapsamında bugüne kadar yaptığı çalışmalarda NATO müttefiki ülkelerden taleplerine cevap alamazken, alternatif arayışlarında da hep engellemelerle karşılaştı. Bunun son örneği de, Çin’e verilmesinden bir süre sonra iptal edilen uzun menzilli hava savunma sistemi ihalesi oldu. Çinli CPMİEC şirketi ile görüşmeler sırasında, ihalenin iptali için Amerika’nın türlü bahane ve tehditler savurduğu ortaya çıktı.
NATO’YA ALAMAYIZ, BASKISI!
Edinilen bilgiye göre, Türkiye’nin Çin ile anlaşma imzalamasının hemen ardından Amerikalı askeri yetkililer bu füzenin NATO hava ağına entegre edilemeyeceği konusunda Türkiye’ye baskıya başladı. Türkiye, Amerika’nın bu tezi karşısında, Yunanistan’ın S-300 füzelerinin NATO’ya entegre olduğu ve NATO görevleri yaptığını masaya koydu. Amerikalılar ısrarcı olunca bu kez Türkiye, Çin füzesinin gerekirse NATO’ya entegre edilmeyeceğini ve milli hava ağında kullanılacağını vurguladı. Ancak bu da Amerikan müttefiklerimizi ikna etmeye yetmedi. Amerikan baskıları daha sertleşti. Bir süre sonra Amerika son hamlesini yaptı. Türkiye’yi, uzun menzilli füze anlaşması imzaladığımız Çinli CPMİEC’in “kara para aklama suçu işlediği, eğer bu şirket ile anlaşılırsa Türkiye’nin de bu doğrultuda sorgulanabileceği, hatta cezalandırılabileceği” yönünde tehdit etti.
- Türkiye savunmasız kalsın arzusu
- Uzun menzilli hava savunma sistemi ihtiyacının karşılanmasında teknoloji transferi ve ortak üretim modelini ilk kıstas koyan Türkiye, Amerika’nın bu teklifine yanaşmadı. Bir süre daha Türkiye sorunu diplomasi yoluyla halletmeye çalıştı ancak ihale iptal edildi. NATO üyesi diğer ülkelerin de işbirliğine yanaşmaması üzerine Türkiye, kendi milli sistemini imal kararı aldı ve çalışmalar başladı. Ancak Suriye sınırından artan tehdit ve NATO’nun Türkiye sınırına Patriot yerleştirme konusunda yaşattığı sıkıntılar Türkiye’nin bu ihtiyacını kısa sürede karşılamasını zorunlu kıldı.
- YİNE ABD, YİNE OYUN, YİNE TEZGAH
- Uzun menzilli hava savunma ihtiyacının hızla karşılanması kapsamında ilk etapta hazır alım, ikinci aşamada ortak üretim olmak üzere iki aşamalı bir plan devreye koyuldu. Bu doğrultuda Rusya ile görüşmelerde anlaşıldı. Rus S-400 füzelerini NATO ağına entegre etmeyeceğini açıklayan Türkiye, NATO üyesi olarak milli sistemini ortak üretimle karşılamak üzere de NATO müttefikleri Fransız ve İtalyanlarla işbirliği anlaşması imzaladı. Ancak bu model de Amerika için yeterli olmadı. Amerikan Genelkurmay Başkanı’nın son açıklaması, “Aynı oyun yeniden sahneleniyor” yorumlarına neden oldu. Amerika’nın tüm bu engelleme çabalarıyla Türkiye’yi savunmasız bırakmak istediği değerlendiriliyor.
Patriot veririz kullandırmayız
Türkiye’nin uzun menzilli füze almasını engelleyen Amerika, Türkiye’ye Patriot hava savunma sistemi satmayı kabul etti. Ancak Çin’in teklifine göre çok daha pahalı olan sistemin satışında indirime yanaşmadı. Üstelik Türkiye’nin teknoloji transferi talebini de net bir şekilde reddetti, Türk mühendislerin hiçbir şekilde sisteme müdahale etmeyeceğinin de garantisini istedi. Üstelik Amerika Türkiye’ye Patriot satmış olsaydı, kullanım süresi sonunda, kullanılmış olsa da olmasa da milyarlarca dolara satın alınan bu Patriot bataryaları Amerika’ya iade edilecek ve sıfırdan yeni sistem satın alınacaktı. Yine her savunma alımında olduğu gibi, Türkiye Patriot füzesini nerede kullandığı, kime karşı kullandığı gibi konularda Amerika’ya bilgi vermek zorunda kalacak, Amerikan askerleri belirli aralıklarla Türkiye’ye gelip füzeleri sayacak idi.