Ölümcül Takas!

Ülkeler
Bir e-maile göre, Rusya, İran’a sattığı Tor-M1 hava savunma sisteminin kodlarını İsrail’e verdi ve karşılığında 2008’deki Güney Osetya savaşı öncesi İsrail’in Gürcistan’a...
EMOJİLE

Bir e-maile göre, Rusya, İran’a sattığı Tor-M1 hava savunma sisteminin kodlarını İsrail’e verdi ve karşılığında 2008’deki Güney Osetya savaşı öncesi İsrail’in Gürcistan’a sattığı insansız hava araçlarının kodlarını aldı

Wikileaks, CIA’in "gölge kuruluşu" olarak hareket eden ABD’li istihbarat-analiz kuruluşu Stratfor’a ait 5.5 milyon e-maili yayımlamaya devam ediyor. Stratfor’un dünya genelinde, hükümetlerin üst kademesinden yazarlara kadar uzanan gizli kaynaklarının gönderdiği e-maillerin arasından, Rusya ile İsrail arasındaki tehlikeli takas anlaşması da çıktı.

İsrail gazetesi Yediot Ahronot’un internet sitesinde verdiği habere göre yazışmalardan biri, İsrail ile Rusya’nın yıllar önce yaptığı gizli bir pazarlığı da anlatıyor. Bu bilgilere göre, Rusya, İran’a sattığı Tor-M1 hava savunma sisteminin kodlarını İsrail’e verdi ve bunun karşılığında da, İsrail’in Gürcistan’a sattığı insansız hava araçlarının kodlarını öğrendi.

YÜZLERCE İNSAN BU SİLAHLARLA ÖLDÜ

İki ülke arasındaki bu anlaşmanın, 2008 ağustos ayında meydana gelen Rusya-Gürcistan savaşından önce yapıldığı tahmin ediliyor. Rusya, bu savaşta Gürcistan’ın topraklarını işgal etmişti. Kaynaklara göre, bu savaş sırasında Gürcistan, İsrail yapımı silahları kullanmıştı. 2008 Güney Osetya Savaşı, Ağustos 2008 tarihinde Güney Osetya-Rusya-Gürcistan ve son olarak Abhazya’nın katılımı ile yaşanmış, savaş sonunda, Oset kaynaklara göre 2 bin, Rus kaynaklara göre 1600 kişi hayatını kaybetmişti.

TÜRKİYE’YE KARŞI S-300 İDDİASI

Bir Stratfor çalışanı tarafından hazırlanan şubat 2009 tarihli belgedeki bilgilerin "Meksikalı bir arkadaş"tan alındığı belirtildi. Meksikalı kaynak, Rusya’nın İran’a teslim etmemesi için Batılı devletler ve İsrail’in yoğun uğraş verdiği S-300 hava savunma sistemi hakkında da bilgiler veriyor. Kaynağın ifadesine göre, Rusya’nın sistemi Yunanistan’a satmasının ardından Türkiye ve İsrail sistemle ilgili işbirliği içine girdi. İddiaya göre, Türkiye uzun süre bu sistemin kodlarını kırmaya çalıştı.

IMF kredisi öncesi Yunanistan’ı markaja almışlar

Stratfor’dan bir çalışanın gönderdiği 19 Haziran 2009 tarihli bir yazışmada, Balkanlar ve Avrupa’ya dair analizler yer alıyor. Balkanlar başlığı altındaki açıklamalarda, "Güvenlik meselesi Balkanlar’da çok karışık. Öncelikli olarak gözünüzü Bosna’daki güvenlik meselesinden ayırmayın, etnik gruplarla ilgili herhangi bir anlaşmazlık, yeniden şiddete yol açabilir. Bosna bölgenin anahtar ülkesi. Bulgaristan, Sırbistan ve Hırvatistan’da ise Neonazi şiddeti yükseldi" ifadeleri kullanılıyor. Yunanistan bahsinde ise son aylarda ekonomik krizle adeta yıkılan bu ülkeye dair yıllar öncesi hazırlanan raporlar bulunuyor. 2010’da IMF tarafından 110 milyar euroluk kredinin verilmesi öncesi hazırlanan raporda, "Yunanistan’ın çok karışık bir güvenlik yapısı var. Anarşist gruplar yükselişte. Gemicilik açısından önemli bir durumda. Orada ne olup bittiğine dair en ufak bir bilgiye dahi ihtiyacımız var. Yunanistan IMF’den kredi istediği zaman bu ülkede ne olduğunu tam olarak bilmeliyiz. Euro Bölgesi’ndeki ekonomik çöküşü yakından izliyoruz. Yunanistan’ın çok fazla borcu var" deniliyor.

Mübarek’i ordu devirecekti işi isyancılara bıraktı

Wikileaks tarafından önceki gün yayımlanmaya başlayan Stratfor’a ait 5.5 milyon e-mail arasında Mısır devrimiyle ilgili çarpıcı bilgiler var. El Arabiya’nın haberine göre Maverick Fisher isimli bir Stratfor çalışanından gönderilen e-mailde, muhalif gösterilerle başlayan devrim öncesi ordunun Hüsnü Mübarek’i devirmek için planlar yaptığı belirtiliyor. 1970’lerden 2000’lere kadar genel bir analizin yapıldığı mailde şu ifadeler dikkat çekiyor: "Mısır’ın eski lideri Cemal Abdulnasır, orduyu toplumun öncü kuvvetlerinden biri yaptı. Sonra gelen Enver Sedat ve Hüsnü Mübarek de onu izledi. Ancak Mübarek’in veliahtı Cemal ve zenginlerden oluşan yakın adamları, özelleştirme yanlısı oldu ve ordunun hakimiyetini durdurmak istedi. Bu nedenlerle ordunun Mübarek üzerindeki baskısı, isyanın patlak verdiği 25 Ocak 2011’den aylar önce başladı. Görevi oğlu Cemal’e devretmesi halinde hep birlikte Mübarek’i indirme tehdidinde bulundular." Fisher ayrıca, Mübarek’in görevi bırakmasına neden olan faktörün halk isyanı değil, "saray darbesi" olduğunu da yazmış. Mısır ordusunun isyanın başlarında tarafsız kalıp meydanı isyancılara bırakması ve Mübarek devrildikten sonra Yüksek Askeri Konsey adıyla yönetime geçmesi Fisher’ın haklı olabileceğini gösteriyor.

Fransa’da en önemli mesele Müslümanlar

Stratfor çalışanlarından 17 Haziran 2009 tarihinde gönderilen bir e-mailde, Fransa’daki araştırma konularına dair başlıklar sıralanıyor. Güvenlikle ilgili bilgilerin verildiği bir raporda "Müslümanların çatışması, Müslüman gruplar, Müslümanlarla ilgili her şey… Başörtüsüne karşı yasak getirecek ya da camileri yasaklayacak hükümet girişimleri de buna dahil" ifadesi ilk maddeyi oluşturuyor. Fransa’nın güneyindeki organize suç örgütleri ile Bask ve Korsika’daki ayrılıkçı hareketler de araştırılacak konular arasında yer alıyor. Ülkede gerçekleşecek tüm seçimlerin çok dikkatli bir şekilde takip edilmesinin istendiği raporda, muhalif Sosyalist Parti’nin de izlemeye alınması isteniyor. Bu yıl gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Nicolas Sarkozy’ye karşı Sosyalist Parti’nin adayı François Hollande yarışacak.

YeniŞafak