Olaylar Londra Dışına Taştı

Ülkeler
Müslümanların yoğun olarak yaşadıkları Birmingham şehrinde teravih namazından çıkan 3 kişi araba ile ezildi. Müslüman toplum önderleri, olayın din eksenli olmadığını vurguladı. Polis dört günde ülke g...
EMOJİLE

Müslümanların yoğun olarak yaşadıkları Birmingham şehrinde teravih namazından çıkan 3 kişi araba ile ezildi. Müslüman toplum önderleri, olayın din eksenli olmadığını vurguladı. Polis dört günde ülke genelinde 1.100 kişi gözaltına aldı.

İngiltere’nin başkenti Londra’da cumartesi akşamı başlayan gösteriler dördüncü gecesinde diğer şehirlerde yoğunlaştı. Manchester, Birmingham, Liverpool gibi birçok şehirde de farklı büyüklüklerde yağmalama, çatışma ve kundaklama olayı gerçekleşti. Birmingham’da olaylar sırasında bir arabanın çarpması sonucu 3 Müslüman hayatını kaybetti. Teravih namazından dönen ve Dudley Caddesi üzerindeki komşularını olaylardan korumaya çalışan 3 kişiden ikisi olay yerinde, diğeri ise kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Çarpma sonucu olay yerine gelerek yardım etmek isteyen Tarık Jahan, yerde yatanlardan birinin oğlu Harun Jahan olduğunu öğrenince şok geçirdi. Oğlunu kaybeden acılı baba BBC’ye yaptığı açıklamada, oğlunun çok iyi bir insan olduğunu belirterek, "Kimseyi suçlamıyorum ama İngiltere kendisine faydalı olacak bir insanı kaybetti" diye konuştu. Kazaya tanıklık eden şahitler ise bir arabanın çok hızlı bir şekilde gelip 3 kişiye çarptığını ve bunlardan ikisinin yağmalama yapanlara karşı işyerlerini korumaya çalışan kişiler olduğunu aktardı.

Gösterilerin yağmalama ve kundaklamaya dönüşmesi, polisin sertleşmesi çağrılarına da yol açtı. Olayların ilk üç gününde eylemcilere karşı pasif direniş gösteren polis güçleri, halk tarafından etkili olamadıkları yönünde eleştiriliyor. İngiltere Başbakanı David Cameron, olayların konuşulduğu acil güvenlik zirvesinin ardından eylemcilere karşı plastik mermi kullanacaklarını söyledi. Başbakan, bir sonraki adım olarak da tazyikli su kullanılacağını bildirdi. İngiltere’de korku kültürünün sokakları teslim almasına izin vermeyeceğini belirten Cameron, ülkede gelişen olayları bencilce ve sorumsuzca olarak niteledi. İngiltere Başbakanı daha sıkı yaptırımların gerekliliğinin altını çizdi. Güvenliği sağlamak için her türlü önlemi aldıklarını belirten Cameron, bir önceki akşam da olduğu gibi bugün de Londra’daki mahkemelerin açık olacağını belirterek "İngiltere, korku kültürünün sokakları teslim almasına izin vermeyecektir." dedi. Bugün tatilde olan parlamento acil gündemle toplanırken, kabine de bir araya gelecek. Polis, salı gecesi toplam 464 kişiyi gözaltına alırken, ülke genelinde 1.100 kişi gözaltına alınmış oldu. Londra’daki bütün nezarethanelerin dolduğu bildiriliyor. Diğer bölgelerin aksine Londra dün gece sakin bir gece geçirdi. Polis sayısının 6 binden 16 bine çıkarılmasının bunda etkili olduğu belirtiliyor.
 
OLAYLAR YAYILIYOR

Londra’nın kuzeyinde yer alan Enfield bölgesinde beyaz İngilizlerle siyahlar arasında tansiyon tekrar yükseldi. "İngiltere, İngiltere" şeklinde slogan atan ırkçı grup, siyahi göstericilerle çatışmaya girdi. Dün elektronik firması Sony’nin bu bölgede yer alan büyük bir deposu ateşe verilerek yağmalanmıştı. Öte yandan Bağımsız Polis Şikâyetleri Komisyonu’nun (IPCC) yaptığı basın açıklamasında, gösterilerin başlamasına sebep olarak gösterilen Mark Duggan’ın polisin açtığı ateş sonucu öldüğüne ilişkin "açık ve net" bir kanıtın bulunmadığını belirtti. Başbakan David Cameron, kabinesi ve üst düzey polis yetkilileriyle bugün de toplanarak son durumu değerlendirecek. Bugün ise tatilde olan meclis olağanüstü toplanacak.

Londra’da Türklerin yoğun olarak yaşadığı Enfield bölgesindeki belediye meclisi üyeleri, insanlara olaylara müdahil olmama, polisle irtibata geçme çağrısı yapıyor. Türklerin kendi dükkânlarını korumak için silahlanması üzerine açıklama yapan Enfield Belediyesi Toplum Güvenliği Kabine Üyesi Christine Hamilton, bölgeyi koruma işinin polise bırakılması gerektiğini, aksi halde sorunlar yaşanabileceğini vurguladı. Christine Hamilton, "İnsanlara olaylara müdahil olmamaları, polisle irtibata geçmeleri yönünde tavsiyelerde bulunuyoruz." dedi.
 
Türklerin yoğun olarak yaşadığı bir diğer bölge olan Hackney’nin belediye meclisi üyesi Feryal Demirci, esnafa mağazalarını kapatmalarını söylediklerini ifade etti. Londra’nın kuzeyindeki Türk esnafın birçoğunun polisin de isteğiyle kepenklerini kapattığı dikkati çekti.
 
‘Polis önlem almadı, biz aldık’

Türklerin yoğun olarak yaşadıkları Londra’nın kuzeyindeki Haringey Esnaflar Derneği Başkanı Şefik Mehmet, yağmalama olaylarının özellikle kuyumculuk yapan kişilere olumsuz yansıdığını belirterek, "Birçok arkadaşımız günlerden beri dükkanlarını açamıyor. Kavgaya karışmıyoruz, ama iş savunmaya gelirse, savunmaktan başka şansımız yok. 4 gün 4 gecedir bekçilik yapıyoruz." diye konuştu. Cem Çimen isimli kuyumcu esnaf ise olaylar sırasında İngiliz polisinin müdahalesini yetersiz bulduğunu belirterek, "Polis bizi yeterince koruyamadı, kendi önlemlerimizi aldık. Dükkanlarımızı kapatsak bile, önünde bekledik. Şu anda bir tedirginlik içinde bekliyoruz, çünkü hükümetin alacağı önlemi merak ediyoruz." dedi. Restoran sahibi Yıldırım Görgün de, "Burada polisten ziyade kendimiz bir güç kalkanı oluşturduk. Esnaf olarak ister istemez sopayla bekliyoruz. Kendi aramızda örgütleniyoruz." diye konuştu.

100 milyonluk zararı kim ödeyecek?

Sigorta şirketleri Londra’da çıkan olaylar sonucu 100 milyon sterlin zarar olduğunu tahmin ediyor. Yüzlerce binanın yandığı, özellikle elektronik eşya dükkânları olmak üzere işyerlerinin kundaklandığı olayların zararlarını kimin ödeyeceği tartışmalı. Zararın, 1886 numaralı kanun gereğince Londra Metropolitan Polisi (MET) tarafından ödenmesi gerektiği belirtiliyor. Sigorta şirketleri de bu yasaya dayanarak zararı karşılamaya yanaşmıyor. Londra polisi ise bu tür zararlar için özel bütçelerinin olmadığını ancak mağdurların zararlarını merkezî bütçeden karşılayacaklarını belirtiyor. MET’in kasasında şu an 70 milyon sterlin bulunuyor.

Zaman