Kuzey Kore nükleer kapasitesini arttırmayı taahhüt etti

Ülkeler
Kuzey Kore, “ABD’nin kendi işleriyle ilgilenmesi gerektiği” yönündeki açıklamasından bir gün sonra nükleer kapasitesini artırmayı taahhüt etti. Singapur’da ABD Başkanı Donald T...
EMOJİLE

Kuzey Kore, “ABD’nin kendi işleriyle ilgilenmesi gerektiği” yönündeki açıklamasından bir gün sonra nükleer kapasitesini artırmayı taahhüt etti.

Singapur’da ABD Başkanı Donald Trump ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında yapılan zirvenin ikinci yıl dönümünde Kuzey Kore Dışişleri Bakanı Ri Son Gwon’dan ilişkilerin iyiye gideceğine dönük umutlara gölge düşüren bir açıklama geldi.

Ri, “zirvenin üzerinden iki yıl geçmesinin ardından Kuzey Kore ile ABD ilişkilerinin iyileşmesinden ümidin kesildiğini, Kore yarımadasında barış ve refaha dönük iyimserliğin sönüp gittiğini” bildirdi.

Kuzey Kore ve ABD halklarının daha iyi ilişkileri arzuladığını ancak Kore yarımadasındaki durumun her gün kötüleştiğini belirten Ri, Kuzey Kore lideri Kim’in katıldığı son askeri komisyon toplantısında, “nükleer gelişmeye ilişkin ulusal stratejinin ele alındığını, ABD’nin son bulmayan nükleer savaş tehditleriyle mücadele etmek amacıyla ulusal nükleer savaş caydırıcılığının desteklenmesinin deklare edildiğini” ifade etti.

Ri, Kuzey Kore’nin hala ABD’nin öncelikli nükleer saldırı hedefleri listesinde yer aldığını, Washington yönetiminin, Güney Kore ordusuna hayalet uçak ve keşif drone’ları gibi milyarlarca dolarlık modern askeri teçhizat sağladığını, bu gelişmelerin, ABD’nin devletlerine, sistemlerine ve halklarına uzun süreli bir tehdit olmayı sürdüreceğini ortaya koyduğunu kaydetti.

Kuzey Kore’nin ABD ile yapılan müzakereler çerçevesinde bir nükleer deneme sahasını kapattığını, onlarca Amerikalı savaş mahkumunun kalıntılarını iade ettiğini, ABD’li mahkumlara özel af çıkardığını hatırlatan Ri, “ABD Başkanına bir daha asla herhangi bir geri dönüşü olmayan kazanımlar paketi sağlamayacağız. Hiçbir şey boş vaatten daha ikiyüzlülük olamaz.” ifadesini kullandı.

Kuzey Kore dün Koreler arası ilişkilerde başka ülkelerin bir şey söylemeye yetkisi olmadığını ve ABD’nin, başkanlık seçimleri sorunsuz geçmesini istiyorsa kendi iç işleriyle ilgilenmesi gerektiğini bildirmişti.