İsrail saldırıları Şucaiyye’yi 100 yıl öncesine dö

Ülkeler
Saldırılardan sağ kurtulmayı başaran Filistinliler şimdi de herşeyin yakılıp yıkıldığı, neredeyse “taş üstünde taşın kalmadığı” bölgede, buldukları kumaşlarla derme-çatma çadırlarda yıkıla...
EMOJİLE

Saldırılardan sağ kurtulmayı başaran Filistinliler şimdi de herşeyin yakılıp yıkıldığı, neredeyse “taş üstünde taşın kalmadığı” bölgede, buldukları kumaşlarla derme-çatma çadırlarda yıkılan evlerinin yanında ilkel şartlarda hayat mücadelesi veriyor.

AA muhabirine konuşan mahalledeki Filistinliler, İsrail saldırıları sonrasında yaşam şartlarının “100 yıl öncesine” döndüğünü dile getirdi. Barınma, temiz su ve elektrik gibi en temel ihtiyaçlardan dahi mahrum olduklarını, yıkılan evlerden sızan kanalizasyon sularının sokaklara ve yaşadıkları çadırlara aktığını anlatan mahalle sakinleri, her an salgın hastalık tehlikesiyle karşı karşıya olduklarını vurguladı.

Yaz sıcağında güneşte, “dededen kalma ocakta” ailesine yemek pişirmeye çalışan 65 yaşındaki Zeynep el-Hissi, içinde bulundukları şartları şu sözlerle anlattı:

“İsrail evleri yıktı, tarlaları ve bütün ürünleri ateşe verdi. Hiçbir şeyi kurtaramadık. Şimdi burada yıkılan evimizin yanında imkansızlıklar içinde yaşamaya çalışıyoruz. Odun ateşiyle yemek pişirip, taşıma suyla çamaşır yıkıyoruz. Ne elektrik var ne de herhangi bir elektrikli alet” diye konuştu.

Yıkılan evini gösteren Hissi, “İsrail saldırıları sonrasında evimden geriye sadece 2 oda ayakta kalmıştı biri de geçen hafta çöktü. Burada daha önce 11 kişi yaşıyordu” dedi. Evleri onarılana kadar, kurdukları çadırda yaşamak zorunda olduklarını belirten Hissi, “Evlerimiz ne zaman tamir edilir, bizler daha ne kadar süre bu şartlarda yaşarız bilmiyorum” şeklinde konuştu.

Sadece kendilerinin değil komşularının da benzer şartlar altında olduğunu vurgulayan Hissi, İsrail saldırılarında pek çok evin yıkıldığını, yüzlerce ailenin evsiz kaldığını ifade etti.

Zeynep Hissi’nin oğlu Naim de yaşam koşullarının bir ay içinde “yıllar öncesine döndüğünü” dile getirdi. Yıkılan evlerden sızan kanalizasyon sularının sokaklara ve yaşadıkları çadırların içine doğru aktığını dile getiren Naim, “Salgın hastalık an meselesi” dedi. Elektriğin olmadığı ve temiz su bulmanın da zorlaştığını anlatan Naim, “Havanın kararmasıyla çadırların içine haşerat ve benzeri hayvanların girmesini önlemek için eski zamanlarda olduğu gibi ateş yakıyoruz. 21. yüzyılda yaşadığımı hatırlatan tek şey elimde kalan küçük radyo” ifadelerini kullandı.

İsrail bombalarının yıktığı evinin önünde, kurdukları gölgelik denebilecek, “derme çatma çadırda” hayatta kalma mücadelesi veren 63 yaşındaki Hacı İbrahim ise “24 gündür bu çadırda yaşıyorum. Bombalardan sağ kaldım ama bu şartlarda sağlığım her geçen gün daha da kötüleşiyor. İsrail, çocuklarımızı öldürmekle kalmadı bizi de yıllar öncesinin şartlarına döndürdü” dedi.

Öte yandan, İsrail radyosunun, ordunun açıklamasına dayandırdığı haberde, Gazze’ye yönelik 17 Temmuz’da başlatılan kara saldırılarında yaralanan Paraşütçüler Tugayı’na bağlı Teğmen Şahar Şalev’in (20) öldüğü belirtildi.

Şalev’in İsrail’in 1981’de işgal ettiği Golan Tepeleri’nde ikamet eden Yahudi yerleşimcilerden olduğu kaydedildi.

Mısır’ın arabuluculuğunda Kahire’de yürütülen ateşkes görüşmelerinde İsrail ile Filistinli gruplar arasında varılan anlaşma gereği 26 Ağustos’ta ateşkes uygulanmaya başlamıştı. İsrail’in 7 Temmuz’da başlattığı ve 51 gün süren saldırılarında 578’i çocuk 2 bin 147 Filistinli hayatını kaybetmiş, 11 binden fazla kişi yaralandı.