IŞİD’in en büyük mağduru çocuklar

Ülkeler
Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) öncülüğündeki grupların, Telafer’de kontrolü ele geçirmesi sonucu evlerini terk eden çocukların çilesi, Sincar’da yerleştikleri cami, okul, türbe ve köprülerd...
EMOJİLE

Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) öncülüğündeki grupların, Telafer’de kontrolü ele geçirmesi sonucu evlerini terk eden çocukların çilesi, Sincar’da yerleştikleri cami, okul, türbe ve köprülerde devam ediyor. 

Telafer’in 16 Haziran’da IŞİD’in eline geçmesinden sonra aileleriyle binlerce çocuk, Sincar ilçesine sığındı. Sincar’da okul, cami, türbelerde kalan çocuklar, 50 dereceyi bulan sıcaklarda, yetersiz beslenme ve toz bulutlarından dolayı sürekli hastalanıyor.

Gündüzleri sıcağın en yüksek seviyelere çıktığı saatlerde anneler ya çocuklarını uyutuyor ya da suyla yıkamaya çalışarak sıcağın etkisini azaltmaya çalışıyor. Uyutulan çocukların başında bekleyen anneler çocuklarını ellerindeki bez ve kartonları sallayarak hem serinletmeye hem de sineklerden korumaya çalışıyor. 

Aileler, cami ve okullarda hep birlikte kaldıkları için oluşan sağlıksız ortamdan dolayı çocuklarının bulaşıcı hastalıklara yakalanmasından korkuyorlar. 

Olan bitenden habersiz çocukların bir kısmı, evlerini neden terk ettiğini bile bilmiyor. Hazreti Zeynep Türbesi’ndeki mezarların başında arkadaşlarıyla oynayan 6 yaşındaki Hüseyin Çolak, sürekli silah ve bomba seslerini duyduklarını apar topar her şeyi bırakıp kamyon kasasında kaçtıklarını anlattı. 

Sincar’a geldikten sonra da korkunun yerine bunaltıcı sıcakla mücadele etmeye başladıklarını belirten Çolak, ”Evimiz çok yakında ama biz burada türbede kalıyoruz. İnşallah evimize geri döneceğiz” diyor.

Türbede eşi, oğlu ve torunlarıyla kalan Fatma Hüseyin, çocukların sıcaklardan çok etkilendiği için iştahsızlaştığını bu yüzden zayıf düşmeye başladıklarını söyledi. 

Gelini Süheyla’nın 5 gün önce doğum yaptığını, kız bebek dünyaya getirdiğini belirten Hüseyin, ”Bebeğe Zeynep ismini koyduk. Çünkü bu türbedeyken doğdu bebeğimiz. Bu minicik zayıf bebeğin hastalanmaması için elimizden geleni yapacağız” diye konuştu.   

Çocukların sıcaktan bunaldığını ve resmen gözleri önünde eridiğini ifade eden Hüseyin, çocukları kaybetmekten korktuklarını vurguladı. 

Çocuklarımızın giyeceği kalmadığı için yapılacak yardımların giyim ağırlıklı olmasını istediklerini dile getiren Hüseyin, ”Biz burada türbede 570 aile aynı ortamda kalıyoruz. Aynı banyo ve tuvaleti kullanıyoruz. Çocuklar iç içe yaşadığı içim salgın hastalığa yakalanmaları an meselesi” diye konuştu. 

Türbenin içerisinde dolaşırken koluna takılan serumlarla hayata tutunan çocukları da görmek mümkün. Sincar’ın kentlerin şehir merkezinden uzak olması sağlık konusunda birçok sıkıntının yaşanmasına sebep oluyor. Kaldıkları yerlerin şartları ağır olunca çocukları hastalıklardan ve sıcaklardan korumak da bir o kadar zor oluyor. 

Anne Zehra Kerim, yanında uyuyan çocuğunu sineklerden korumak ve serinletmek için başında nöbet tutuyor. Anne Kerim, Çocuklarına sıcak su içirmek zorunda kaldıklarını yetkililerden buz istediklerini aksi takdirde bütün çocukların ishal olacaklarını belirtti. 

Bebeğinin hastalanmaması için dua ettiğini anlatan Kerim, “Kaçıp evimizi bırakıp buraya taşınmamız kötü oldu. İnsanın evi cennet gibi, herkes değerini bilsin. Bu şiddetten dolayı binlerce aile perişan oldu. 

Türkmen ailelerin kaldığı türbenin sorumlusu Amir Eyüp Abdulah, bugüne kadar Sincar’a sığınan 4 çocuğun sıcaktan dolayı hayatını kaybettiğini belirtti.