İki ülkenin son olarak Washington merkezli Yahudi düşünce kuruluşu Dış İlişkiler Konseyi (CFR Council on Foreign Relations) aracılığıyla bir araya geldiği bildiriliyor.
CFR’de yapılan son görüşmede dunyabulteni.net’e göre emekli Suudi general Enver Macid Eşki, Prens Bender Bin Sultan ve İsrail’n eski ABD büyükelçilerinden Dore Gold’un ortak konuşma yaptığı kaydedildi. Konuşmalarda ağırlıklı olarak İran’ın ortak düşman olduğu ve Ortadoğu’daki yayılmasının engellenmesi gerektiği ifade edildi.
Eşki’nin konuşmasında İran’ın 1979’dan sonra kısa bir tarihini verdikten sonra İran’ın terör eylemleri gerçekleştirdiğini iddia ederek İran’ın Ortadoğu’daki yayılmasını önlemek için yedi maddelik bir plan sundu. Maddelerden birisinin İsrail ve Araplar arasında barışı sağlamak, ikincisinin ise İran’da rejim değişikliği için çalışılması şeklinde. Ayrıca Arap Birliği’nin bölgesel bir güç kurması ve İran, Türkiye ve Irak topraklarında bağımsız bir Kürt devleti kurulması da sunulan maddeler arasında yer aldı.
İsrailli büyükelçi Gold ise konuşmasında İran tehlikesine vurgu yaptı ancak rejim değişikliğinden söz etmedi. Suudi Arabistan’la henüz tüm görüş ayrılıklarını gidermediklerini ancak bunu temenni ettiklerini kaydetti.
İsrailli ve Suudi yetkililerin konuşmalarının bir diğer önemli konusu ise İran ile batılı güçlerin yürüttüğü nükleer müzakereler oldu. İki ülke de müzakerelerden rahatsızlığını sık sık dile getiriyor.
Suudi Arabistan ve İsrail arasındaki ikili toplantıların önceki oturumları Hindistan, İtalya ve Çek Cumhuriyeti’nde yapıldı. Suudi Arabistan, İsrail’in tanımıyor. İsrail ise Filistin devletini tanımıyor. Bu gerekçelerle iki ülke ve İsrail ile tüm Arap ülkeleri arasındaki ilişkiler sürekli gergin durumda. Ancak 1990’lı yıllardan itibaren Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi bazı ülkeleri İsrail’in ülkelerinde istihbarat için bulunmasına izin vermişti.
Öte yandan İsrail’le sürekli mücadele halinde olan Lübnan Hizbullah örgütünün İran destekli olduğu gerekçesiyle İsrail bu ülkeye düşmanlık besliyor.
İsrail ve Suudi Arabistan’ın görüşmeleri ne zamana kadar devam ettireceği ve nasıl bir sonuç çıkacağı ise bilinmiyor.