Batı Trakya’da, Dostluk Eşitlik ve Barış Partisi (DEB) ile Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin (BTAYTD) işbirliğinde gerçekleşen Avrupa Halkları Federal Birliği (FUEN) 2015 Kongresi Gümülcine’de başladı.
DEB, ABTTF ve BTAYTD’nin ev sahipliğinde Gümülcine’de bir otelde yapılan kongrenin açılışına Türkiye’nin Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı ve Türk Azınlığın çeşitli kesimlerinin temsilcileri katıldı.
FUEN Başkanı Hans Heinrich Hansen kongrenin açılışında yaptığı konuşmada, bir ülkede azınlıkların durumunun o ülkede demokrasinin hangi düzeyde yaşandığının göstergesi olduğunu belirterek, “Azınlıklara nasıl davrandığını bana göster, senin ne kadar demokratik olduğunu söyleyeyim” dedi.
Batı Trakya’daki Türk azınlığın, Yunan devletinin bazı keyfi uygulamalarından kaynaklanan birçok sorunla karşı karşıya bulunduğunu ifade eden Hansen, AİHM kararlarına rağmen azınlık kurumlarında “Türk” deyiminin kullanılmasına izin verilmediğini, Lozan’dan kaynaklanan eğitim ve müftülük haklarının engellendiğini ve Yunanistan’ın 1974’te demokrasiye geçişiyle kaldırılan cunta uygulamalarının Batı Trakya’da halen sürdüğünü belirtti.
Hansen, Yunanistan’ın, Batı Trakya Türk Azınlığını sadece dini yönüyle tanıdığını ancak, bu konuda da eksiklikler bulunduğunu belirterek, azınlık okullarında bazı Yunan öğretmenlerin Türk çocuklara manevi baskı uyguladığını bildirdi. Bunları yazan azınlık basınına ise yüksek para cezaları verildiğini ifade eden Hansen, “Tüm bunlar benim gözümde bir dışlamadır. Bir topluluk, kendi içerisindeki kimliklerin hepsini kabul eder ve korursa barışta başarılı olur. Yunanistan Avrupalı ortaklarından eşit muamele talep ediyor. Bunu isteyen kimse aynı davranışı kendi ülkesinde sergilemesi gerekir. Azınlıklara aynı şekilde muamele yapmalı, aksi takdirde inanılırlığını yitirir” diye konuştu.
FUEN Başkanı Hansen, Balkanlarda son yıllarda yaşanan krizlerden sonra azınlıklar konusunun yeniden gündeme geldiğini ve azınlıkların korunması ihtiyacının ortaya çıktığını söyledi.
Avrupa Konseyi’nde ekonomik konulara büyük önem verilmesine rağmen azınlık konularının ise yeterli düzeyde ele alınmadığını belirten Hansen, AB’nin azınlıklar konusunu daha ciddiye alması ve bu bağlamda birlik içerisinde bir “Azınlıklar Komiserliği” kurulması gerektiğini kaydetti.
Hansen, Avrupa’daki azınlık toplumların halen çözüm bekleyen birçok sorunla karşı karşıya bulunduğunu belirterek, “Sorunlarla mücadelede birbirimizle daha sıkı işbirliği yaparak, kendi aramızda bağlılığımız güçlendirmeliyiz. Sorunların çözümü tabi ki, sadece bize bağlı değil. Ancak, bir Çin atasözü der ki, başımızın üzerinde uçuşan sorunlu kuşlara mani olamayız ancak, bunların başımıza yuva kurmalarını engelleyebiliriz” diye konuştu.
Gümülcine kentinde gerçekleştirilen FUEN’in yıllık kongresine davet edilmelerine rağmen Yunan yetkililerin gelmemesini eleştiren Hansen, “FUEN kongresi Yunan makamlarınca yeterince ciddiye alınmadı, bunun eksikliğini hissediyorum. Kendilerini kongreye davet ettik ancak, bize cevap vermeye bile ihtiyaç görmediler. Onların bize karşı olan saygısını ve dikkatini eksik buluyorum” ifadelerini kullandı.
Kongrenin açılışında konuşan Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe seçilmiş Müftüsü Ahmet Mete, Türk azınlığın karşılaştığı sorunların büyük bölümünün etnik kimliğinin Yunan devleti tarafından tanınmasından kaynaklandığını söyledi.
Mete, “Batı Trakya’da azınlığın kimliğinin inkar edilmesi, Türk olmadığının iddia edilmesi birçok sorun ve sıkıntıya neden oluyor. Türk birliklerinin kapatılması ve yeni derneklerin açılmasına izin verilmemesinin nedeni hep bundan kaynaklanıyor. Azınlık toplumunun Türklüğün kabul edilmesi başta eğitim, müftülük gibi önemli sorunların çözülmesinin de yolunu açacaktır” dedi.
Batı Trakya azınlığı’nın kendisini Türk olarak tanımlamasına rağmen, bunun Yunan devleti tarafından kabul edilmediğini ve sürekli inkar edildiğini ifade eden Mete, “Mademki ortada böyle bir şüphe var ve devlet bizim dediğimize inanmıyor, gidelim halka ve sen nesin diye kendisine soralım. Bu konudaki şüphenin kalkması için referandum yapılsın. Türk mü, Bulgar mı, yoksa Yunan mı, halk kendisi karar versin. Ancak, ondan sonra, çıkacak sonuca herkes saygılı olmalı” ifadelerini kullandı.
Müftü Mete, Yunan devletinin bu şekilde bir referandumun sonucunu bildiğini ve buna yanaşmayacağını belirterek, “Bizim kendimizden şüphemiz yok. Allah’a çok şükür, biz Müslümanız ve Türküz. Türk kelimesinden rahatsız olunması ve isminde Türk deyimi bulunan derneklerin açılmasına izin verilmemesi aslında bir şeyi gösteriyor. Demek ki, burada Türk var” diye konuştu.
FUEN’in, Batı Trakya Türk Azınlığı’nın eğitim ve din özerkliği ana temalı kongresine Avrupa’nın farklı ülkelerindeki azınlıkların temsilcileri katılıyor.
Avrupa’da yaşayan otokton, etnik veya ulusal azınlıkların en büyük çatı kuruluşu olan FUEN Kongresi, Cumartesi günü başkanlık divanının yeni üyelerinin belirleneceği toplantıyla sona erecek. FUEN üyesi olan DEB partisi ile ABTTF ve BTAYTD kongrede 2’şer delege ile temsil ediliyor. GÜMÜLCİNE (AA)