CEVAT KIŞLALI ve AYBİKE EROĞLU’nun haberi
Güneydoğu Asya ülkesi Burma’nın (Myanmar) batısındaki Arakan bölgesinde Müslüman halka yönelik süregelen zulüm ve şiddet devam ediyor. Bu mezalimden kaçanlar ise açlık ve susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya. Resmi kayıtlara göre 30 bin ama gerçekte 500 bin Arakanlı Müslüman, evlerini terkedip komşu Bangladeş’e sığınmış durumda. Mülteci kamplarında da durum içler acısı. İnsanlar bir bardak temiz su ve bir ekmek parçasına muhtaç. Bölgedeki gelişmeleri yerinde izleyen sivil toplum kuruluşları Burma’daki askeri yönetimin sistemli baskılarını bir an evvel durdurmaları için dünyaya imdat çağrısında bulunuyor.
BÖLGE HALKI YARDIM BEKLİYOR
Türkiye, Arakan’da yaşanan trajediye sessiz kalmadı ve bölgede bulunan sivil toplum kuruluşlarıyla yardım seferberliği başlattı. İHH, MAZLUM Der ve Kimse Yok Mu gibi yardım kuruluşları bu sene ramazan kumanyalarını Arakan’a gönderiyor. Türk halkının bu mazlum halka ilgisiz kalamayacağını inandığını belirten İnsani Yardım Vakfı (İHH) Başkanı Bülent Yıldırım, "Arakanlı Müslümanlar katliamlar kadar dünyanın en kötü mülteci kamplarında kaldıkları için de hayatını kaybediyor. Halkımızdan Somalili kardeşlerimize gösterdikleri duyarlılığı Arakan’a da göstermelerini bekliyoruz. Bu sene "Fitre ve zekatlar Arakan’a gönderilsin" çağrısında bulunuyoruz" dedi.
ELİMİZİ ONLARA UZATALIM
Bu sene kendilerine gelen fitre ve zekat yardımlarını Asya’nın çaresiz halkına yönlendirdiklerini dile getiren Yıldırım, "Arakanlılar en büyük savaşlarda yaşanan zulümlere uğruyor. Yakılma, boğulma, tecavüz. Üstelik bu zulümden kaçanlar bir de açlıkla pençeleşiyor. İşte bu yardım eli bekleyen insanlara elimiz uzatmalıyız" çağrısı yaptı. Yıldırım, BM ve İslam ülkelerinin artık harekete geçmesi gerektiğini ifade ederek, "BM zaten son olaylardan sonra iyice geri çekildi. Ya Burma (Myanmar) hükümetine baskı kurarak buna bir son verilmelidir veya Bangladeş hükümetine daha fazla mülteciye kucak açılabilmesi için baskı uygulanmalıdır" şeklinde konuştu.
KONFERANS DÜZENLENECEK
Mazlum-Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal ise dünya kamuoyunun ilgisini Asya’da yaşanan drama çekmek için uluslararası bir konferans düzenleyeceklerini söyledi. İHH Asya Sorumlusu Vahdettin Kaygan ise bölgeye yapılacak yardımlara dikkat çekti. "Özellikle kumanyalar çok önemli, halkımızın kumanyalarını Arakan’a yönlendirmesi gerekli. Burada açlıktan ölen her bir insanı bir kumanya ile hayatta tutabilirsiniz" diyen Kaygan, vatandaşların o bölgeye sivil toplum kuruluşları kanalıyla yardım gönderebileceğini kaydetti. Kaygan, "Bir kumanya, bir hayat kurtarabilir" diye konuştu.
Katliam sürüyor
Arakan’la Bangladeş arasında bulunan Cox’sbazaar şehrinden Arakan’da yaşananları Yeni Şafak’a anlatan İHH Bangladeş temsilcisi Sait Demir, Müslümanlara yönelik baskı ve zulümlerin devam ettiğini söyledi. Arakan’da son bir buçuk ayda gerçekleşen saldırılarda binlerce ev ve köyün yakılıp yıkıldığını bunun sonucu olarak 100 binin üzerinde Arakanlının mülteci durumuna düştüğünü belirten Demir, 10 bin civarında Arakanlının ise Bangladeş sınırını geçerek dağlara kaçtığını ifade etti. Demir son gelişmeleri şöyle özetledi:
"Yıllardan beri sürekli, Müslümanların yaşadıkları yerlere, tarlalarına el koyuyorlardı. Müslümanlar da bu yüzden mülteci kamplarında yaşıyordu. Son olaylarla birlikte Arakan içinde yaşayan mülteci sayısı arttı. 100 binin üzerinde Arakanlı Müslüman kendilerini güvende hissetmedikleri için köyünü, evini terkederek mülteci kamplarına sığındı. Dışarı kaçabilen mülteci sayısı ise son bir ayda 10 bini aşmış durumda."
TECAVÜZ EDİYORLAR
Müslümanlara sokağa çıkma yasağı uygulandığını ve askeri yönetimin kışkırttığı Budist çetelerce Müslümanların gece vakti evlerinde katledildiklerini vurgulayan Demir, şunları söyledi: "Müslümanları evlerinden alıyorlar ve bir daha da haber alınamıyor. Kadınlara da tecavüz ediyorlar. Daha geçen çarşamba günü köye gelerek Müslüman kızları toplamışlar. Daha sonra kızları okul bahçesine götürerek, tamamını soymuşlar. İçlerinden on tanesini alıp götürmüşler; kızların nereye götürüldüğü belli değil. Ortada biten bir durum da yok. Zulüm tüm hızıyla devam ediyor. Müslümanlar dükkanını açsa yağmalanıyor, tarlasına gitse ekinleri ekinden alınıyor. Tüm bu yaşananlar Müslümanları açlığa sürüklüyor."
YeniŞafak