Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, devlet olarak tanınma talebini Birleşmiş Milletler’e sundu. ABD, Güvenlik Konseyi’ne gelecek başvuruyu veto edeceğini açıklamıştı. İsrail ise başvurudan ‘üzüntü’ duyduğunu açıkladı.
ABD’nin "veto ederiz" tehdidine ve İsrail’in karşı çıkmasına aldırmayan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon ile görüşerek, devlet olarak tanınmak için gerekli başvuru mektubunu sundu. Birleşmiş Milletler’den bir sözcü, Ban ile Abbas’ın New York’taki BM Merkezi’nde yaptıkları görüşmede sunulan resmî başvurunun BM Güvenlik Konseyi tarafından değerlendirileceğini, ancak bunun biraz zaman alacağını söyledi.
20 yıldır bir ilerleme sağlanamayan Filistin-İsrail görüşmelerinde kritik bir dönemece girildi. Filistin’in devlet olarak tanınma başvurusunu Genel Sekreter Ban’a sunan Abbas, taleplerinin acilen Güvenlik Konseyi ve Genel Kurul’a gönderilmesini istedi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin’in BM’ye tam üyelik başvurusunu yaptıktan sonra konuşma yapmak için geldiği BM Genel Kurulu salonuna alkışlarla girdi. Abbas, 66. Dönem BM Genel Kurulu genel görüşmeleri kapsamında Genel Kurul’a hitap etmek üzere geldiğinde 193 üyeli BM Genel Kurulu’nda büyük alkış aldı, bazı ülkelerin delegeleri de ayağa kalkarak kendisini alkışladı.
Abbas, konuşmasında, müzakere sürecinin hep İsrail tarafından engellendiğini söyleyerek, "Müzakere sürecinde sürekli bir kayaya çarptık. Bu kaya İsrail hükümetinin kendisi." dedi. İsrail hükümetine yüklenen Mahmud Abbas, özellikle İsrail yerleşim alanlarının bölgedeki barışı olumsuz etkilediğine vurgu yaptı. Filistin liderinden sonra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da genel kurula hitap etti. Barışın BM kararlarıyla gelmeyeceğini savunan Netanyahu, Filistinlileri, İsrail’i bir "Yahudi devleti" olarak tanımaya çağırdı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın dün BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a sunduğu tam üyelik başvurusunu önce BM Güvenlik Konseyi değerlendirecek. ABD ve İsrail’in karşı çıktığı başvuruyu, Genel Sekreter Ban, Güvenlik Konseyi’nin çalışma esasları gereğince 15 üyeli konseye "ivedilikle" sunmak zorunda. Güvenlik Konseyi’nin başvuruyu teslim aldıktan hemen sonra Filistin’in üyelik başvurusunu değerlendirecek bir komisyon kurması gerekiyor. Standart uygulamada, komisyonun başvuruyla ilgili değerlendirmesini 35 günden az bir süre içinde tamamlaması bekleniyor ancak bu süre, gerektiğinde uzatılabiliyor.
BM’de görev yapan diplomatlar ve yetkililer, değerlendirme sürecinin birkaç ay uzatılabileceğinin altını çizerek, İsrail ile Filistin arasındaki görüşmeleri yeniden başlatmak için zaman kazanmaya çalışılabileceğini ifade ediyorlar. Eğer Filistin’in başvurusu oylamaya sunulursa, başvurunun kabulü için 9 "evet" oyu ve ayrıca 5 daimi üyenin hiçbirinin veto etmemesi gerekiyor. Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Malki, hafta içinde yaptığı açıklamada, 7 konsey üyesinden destek sözü aldıklarını ve 9 "evet" oyu alacaklarından emin olduklarını söylemişti. Ancak ABD, Güvenlik Konseyi’nde oylama yapılması halinde veto edeceği tehdidinde bulunmuştu.
Filistin’in başvurusunun sadece Güvenlik Konseyi’nde onaylanması yetmiyor. Başvurunun, buna ek olarak, BM Genel Kurulu’nda da oylanması ve 193 üyenin üçte ikilik çoğunluğun "evet" oyunu alması gerekiyor. Filistin, ayrıca, gözlemci statüsünün yükseltilerek BM tarafından fiilen tanınma seçeneği üzerinde de duruyor. Filistin’in ‘Vatikan seçeneği’ adı verilen bu "üye olmayan gözlemci devlet" statüsünü alması daha kolay görülüyor, çünkü Genel Kurul’da basit çoğunluğun oyları bunun için yeterli oluyor. Filistin, BM’de halen "gözlemci kuruluş" olarak yer alıyor.
Zaman