Fetih İle Hamas Anlaştı, İsrail Tutuştu!

Ülkeler
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın El Fetih’i ile Gazze Şeridi’nde iktidarı elinde tutan Halit Meşal’in Hamas’ı, geçici hükümet kurma konusunda dün gece anlaşmaya va...
EMOJİLE

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın El Fetih’i ile Gazze Şeridi’nde iktidarı elinde tutan Halit Meşal’in Hamas’ı, geçici hükümet kurma konusunda dün gece anlaşmaya vardı.

1987’de Şeyh Ahmed Yasin tarafından kurulan Hamas ile 1959’da Yaser Arafat tarafından kurulan El Fetih arasında, El Fetih’in milletvekilleri seçimlerinde Hamas’ın kazanarak Filistin Parlamentosu’nda çoğunluğu ele geçirmesini hazmedememesi sonucu patlak veren bölünme dün geceki anlaşma ile giderildi.

El Fetih ile Hamas yetkilileri, ortak yaptıkları açıklamada örgütlerinin birçok hassas noktada aynı fikirde birleştiğini belirttiler.

Söz konusu anlaşma dahilinde Hamas ve El Fetih birlikte geçici hükümet kuracak ve bu hükümet Filistin’i gelecek yılki devlet başkanlığı ve parlamento seçimlerine taşıyacak.

Mısır hükümeti ise Hamas’la El Fetih arasında yapılacak resmi anlaşma törenine evsahipliği yapacağını duyurdu.

Filistin iktidarında iki ayrı kanat haline gelen El Fetih ile Hamas, 4,5 yıldır tamamen ayrı hükümetlerle idare ediliyordu.

Uzmanlar, her iki parti arasında sağlanan anlaşmaya Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’in devrilmesi ile Suriye’de yaşanan iç karışıklıkların etkisi olduğunu ifade ediyorlar.

Konuya ilişkin Rotahaber’e konuşan bölge uzmanları, özellikle iki ülkedeki gelişmelerin bu anlaşmayı tetiklediğine dikkat çektiler ve İsrail’in yapacağı hamleleri sıraladılar.

SETA Ortadoğu Uzmanı Ufuk Ulutaş:

Mısır’da Hüsnü Mübarek’in devrilmesi ve Suriye’deki karışıklığın El Fetih ile Hamas arasındaki yakınlaşmada etkisi var. Mübarek’in El Fetih grubuna verdiği açık çek vardı. Suriye’nin de Hamas’a verdiği destek vardı. Şu an bu iki desteğin de bir manada sallantıda olması yakınlaşmalarına etki etti.

Bununla birlikte bir süredir konuşulan Eylül ayında Filistinlilerin artık BM’ye Filistin devletini tanıtmak için başvuracakları söylentileri var. İsrail’in buna karşı koyma çabası vardı. Artık resmi bir tanıtma yolu seçildiği için Hamas’ın da artık Filistin devletinde etkin olmak istediğini biliyoruz. Madem BM tarafından Filistin devleti tanınacak, Hamas da bunun bir parçası olmalı, yaklaşmaya iten sebeplerden bir tanesi de bu.

Bunun dışında yine yaklaşık 2 ay önce El Cezire’nin yayınladığı WikiLeaks belgelerinde özellikle Filistin Özerk Yönetiminin, El Fetih grubunun İsrail’e çok fazla taviz verdiği, bütün bu tavizlere rağmen İsrail’in Filistin’e olumlu cevap vermediği hatta alay ettiği ortaya koydu. Doğal olarak bu belgeler Filistin otoritesini çok zor durumda bıraktı. Hem Hamas tarafı hem Fetih tarafı son gelişmelerden sonra fazlasıyla köşe çekildi. İkisinin de bu kadar köşeye sıkıştığı durumda birleşip ortak hareket etmekten başka çok fazla alternatifleri yok.

El Fetih ile Hamas arasında anlaşma sağlandı ama diğer küçük gruplarında bu anlaşmaya dahil edilmesi gerekiyor. Mesela İslami Cihad örgütünün tavrı ne olacak henüz bilinmiyor. Henüz anlaşma metnini de görmediğimiz için İslami Cihad şöyle böyle tavır alır da diyemiyoruz. Küçük grupların bu uzlaşma metnine destek vermesi önemli çünkü İslami Cihad tarafından Gazze’den İsrail’e gidecek birkaç küçük roket bile İsrail’in Gazze’ye saldırması hem de uzlaşı atmosferini dağıtması için eline koz verecektir. İsrail de bunu fazlasıyla seve seve kullanacaktır. Biz hep bütün bu Arap dünyasında gelişmeler başladığından beri hep söylüyoruz: Ortadoğu’da statükonun en büyük bekçisi İsrail’dir. Şu an hâli hazırdaki durumu korumaya çalışan ülkelerin başında İsrail geliyor. Zira, bölgedeki değişiklikler İsrail’in çıkarlarını doğrudan etkilemektedir. Mısır ve Suriye’deki son olaylar da değişimle birlikte İsrail’in bugüne kadar alıştığı o ittifakların yıkılması manasına geldi. Bunun ilk örneği olarak da Filistinli gruplar arasındaki uzlaşıyı gördük. Bundan sonra İsrail, özellikle Filistin’in tanınma meselesinin Birleşmiş Milletleri’ne taşınması durumunda fazlasıyla zor durumda kalacak. İşte daha bugün duyduk: Amerika, Filistin yönetimine yaptığı yardımı askıya alabileceğini duyurdu. Muhtemelen İsrail şu an Amerika üzerinden, ağırlıklı olarak ekonomik baskıda bulunmaya çalışacak. Ama benim gördüğüm artık geri dönüşü olmayan bir yola girildi. Eylüle kadar İsrail ciddi manada bir barış teklifi getirmezse Eylül ayında artık BM’de Filistin devletinin tanınması için ciddi bir çalışma başlayacak. Bu da nihayetinde Filistin devletinin kurulmasına vesile olacak.

Ortadoğu Uzmanı, gazeteci yazar İsmail Yaşa:

Hamas ve Fetih arasındaki uzlaşı oldukça kritik bir zamanda gerçekleşti. Bu uzlaşı temel de Filistin halkının arzusu olsa da bölgedeki şartların değişmesinin uzlaşıyı kolaylaştırıcı rolü oldu. Fetih de Hamas da uzlaşıya artık mecbur. Daha önce iki grup arasında arabuluculuk yapan ve diyalog dosyasını elinde bulunduran Mısır tarafsız değildi. Hüsnü Mübarek ve İstihbarat Başkanı General Ömer Süleyman Fetih’i tutup Hamas’a baskı yapıyordu. Mısır’da Mübarek rejiminin devrilmesiyle Fetih en büyük destekçisini kaybetti. Arabulucunun tarafsız davranması uzlaşıyı kolaylaştırdı.

Hamas ise Suriye’de yaşananlar nedeniyle bugünlerde zor durumda. Suriye rejimi Filistinli gruplara kendisine destek açıklamaları yapmaları yönünde baskı yapıyor. Hamas-Fetih uzlaşısının ardından Suriye rejimi artık Hamas kartını kullanamayacak. Bu uzlaşı Suriye’deki Hamas liderlerini rahatlattı. Şu anda uzlaşı anlaşmasının imza törenine katılmak için Kahire’ye gittikleri haberi geldi. Suriye rejiminin baskıları devame derse Hamas Şam’dan temelli ayrılabilir.

Hamas-Fetih uzlaşısı İsrail’i zor durumda bırakacak. Arap ve İslam ülkeleri uzlaşıyla birlikte Filistin’e çok güçlü bir şekilde destek verebilecek. Mevcut şartlarda bu uzlaşının kolayca bozulması da pek mümkün değil. Çünkü iç ve dış şartlar uzlaşıyı ciddi biçimde zorladı. Gençler Gazze’de ve Ramallah’ta ulusal birlik talebiyle gösteri yaptılar. Ulusal birlik hükümeti kurulacak. Bu hükümet Filistin’i seçimlere hazırlayacak.

Filistin’in önünde Eylül ayında çok önemli bir durak var. Eylül ayında Birleşmiş Milletler’in de tanıyacağı bağımsız bir Filistin devletinin ilanı sözkonusu. Filistin’in bu durağa birlik ve bütünlük içinde gitmesi Filistinlilerin yararına. Filistin uzlaşısı Mısır’daki yeni dönemle ilgili çok önemli ip uçları da veriyor. Dolayısıyla devrimin pek birşey değiştirmediğini söyleyenler fena halde yanıldılar.

Filistin uzlaşısına şüphesiz Türkiye’nin de katkısı oldu. Ankara’nın "Yeni Kahire" ile daha uyumlu çalışacağını kesin bir dille ifade edebiliriz.

ORSAM Ortadoğu uzmanı Serhat Erkmen:

Hamas’ın barış anlaşmasını imzalamasının arkasında İran’dan Suriye üzerinden gelen desteğin etkisi var. Bu destek, Suriye’deki halk ayaklanması nedeniyle kesilme noktasına ulaşmış durumda. El Fetih’in de anlaşmaya yanaşmasının altında Mısır’daki devrim ile birlikte Hüsnü Mübarek’ten gelen desteğin sona ermesi var. Mısır, Gazze’deki ambargonun uygulanabilmesinde en önemli devlet unsuru olduğu için El Fetih Mısır’daki devrimin kendisi aleyhine geliştiğinin farkında. Dolayısıyla her ikisi de birbirine doğru zorunlu olarak itildi.

Üçüncü olarak Suudi Arabistan’ın durumunu da unutmamak gerekiyor. Önce Bahreyn’de isyanın bastırılması, arkasından Yemen’deki anlaşmanın da etkisi var. Hem Bahreyn’deki isyan bastırıldı, hem de Yemen’deki devlet başkanıyla muhalifler arasında anlaşma sağlandı. Bu iki olay Suudi Arabistan’a bölgede ciddi güç kazandırdı. Bölgede Suudi Arabistan’ın ağırlığı hissedilir oldu. Dolayısıyla El Fetih ile Hamas arasında anlaşma sağlanmasının Suudi Arabistan’ın bölgede ağırlığının artmasının etkisi var.

Mevlüt PEKER/ROTAHABER