Başkent Şam’a 15 km uzaklıkta olan Duma semtindeki manzara trajediden farksız. Cadde ve sokakların yanı sıra evlerin üzerindeki izler şiddetli operasyonların yaşandığını açık bir şekilde gösteriyor.
AA’ya konuşan 14 yaşındaki bir çocuk, Duma’daki gösterilere güvenlik güçlerinin ateş açtığını ve bu gösterilerin birinde açılan ateşte kardeşinin de isabet aldığını belirtti.
Duma’da bulunan birçok kişi gibi gerçek ismini söylemeyen ve takma isim kullanan Ubeyde, "Kurşun, kardeşimin boğazından girip diğer tarafından çıktı. Olay anında onu kucaklayıp nasıl kaçırdığımı zar zor hatırlıyorum. Ancak o günlerde komşumuz bize yardım ettiği için tutuklandı. Kardeşimi hastahaneye götürmek de bir hayli zor oldu. Çünkü kontrol noktalarını atlatmak bir hayli zor oldu" dedi.
Yine şifreli bir isim kullandığını belirten Ebu Sabur adlı bir vatandaş ise, "Operasyonlarda bir çok değerli eşya yağmalandı. Olaylar zamanında tecavüz olayları yaşandı. Ancak namus meselesi yüzünden bu fazla yayılmadı"şeklinde konuştu.
Duma’da 10’dan fazla doktor, daha önce tutuklanıp işkence gördüklerini ifade ederek, "Evlerde kendi imkanlarımızla yaralıları tedavi etmeye çalışıyoruz. Çünkü bazı hastalar hastanelere kabul edilmiyor" dediler.
Genel olarak hepsi takma isim kullanan muhalifler, görüntü ve fotoğraf çekilmesine izin vermiyor.
Muhalifler, buradaki rejimin kendini ‘ilah’ olarak gördüğünü belirterek, Türkiye’ye tepkilerini dile getirmekten geri durmuyorlar ve Türkiye’nin tutumunun yeteri kadar sert olmadığını söylüyorlar.
Buradaki muhalifler ne içeride, ne de dışarıda belli bir çatı altında toplanılmadığını, dışarıdaki muhaliflerin arasında çok fazla fikir ayrılığı yaşandığını vurguluyorlar.
"Dışarıdakilerin tutumu bizi daha çok öldürüyor. Biz ölüm makinesinin durmasını isterken onlar koltuk peşinde" diyen muhalifler, Suriye’yi tek bir çatı altında birleştirecek birine ihtiyaç olduğunu belirtti.
Ebu Haydar, İzzeddin adında birinin cami merdiveninde tutuklandığını ve güvenlik güçlerinin "Beşşar ilahımızdır" demesini istediğini ancak İzzeddin’in bu söylemi reddetmesi üzerine başından vurularak öldürüldüğü söyledi.
Ebu Ahmet isimli başka bir şahıs ise, katıldığı bir cenaze töreninde, atılan bir çivi bombasıyla çeşitli yerlerinden yaralandığını, Duma’da muhalifler tarafından evlerin içinde kurulan tedavi merkezlerinde tedavi olduğunu söyleyerek, iki ayağının ve sol elinin bu olaydan sonra felç olduğunu kaydetti.
Ebu Ahmet, "Zor şartlarda tedavi gördüm, şimdi biri gelip beni tedavi ediyor. Evin geçimini ise 12 yaşındaki oğlum karşılıyor" dedi.
Kentte çok sayıda kontrol noktası bulunmasından dolayı ancak akşama doğru uzun bir çabadan sonra Duma’dan çıkarak havaalanına gittim ve uçağımı beklemeye başladım. Bekleme esnasında beni Duma’ya götüren arkadaş arayarak, "Yemek yediğimiz eve baskın oldu. Bu bölgeden tutuklamalar yaşandı, iyi ki dışarıda fotoğraf çekmedin. Çekseydin takip edilerek tutuklanırdık" dedi.
AA