BM işgal altındaki Filistin topraklarındaki İnsan Hakları Özel Raportörü Makarim Wibisono, Gazze saldırılarındaki sivil ölümlerine ve vahşetin boyutuna bakıldığında İsrail’in, orantılılık, sivil ayrımı ve önlem konusunda uluslararası insani hukuka bağlılığının şüphe uyandırdığını belirterek bu ülkeye uluslararası hukuka uyması çağrısında bulundu.
BM İnsan Hakları Konseyi’ne hitap eden Wibisono, işgal altındaki Filistin topraklarındaki insan hakları durumuyla ilgili hazırladığı raporunu konseye sundu.
Wibisono, İsrail’in geçen yıl Gazze’de 7 hafta boyunca sürdürdüğü saldırılara ve benzeri görülmemiş tahribata dikkati çekerek İsrail’in Batı Şeria’da da aşırı güç kullanmasının, Filistinlileri toplu şekilde tutuklamasının ve kötü muamelede bulunmasının insan hakları ihlali olduğuna işaret etti.
Raporda, yedi yaşındaki bir Filistinli çocuğun geçen yaz İsrail saldırısı esnasında şarapnelle karnından yaralandığı örneğini veren Wibisono, yüzlerce çocuğun bu krizin bedelini ağır ödediğini belirterek Filistinli çocukların yaşadıkları haksızlıklara vurgu yaptı.
Wibisono, “Gazze’de 400 bin çocuğun psikolojik desteğe ihtiyacı var. Bu ve bundan sonra gelecek olan Filistinli ve İsrailli jenerasyonların kendi kaderini tayin etme ve eşit şekilde barış içinde yaşamaya hakları var. Gazze’deki sivil ölümlerine ve vahşetin boyutuna bakıldığında, İsrail’in saldırılarda orantılılık, sivil ayrımı ve önlem konusunda uluslararası insani hukuka bağlılığı şüphe uyandırıyor” dedi.
İsrail’in geçen yıl Gazze’deki saldırılarında hastanelerin, ambulansların, okulların hedef alındığını ifade eden Wibisono, İsrail, Filistin ve uluslararası topluma buradaki şiddeti sonlandırmak için sorumluk üstlenmeleri gerektiği çağrısında bulundu.
“İsrail’in Gazze kuşatması nedeniyle insanlar baskı altında, toplumu yeniden inşa edemiyor” diyen Wibisono, geçen yıl Kahire’de 5,4 milyar dolar yardım sözü verildiğini hatırlatarak uluslararası toplumdan verilen sözlerin yerine getirilmesini istedi.
Wibisono, İsrail’in gözaltına aldığı Filistinlilere yaptığı muameleden duyduğu endişeyi dile getirerek “Bir çocuk gece gözaltına alınmayı, sözlü ve fiziksel tacizi, aşağılanmayı, avukat tayin edilmemesini hak etmiyor” diye konuştu.
BM insan Hakları Konseyi’nde söz alan Türkiye’nin BM Cenevre Ofisi Daimi Temsilcisi Büyükelçi Mehmet Ferden Çarıkçı da tarafların ortak barış vizyonu çerçevesinde birleşmesi gerektiğini ifade etti.
Durumun uluslararası hukuk kurallarına aykırı olduğunu söyleyen Çarıkçı, “İnsanlık dışı ve kanunsuz Gazze kuşatması ve sınırlamalar Gazze’nin yeniden inşası için uluslararası çabaları baltalıyor” dedi.
Çarıkçı, kuşatmanın bir an önce kaldırılması gerektiğine dikkati çekerek “İsrail’in Filistin’in vergi gelirlerini alıkoyması yasa dışı ve kabul edilemez” ifadesini kullandı.
BM İnsan Hakları Konseyi’nin İsrail’in son saldırıları sırasında işlediği ihlalleri araştırmak üzere oluşturduğu komisyon, şubat ayında yayımlanması ve mart ayında konseye sunulması beklenen raporu için İnsan Hakları Konseyi’nden ek süre istemişti. Komisyon, raporunu haziranda sunacak.