Suriye’nin İdlib kenti kırsalında, Hatay’ın Yayladağı ilçesi sınırı yakınlarındaki çadır kentler, soğuk ve yağışların gelmesiyle yaşanamaz hale geldi.
Suriye’de devam eden iç savaş nedeniyle evlerini terk ederek, güvenli gördükleri alanlara çadır kurup yaşayan insanlar, kış mevsimi nedeniyle soğuk ve çeşitli sorunların etkisi altında hayatlarını sürdürmeye çalışıyor.
Yayladağı ilçesi karşısındaki boş tarlalara kendi imkanlarıyla kurdukları çadırlarda yaşayan yaklaşık 50 bin Suriyeli, elektrik, su ve yolun olmadığı, yağışlar nedeniyle de adeta bataklığa dönen bölgede yaşamlarını sürdürüyor.
İnsanlar çadırların arasında zaman zaman ayak bileklerine kadar çamura batarken, bölgeye traktör ve arazi aracı dışında hiçbir araç giremiyor.
Birçoğu soğuk hava ve çamura rağmen, çorapsız terlikle gezen Suriyeliler, bir yandan yırtık dökük çadırlarını ısıtmak için gün boyu odun çalı toplamaya çalışırken, bir yandan da yağmur yağdığında ‘çadırları su almasın’ diye dua ediyor.
‘Soba, battaniye, kıyafet yok’
Bölgedeki çadır kentlerden Cebel Kampı sorumlusu Hüseyin Osi, yaptığı açıklamada, kamplarında bombardıman nedeniyle çevre ilçelerden gelen 190 ailenin yaşadığını kaydetti.
Kış aylarının gelmesinden dolayı oldukça zor günler geçirdiklerini belirten Osi, şunları söyledi:
‘Soba, çadır, battaniye, gıda yok, ortalık çamur. Bu insanlar, Rusya ve Esed’in bombalarından kaçarak geldi. Elektrik, su, altyapı hiçbir şey yok. İnsan hakları var diyorlar. Hiç kimsenin bunu tanıdığı yok. İnsan hakları bizimle ilgilenmiyor, hayvan haklarına çağrıda bulunuyoruz. Belki onlar görür bizi. Burada birçok insanın çadırı su alıyor. İçinde battaniye yok. Acilen yardımların bizlere ulaştırılması gerek. Yoksa birçok insan soğuktan hayatını kaybedecek.’
‘Kıyafetlerimizi kurutamıyoruz’
İç savaşta en büyük oğlunu kaybeden ve 2 oğlu 3 torunuyla, 6 aydır çadırlarda yaşayan Maruf Kafi (72) gıda, kıyafet ve çeşitli ihtiyaçların yanı sıra soğuk ve çamurla mücadele etmeye başladıklarını anlattı.
Çadırların birçoğunun yama ile yapıldığını vurgulayan Kafi, ‘Su, yemek, kıyafet hiçbir şeyimiz yok. Ancak daha tehlikeli bir durum var. O da hastalık. Çocuklar soğuktan hastalıktan kurtulmuyor. Düşünün yağmur yağıyor. Çocuklar çamura batıyor ve annesi kıyafetini kurutamıyor. Biz hayırseverlerden soba istiyoruz. Türkiye’ye bugüne kadar yaptıkları için teşekkür ederiz. İnşallah Türkiye’nin bu yardımları yapmaya gücü vardır.’ dedi.