Mısır’da Hüsnü Mübarek rejiminin yıkılmasının üzerinden bir sene geçti. Ülke demokrasi yolunda ilerliyor.
Türkiye’nin Mübarek’e "Halkının sesini dinle!" dediği zor günlerde görev yapan Mısır’ın Ankara Büyükelçisi Abdurrahman Selahaddin, Suriye lideri Esed’e önemli mesajlar gönderdi. Selahaddin, "Sivilleri öldürmek, diğerlerini bu fikirden caydırmaz; aylar yıllar sürer ama insanlar istediğini alır. Arap Baharı, değişim isteyen insanların durdurulamayacağını gösterdi. İnsanlar rejimi değiştirebileceklerini gördü; en önemli değişim bu." dedi.
Mısır Büyükelçisi Selahaddin, iletişim araçlarının gelişmesiyle artık dünyanın daha küçük ve şeffaf olduğunu ifade ederken, uluslararası toplumun da kararlılıkla barışçıl değişim talep eden insanların desteklenmesinde temel bir rol oynadığına dikkat çekti. Selahaddin, Mübarek’in devrilmesinin ardından ülkesindeki değişimi de şu sözlerle anlatıyor: "Ana değişim sadece siyasî iktidarın değişmesi değil. Tarihimizde ilk kez eski siyasî liderler yargı karşısına çıkarıldı ve şimdi çoğu hapiste. İnsanımızda sahiplenme bilinci gelişti. Artık çoğu Mısırlı şuna inanıyor: Sadece bu ülkenin sahipleri değiller; aynı zamanda yönetim için sözleri var. İnsanlar bir fark yapabileceklerine inanıyorlar. Siyasî süreçlerin neticesini etkileyebileceklerini gördüler. İnsanlar özgür seçim istedi. Geleceklerine kendileri karar vermek istedi, başkalarının değil. Bunlar Mısır’da yeni şeyler." Otuz yıllık Mübarek iktidarının sonunu getiren 18 günlük protestolar boyunca neredeyse hiç uyumadığını ifade eden Büyükelçi, Mısır’daki gösterilerde gençlerin örgütlenmesinde sosyal medya ve Twitter’ın oynadığı rolün ise abartıldığı görüşünde. ‘Twitter devrimi’ tabirine karşı çıkarak, bu nitelendirmenin, gençlere ve onları destekleyen halka saygısızlık olduğunu kaydediyor. Sosyal medyanın, olup bitenlerin dünyaya aktarılmasını sağlayarak uluslararası desteğin sağlanmasına yardımcı olduğunu söylüyor.
TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERİMİZ MÜKEMMEL
Mısır Büyükelçisi Selahaddin ‘Arap Uyanışı’nda Batı’nın rol aldığı ve arka planda yönlendirdiği iddialarıyla ilgili ise şu değerlendirmeyi yapıyor: "Bir ülke veya süper gücü, Mısır’daki değişimi kendi menfaatine hizmet etmesinden emin olmak için özel ilgi göstermesinden dolayı suçlayacak değilim. Mısır’da özel ilgi gösterilmesi gayet doğal. Mısır’ın egemenliğine karışmıyorlarsa bunda bir yanlış görmüyorum. Stratejik bir pozisyondayız. Komşularımız ve yabancılarla nasıl temas edip işimize bakacağımızı biliyoruz."
Büyükelçi Selahaddin, Türkiye-Mısır ilişkilerinin de her anlamıyla mükemmel olduğunu vurguluyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün devrimden sonra Mısır’a giden ilk lider olduğunu hatırlatıyor. Tüm meselelerde Türk yetkililerden büyük bir yardım ve anlayış gördüğünün altını çiziyor. Selahaddin’e göre siyasî istişareler ve dış politikada uyum iyi durumda. Devrim ve küresel ekonomik krize rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacminin de geçtiğimiz sene yüzde 50 civarında arttığını belirtiyor. Büyükelçi, "Bu bize bir şey söylüyor: Ekonomi ve siyasî olarak iki ülke birlikte olmak istiyor. Çok şükür, problemsiz bir ilişkimiz var. " diyor. Selahaddin, Mısır’da Türk yatırımlarının artmasından memnun. Türk işadamlarının artık sadece tekstil ve gıda sektöründe değil, beyaz eşya ve araç üretimi gibi alanlarda da yatırıma geldiğini aktarıyor.
Mısırlılar Türk dizilerini ağlayarak izliyor
Büyükelçi Selahaddin, Mısırlı kadınların Türk dizilerine hasta olduğunu söylüyor. Hatta programlarını dahi dizi saatlerine göre ayarladıklarını, dizileri ağlayarak izlediklerini gülümseyerek aktarıyor. Mısırlı diplomat, Türkiye’deki en büyük sorununun ise dil olduğunu belirtiyor. ‘Fetih 1453’ filmini izlemek istemesine rağmen Türkiye’de İngilizce ya da Arapça gösterimin olmamasından yakınıyor.
Zaman