Müslüman ve Yahudi dünyasının en önemli kutsal mekanlarından biri olan Haremüşşerif’in, "Ağlama Duvarı" olarak bilinen Batı Duvarı’nın tarih kitaplarında yazılandan çok daha sonra tamamlanmış olabileceği öne sürüldü.
Kral Herod’un, Haremüşşerif bölgesini genişletmek için yaptırdığı duvarın, M.Ö. 4’üncü yüzyılda tamamlandığına inanılıyordu.
Ancak duvarın altından M.S. 1’inci yüzyıla ait üç yağ lambası ve dördü M.S. 16 yılından kalma 17 bronz sikke bulundu. Antik eşya ve paraların ortaya çıkması, duvarın Kral Herod’un ölümünden onlarca yıl sonra tamamlandığı düşüncesini güçlendirdi.
İsrail Antik Otoritesi’ne bağlı arkeologlar, 485 metre uzunluğundaki Batı Duvarı’nın temel taşları altında bulunan sikkelerin, Kral Herod’un ölümünden 20 yıl sonra yaşamış Romalı bir valinin mührünü taşıdığını ifade etti.
Roma Valisi Valerius Gratus’un mührü basılmış sikkeler, Ağlama Duvarı’nın sanılanın aksine Kral Herod döneminde inşa edilmediğine işaret etti.
Böylece, birinci yüzyılda yaşayan Yahudi tarihçi Flavius Josephus’un iddiaları da desteklenmiş oldu. Josephus’un, Kral Herod’un Haremüşşerif’in genişletilmesi talimatını M.Ö 22’de verdiğini yazdı. Herod, o tarihte hükümdarlığının 18’inci yılındaydı.
Hürriyet