Almanya’nın başkenti Berlin’deki davada Türk sanıkların kurşun geçirmez cam kafeslere konulması, buna karşılık Münih’te bugün başlayan Neonazi terör davasında sanık Beate Zschaepe’nin podyumdaki gibi rahat davranmasına izin verilmesi kafalarda soru işaretleri oluşturdu. Alman mahkuma ayrı, Türk mahkuma ayrı uygulama yapan mahkemelerin çifte standardı dikkat çekti.
Almanya’nın başkenti Berlin’de Jonny K. isimli bir genci döverek ölümüne sebep olan 5’i tutuklu 6 Türk’ün yargılanmasına dün başlandı.
Geçtiğimiz yıl ekim ayında meydana gelen olayda Jonny K. isimli 20 yaşındaki Vietnam kökenli genç, kavga sonrası kaldırıldığı hastanede beyin kanamasından hayatını kaybetmişti.
Dün başlayan davada tutuklu yargılanan 5 sanık mahkeme salonunda kurşun geçirmez cam kafese kondu. Tutuksuz yargılanan bir sanık ise ön sırada oturdu. Söz konusu cam kafes, ağır suç işleyen zanlıların mahkeme salonundakilere saldırmamaları için kullanılıyor.
Ancak davaya konu olan ölüm vakasının kavga nedeniyle ortaya çıkması, Türk sanıklara uygulanan güvenlik önlemlerinin abartılı olduğu yorumlarını da beraberinde getirdi.
NEONAZİ’YE PODYUM
Öte yandan 6 Mayıs’ta Münih’te başlayan davada 10 kişinin katli, bombalı saldırı ve banka soygunlarının faili olmakla suçlanan Neonazi terör hücresi üyesi Beate Zschaepe ise elleri kelepçesiz ve iyi giyimli bir şekilde mahkeme salonuna getirilmişti.
Zschaepe’nin cam kafese konulması bir yana, mahkeme salonuna girişte mankenlerin podyumdaki hareketlerine benzer rahat tavırlar sergilemesi, Türk ve Alman kamuoyunda büyük infial uyandırmıştı.
Zschaepe aynı şeklide bugün başlayan 2. duruşmaya da elleri kelepçesiz ve iyi giyimli şekilde geldi. Normalde cam kafese konulması gereken Neonazi teröristin bu şekilde rahat bir ortam içinde duruşmaya katılması kafalarda soru işaretleri oluşturdu.
Almanya’daki Türk toplumu bu gelişmeler üzerine Berlin Mahkemesi’nin Türk sanıklara yönelik tutumuyla, Münih Mahkemesi’nin Alman terör zanlısına yönelik tutumunu kıyaslayarak, hangisinin doğru olduğunu sormaya başladı.
Yeni Şafak