Kontrolden çıkan gösteriler ülkenin büyük şehirlerine de yayılıyor. Tatilini keserek İtalya’dan dönen Başbakan David Cameron’un katılımıyla yapılan acil güvenlik zirvesinde sokaklara 16 bin polis gönderilmesine karar verildi.
Londra’nın Tottenham kentinde siyahi bir gencin polis kurşunu ile öldürülmesi üzerine patlak veren olaylar ülkenin farklı şehirlerine yayılıyor. Bugüne kadar 525 kişinin gözaltına alındığı, 69 kişinin sorgulandığı olaylarda dün bir kişi hayatını kaybetti. 26 yaşındaki bir erkek, arabasının içinde vuruldu. Artarak devam eden şiddet olayları üzerine, İngiltere Başbakanı David Cameron İtalya’daki tatilini yarıda keserek ülkesine geri döndü. Olayları görüşmek üzere yapılan güvenlik toplantısının ardından konuşan Cameron, "Herkes, eylemlerinin sonuçlarına katlanacak. Bu suçları işlemeye yaşları yetiyorsa yargılanmaya da yetecektir." diyerek, şimdiye kadar tutuklanan 450 kişiye ek olarak çok daha fazla insanın tutuklanacağını belirtti.
Tatildeki İngiltere Parlamentosu ülkedeki karmaşa sebebiyle perşembe günü acil toplantıya çağrıldı. İçişleri Bakanı Theresa May de ülkedeki olağanüstü durum üzerine tatilini yarıda keserek İngiltere’ye döndü ve yaptığı açıklamada terör estirmenin bahanesi olamayacağını, bunu yapanların cezasını çekeceğini ifade etti. Başbakan Yardımcısı Nick Clegg, olayların başlangıç yeri olan Tottenham’daki işyerleri zarar görmüş mal sahiplerine geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.
Yağmacı mı, isyancı mı?
Olaylar hakkında kamuoyunda görüş ayrılığı bulunuyor. Toplumun bir kesimi eylemcileri yağmacı olarak nitelendiriyor. Diğer bir kesimi eylemlerin sebebinin hükümetin katı kemer sıkma politikaları sonucu sosyal hizmetlere ayrılan bütçenin azaltılması ve 2015’e kadar on binlerce insanın işsiz kalacak olması olduğunu söylüyor. Başbakan Cameron’a da çıkan olayların ardından yoksul bölgelere daha fazla yardım yapması için baskıda bulunulacağı belirtiliyor.
Yağmalama olayları işsizlik oranının yüksek olduğu yerlerde gerçekleşiyor. Eylemler de fakir ve işsiz nüfusun yüksekliğiyle bilinen Tottenham bölgesinde başladı. İşyerlerinin yağmalandığı ve arabaların ateşe verildiği Londra sokaklarında 1.700 ek güvenlik gücü görevlendirildi. Eylemcilere müdahale yerine pasif direnişi tercih eden polis ise toplum tarafından eleştiriliyor. Cameron, acil güvenlik zirvesinin ardından yaptığı açıklamada, polislerin karmaşa yaratanlara karşı daha sert müdahalelerde bulunacaklarını söyledi. Polis izinlerinin kaldırıldığını ve bu akşam itibarıyla Londra sokaklarında 16 bin polis bulunacağını aktardı. Eylemciler sosyal ağ paylaşım siteleri üzerinden koordine oluyor.
Türkler kendi güvenliğini sağlıyor
Yağmaların hızla devam ettiği Londra’nın Dalston bölgesinde Türk vatandaşlar kendi işyerlerini sopa ve bıçaklarla koruyorlar. Türklerin bu tutumu, yapılan yorumların yönünü de değiştirdi. Yağmaların etnik kökenli oluşunun artık yanlış olduğu, eylemlerin motivasyonunun farklı kaynakları olduğu yorumları yapılıyor. Protestoculara destek verenler Türklerin tavrını eleştirirken, yağma olaylarına karşı duranlar ise Türklere teşekkür ettiklerini ifade ettiler.
Tottenham kenti bu eylemlere yabancı değil. 1985 tarihinde bir polisin yaptığı operasyon sırasında siyahi bir kadının kalp krizi geçirerek ölmesi üzerine çıkan olaylarda bir polis bıçaklanarak öldürülmüş, 60 kişi yaralanmıştı.
Türkler, Türk polisini istiyor
Kendi emniyetlerini sağlayan Türkler, polislerin güvenliklerini koruyamadığı düşüncesiyle tedirgin oluyor. Bölgede kebapçı işleten bir Türk, olayların başlamasının üzerinden 3 gün geçmesine rağmen dükkânlarını hâlâ açmadıklarını, fakat bu eylemlerin kendilerini sindirmeyeceğini belirtiyor. Mutfak çalışanı bir başka Türk vatandaşı ise "Burada Türk polis istiyoruz." diyerek, Türk güvenlik güçlerinin dünyada sükuneti sağlamadaki başarılarına dikkat çekti.
İtfaiye en yoğun gecesini yaşadı
Londra itfaiyesi önceki gece normal bir günün 15 katına karşılık gelen yardım çağrısı aldı. 999 numaralı çağrı merkezine 2.169 ihbar ulaştı. Göstericiler şehrin farklı bölgelerindeki çok sayıda araba ve binayı ateşe verirken, itfaiye olaylara müdahale etmekte zorlandı. Dün gece Güney Londra’nın Croydon bölgesinde birkaç noktada birden çıkan yangın büyük mal kaybına sebep oldu.
Adaletin kılıcı ‘blogger’ların eline geçti
Sokak eylemlerinin artması üzerine bloggerlar, adaleti kendi yöntemleriyle gerçekleştirme yoluna gidiyor. Yağmacıların fotoğraflarını çeken bloggerlar internet üzerinden yayınladıkları görüntülerle yağma yapan insanların yüzlerini yakın kadraja alarak yayınlıyor. Bu amaçla kurulmuş sitelerden birisi de "Catch a Looter, Yağmacıyı Yakala". Site üzerinde bir de telefon numarası bulunuyor ve yayınlanan fotoğraflardan herhangi biri hatırlandığı takdirde blog sahibi ile irtibata geçilmesi isteniyor.