Kamusal hizmetlerin de sunulmasıyla, internet günlük hayatın vazgeçilmezlerinden oldu. Artık dijital çağın olanaklarından görme engelliler de yararlanmaya başladı. DW’den Matthias Klaus da onlardan biri…
Matthias Klaus bilgisayarının karşısında ellerini klavyenin üzerinde gezdirerek okumak istediği bir haberi bulmaya çalışıyor. O sırada hoparlörden gelen ses, ona ekranda beliren haberi okumaya başlıyor. Görme engelli Matthias Klaus yıllardır Deutsche Welle’de müzik editörü olarak çalışıyor ve Eurovision Şarkı Yarışması, müzik festivalleri ya da Avrupa’daki diğer uluslararası etkinlikler için sık sık iş gezisine çıkıyor.
O, Almanya’da resmî olarak kayıtlara geçen 9 milyon engelliden biri. Engellilerin çoğu, özel olarak geliştirilmiş çeşitli teknolojiler ve bilgisayar programları sayesinde sanal dünya ile bağlantı kurabiliyor. Diğer meslektaşları gibi internette rahatlıkla araştırma yapabildiğini belirten Klaus, görme engelliler için çok fazla olanak olduğunu söyüyor.
Matthias Klaus
Artık daha fazla şey okuyabildiğini söyleyen Klaus, "Şu anda görmeyen insanların bilgi edinmesi, araştırma yapabilmesi ve iyi vakit geçirmesi için çok fazla imkân sunuluyor. Eskiden böyle bir durum söz konusu değildi. Geçmişle kıyaslayacak olursak, eskiden birilerinin bana kitap okuması gerekiyordu. Ya da gazetede bir haber okumak istediğimde birisine sormam gerekiyordu, ama şimdi hiçbir yardım olmadan bunu yapabiliyorum" diyor.
Ekran okuyuculardan sesli komutlar
Klaus, "Screen Reader", yani "ekran okuyucu" adı verilen bir program sayesinde internette ulaştığı her bilgiyi sesli olarak duyabiliyor. Program, kullanıcının bilgisayar faresi ve klavye aracılığı ile verdiği komutları da sesli olarak tekrar ediyor. "Ekran okuyucu" programı görme engellilerin kullandığı klavyeler sayesinde kontrol ediliyor.
İçeriğin sesli olarak en iyi şekilde aktarılabilmesi için son yıllarda hayli ilerleme kaydedildi. Önceleri bilgisayardan, eski bilim – kurgu filmlerinde olduğu gibi metalik ve tekdüze bir ses tonu geliyordu. Ancak şimdi gerçek bir spikerin sesi kullanılıyor ve böylece rahatsız etmeyen melodik bir ses tonu duyuluyor.
Bu bilgisayar programının ilk geliştirildiği zaman gelen mekanik sesin aynı zamanda çok fazla hata yaptığını ve metinleri zaman zaman yanlış okuduğunu anlatan Matthias Klaus, gelişen bilişim teknolojisi ile ihtiyaçlarının da arttığını belirtiyor. Klaus, 20 yıl önce internetin sadece yazılı metinler içerdiğine, grafik, animasyon ya da benzeri uygulamalar içermediğine dikkat çekiyor ve ekliyor: "Sonra Java yazılımları geldi. Bunlar eski ekran okuyucularla uyumlu bir şekilde ekrana yansımıyordu. Ardından Flash programları geldi ki, onlar daha bir felaketti. Bu yazılımları okuyabilmemiz için üzerinde çok uzun süre çalışılması gerekti" diyor.
"Yazılı komutlar işe yarıyor"
Matthias Klaus önemli bir ayrıntıya daha dikkat çekiyor. Örneğin Youtube ya da diğer sitelerdeki videoların üzerinde "başlat, durdur ya da ara ver" gibi komutların yazılı olmasının, onların işini kolaylaştırdığını söylüyor. Böylece okuyucu, ekran üzerindeki bu komutları kullanıcıya aktarabiliyor ve görme engelliler en azından videonun ne olduğunu dinleyerek anlayabiliyor.
İçerik sunucuların komutları yazılı olarak da göstermeyi unutmaması gerektiğini belirten Matthias Klaus, bunun Almanya’daki Eşitlik Yasası uyarınca da önemli olduğunu belirtiyor. 1 Mayıs 2002’da yürürlüğe giren yasa, kamu binalarından engellilerin de faydalanabilmesi için gerekli değişiklikleri yapmasını öngörüyor, ayrıca medya ve internet üzerinden engellilere de hizmet verilmesini gerekli kılıyor.
İnternet siteleri arasında özellikle Google’un görme engellilere mükemmel olanaklar sunduğunu belirten Klaus, Facebook’tan ise memnun olmadığını anlattı. Klaus, Facebook’un görme engelliler için çok karmaşık olduğunu ve görme engelliler arasında pek sevilmediğini belirten Klaus, haberleşmek için e-posta kullandıklarını söylüyor.
DW.de