Türklere ait bayramların incelendiği çalışmada, ‘Gâvur Küfrü’, ‘Koç Katımı’ ’23 Nisan’ ‘Davar Yüzü’ bayramları Türk kültürünün olmazsa olmazları olarak takdim edilirken, Kurban Bayramı, Ramazan Bayramı, Aşura, Kandil gibi Türk milletinin dini bayramları yok sayıldı. Çalışmada ayrıca Pazar gününün Türkler için hayırlı gün olduğu da ifade edilirken, dinimizce yasak olan büyü, evlilik öncesi sıkça başvurulan bir ritüel olarak lanse ediliyor.
Her şey var dini bayramlar yok
Kültür Bakanlığı bünyesinde kurulan Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi, İslam’ı adeta Türk kültüründen sildi. İnternet sitesinde kültürümüz hakkında geniş ansiklopedik çalışmayı vatandaşlarla paylaşan merkez, Türklerin bayramlarını iki ana başlıkta değerlendirerek şöyle sıraladı. Mevsimsel bayramlar: Yılbaşı, Gavur Küfrü, Koç Katımı, Davar Yüzü, Döl Bayramı, Ekinci, Meyveci, Bağcı, Göç Bayramları. Milli Bayramlar: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. ‘Yılbaşı’ dahi bayram olarak gösterilirken, Kültür Bakanlığı’nın listesinde Ramazan ve Kurban Bayramlarına, Aşura ve Kandillere yer verilmemesi dikkat çekti.
Pazar Türkler için hayırlı günmüş
Türk kültürünün incelendiği çalışmada İslam’la ilgili hiçbir şeye değinilmiyor. İslam’ın Türk kültürüne armağan ettiği her şeyi es geçen çalışmada, “Evlilik öncesi bir takım büyüsel işlemler yapılır” denilerek dinimizce yasak edilen çirkin yollar da adeta teşvik ediliyor. Çalışmada bir vurgu var ki insanı hayrete düşürüyor. Kültürümüzün kız isteme bahsinde, kız istemenin hayırlı günlerden olan Perşembe ve Pazar günleri yapıldığı ifade ediliyor. Hıristiyanların tatil ve ibadet günü olan Pazar gününün kim ya da kimler tarafından Türkler için hayırlı gün ilan edildiği ise belirtilmiyor.
Türk kültürü, gelenek görenekleri hakkında incelemelerde bulunması için Kültür Bakanlığı uhdesinde kurulan Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi, Türk kültürü hakkında olmadık “buluşlara” imza attı. İnternet sitesinde kültürümüz hakkında geniş ansiklopedik çalışmayı vatandaşlarla paylaşan merkez, Türklerin bayramlarını iki ana başlıkta değerlendirerek şöyle sıraldı:
Döl bayramı var Kurban Bayramı yok
Mevsimsel bayramlar: Gavur küfrü Koç Katımı, Davar Yüzü veya Döl Bayramların Ekinci, Meyveci, Bağcı Bayramları Göç Bayramları. Milli Bayramlar: 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı. Listede, Ramazan ve Kurban bayramları ise sayılmaması dikkat çekti. Kişinin gördüğü kötü rüyayı, kendisine zarar gelmemesi için akan suya anlattığını belirten Kültür Bakanlığı, ölüme yönelik ilginç bilgiler de veriyor. Ölmek üzere olan bir kişinin rahat can vermesinin sağlanmaya çalıştığı ifade edilirken, “Bunun için öleceği anlaşılan kişinin ağzına su verilir, yanında yüksek sesle ağlanmaz, uzaktaki yakınları çağrılır, gelememişlerse üzerine, onlara ait eşyalardan ya da fotoğraflardan konur.”
Askerde oğlunuzun dayak yemesini istemiyorsanız…
Anadolu’da büyük öneme sahip olan asker uğurlama törenlerine de değinen Kültür Bakanlığı şu ifadelere yer verdi: “Asker uğurlamasından sonra kadınlar bir pınarın başında toplanarak yemek yerler. Yemek yenirken tahta kaşık kullanılmaz. Tahta kaşık kullanılırsa delikanlıların askerde çok dayak yiyeceğine inanılır.”
Evlilik öncesi büyüsünü unutmayın
Bakanlığın çalışmasında evlilik müessesindeki Türk kültürü de unutulmamış. “Evlilikle ilgili şunlar söylenmiş. Ailenin ileri gelen kadınları ve erkekleri daha önce belirlenmiş olan hayırlı bir günde (genellikle Perşembe ve Pazar günleri uğurlu sayılır) kızı “Allah’ın emri peygamberin kavliyle” ailesinden istemek üzere giderler…”
“Gelin baba evinden çıkarken olsun, oğlan evinin kapısından girerken olsun evliliğin yolunda gitmesi, çiftin mutlu olmasını sağlamak için bir takım dinsel-büyüsel işlemler yapılmaktadır.”
TimeTürk