Gelenek ve göreneklerimizin bizdeki önemi

Toplum
Gelenekler geniş anlamıyla bir kuşaktan ötekine geçirilebilen bilgi, tasarım, yaşantı biçimi daha geniş anlamıyla maddi olmayan kültürdür. Görenek ise örfe, âdete, geleneğe bakarak yaptırım gücü daha ...
EMOJİLE

Gelenekler geniş anlamıyla bir kuşaktan ötekine geçirilebilen bilgi, tasarım, yaşantı biçimi daha geniş anlamıyla maddi olmayan kültürdür. Görenek ise örfe, âdete, geleneğe bakarak yaptırım gücü daha zayıftır. En yalın tanımıyla bir şeyi görüle geldiği gibi yapma alışkanlığı olan görenek öteki sosyal alışkanlık gibi gerekli ve uygun görülenleri kapsar.

Toplum hayatında önemli bir yere sahip olan gelenek ve görenekler ait olduğu toplumun yaşam tarzını ortaya koymaktadır. Gelenek ve görenekler toplumsal yaşamı bir arada tutan canlı ve döngüsel bir mekanizmadır. Yeryüzüne nice toplumlar gelmiştir. Bunlardan bazıları örneği; “Semere, Namus, Has sura, “vb. toplumlar kısa sürede yok olup küllerini Mezopotamya sularına salıvermiştir. Kimi toplumlar ise bu canlı mekanizmayı uzun bir süre ayakta tutmayı başarmıştır. Bu uzun zaman içinde diğer toplumlarında küllerinden besleyerek sağlam bir yapı haline getirmişler.

İlk başlarda insanlar, gelenek ve göreneklerin oluşumu aşamasında daha aktif ve etkin haldeyken, belli bir zaman diliminden sonra insanlar bir adım geriye çekilmişlerdir. Daha sonraki dönemlerde gelenek ve görenekler bizim yaşantımız üzerinde büyük bir etki yaratmıştır. İnsanın hayata ve olaylara olan bakış açısını değiştirmiştir.

Günümüz toplumlarında ise yaşam tarzları bakımından kapalı olan toplumlar gelenek ve göreneklerine, açık olan toplumlardan göre daha çok önem verir ve sahip çıkarlar. Mesela Arap toplumlarına baktığımızda bu etkileri çok rahat görebiliriz. Kapalı olan bu toplumlar arasında bizim toplumumuzda gelenek ve görenekleriyle yer almaktadır. Örneğin; Bizim yaşam şeklimiz, giyim kuşamımız, yemek kültürümüz, kız istemelerimiz, düğünlerimiz, hasta ziyaretlerimiz, taziyelerimiz, asker uğurlamalarımız, sünnet törenlerimiz, misafir ağırlama anlayışımız, kahve kültürümüz, bayramlarımız, hacı uğurlamalarımız ve daha birçok manevi unsurlarımız gelenek ve göreneklerimizi oluşturan aynı zamanda güçlendiren yapı taşlarımızdır.

Biz onlarla doğarız, onlarla ölürüz, güleriz, ağlarız, gelişiriz, küçülürüz, saygı görürüz, saygı kaybederiz. Sonra kazan kazan yemekler pişiririz. Sofralar açarız, yeriz, yediririz. Büyüklerimizin ellerinden öperiz, küçüklerin ise gözlerinden öperiz. Bazense bizden birilerini kaybederiz. Ölenin ruhuna bir Fatiha’da biz okuruz. Sonra yine ağlar, yine güleriz.

İşte yaşam tarzımızı ortaya koyan gelenek ve göreneklerimiz bize bunları yaptırır. Bize bunları yaşattırır. Bunlar bizim toplumsal aynalarımızdır bu aynalara bakınca kendi yansımalarımızdan parçalar görürüz. 

Yazmacadergisi.com