Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) nezdinde “Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi”ne 2009’da dahil olan Nevruz, BM tarafından da “Uluslararası Nevruz Günü” olarak ilan edildi.
Farklı toplulukların inanışlarında değişik isimler altında şenliklere konu olan dünyanın en eski bayramı Nevruz, Avrasya’nın geniş coğrafyasında yaşayan halklarda baharın müjdecisi ve yeni gün olarak biliniyor.
Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Afganistan ve Tacikistan’da milli bayram olarak kutlanan Nevruza verilen isimler yöreden yöreye bile değişiklik gösteriyor.
Farsça “yeni gün” anlamına gelen Nevruz, dünyadaki çeşitli Türk topluluklarında “en ulu gün” olarak biliniyor ve “navrız”, “yeni gün”, “mart dokuzu”, “ulu kün”, “şagaa”, “ısıah”, “yengi kün”, “çıl pazı” gibi isimlerle anılıyor.
Dinsel inanışlar ve efsaneler
Kimi topluluklar, bu günü Allah’ın dünyayı yarattığı gün, kimileri Nuh Peygamber’in yere ilk ayak bastığı gün, kimileri ise ilk insanın yaratıldığı gün olarak değerlendirirken, bazı topluluklar geceyle gündüzün eşit olduğu bu günü, baharın müjdecisi kabul ediyor.
Bu bayram, geleceğe dair umut, arzu ve temennileri de içinde barındırıyor. Bu yönüyle dünyada tek ve özgün olan Nevruz Bayramı, doğadaki dirilişin yanı sıra insana dair umudu ve en güzel dilekleri de temsil ediyor.
Eski Türkler ile İranlıların Yılbaşı kabul ettikleri gün, Türklerin ilk takvimi olan Oniki Hayvanlı Türk Takvimi’nde de yer alıyor.
Barış ve kardeşlik günü
Ateş, su, toprak, mağara gibi Nevruz söylencelerinde geçen unsurlar tüm insanlığın vazgeçilmezleri arasında bulunuyor ancak özellikle ateş Türkler için hangi din veya inançtan olurlarsa olsunlar büyük önem taşıyor. Altay halklarından Tatarlara, Azerilerden Karaimlere, Gagauzlara kadar pek çok Türk halkı tarafından ateşle su ruhsal ve bedensel arınma için gerekli görülüyor. Bu nedenle Türk coğrafyasında Nevruzda ateş yakmak ve iyi dileklerde bulunarak ateş üzerinden atlamak bir gelenek sayılıyor.
Dargınlar barıştırılıyor, fakirlere, kimsesizlere ve yaşlılara maddi ve manevi yardım yapılıyor.
Türk dünyasında Nevruza özel yemekler
Özbekistan’da Nevruz sabahı yeni elbiselerini giyen halk, hazırladıkları halim, sümelek, samsa, çorba, pilav gibi yiyeceklerle kırlara çıkıyor. Köpkari, güreş, at yarışları ve horoz dövüşleri gibi spor gösterileri düzenleniyor. Nevruz kutlamalarından esinlenilmiş tiyatro eserleri sahneleniyor.
Kırgızistan’da bahara giriş bayramı olarak kutlanan Nevruzda “Nooruz köcö” denilen özel bir yemek yapılıyor.
Türkmenistan’da hazırlıklarına bir hafta önceden başlanan Nevruzda Türkmen çöreği, Türkmen petiri, külce, yağlı börek, şekşeke, koko, bovursak, Türkmen palavı ve bugünün özel yemeği semeni hazırlanıyor.
Azerbaycan’da, çeşitli renklere boyanmış, suda pişirilmiş yumurtalar, kapı kapı dolaşan çocuklara veriliyor.
Türkiye’de Nevruz
Nevruz Bayramı, Türkiye’nin her bölgesinde birbirinden ilginç şekillerde kutlanıyor. Bu adetlerden bazıları ise şöyle:
Kars ve çevresinde bu günde kapı dinleme, “baca-baca” adetleri görülüyor. Evde bulundurulan çeşitli meyvelerden, baca-baca gezenlere veriliyor. Tunceli çevresinde erkekler alınlarına kara sürerek su kaynaklarına gidiyor. Bu karaları orada temizleyen erkekler, dualar ederek isteklerini dile getiriyor. Diyarbakır’da halk, eğlence ve mesire yerlerine giderek Nevruzu kutluyor.
Tahtacı Türkmenlerinde Nevruz, “Sultan Nevruz” adıyla anılıyor. Komşu mezarları ziyaret ediliyor. Herkesin güleryüzlü olduğu Nevruzda suçlar bağışlanıyor. Eski mart ayının 9’uncu günü kutlanarak yaylalara çıkılıyor. Bununla ilgili halk arasında “Mart dokuzundan sonra dağlar misafir alır” ifadesi kullanılıyor.
Ağrı ve çevresinde o gece gençler bir dilek tutarak kapıları dinleyip içerideki konuşmaları yorumlayarak niyetlerinin tutup tutmayacağını anlamaya çalışıyor.
Uşak’ta bu gün için “yıl yenilendi” tabiri kullanılıyor. Giresun’da “mart bozumu” adıyla kutlanan Nevruz’da çevredeki akarsulardan su getirilip hayvanların üzerine serpiliyor. Sivas’ta o gün gök gürlerse o yıl ürünün bol olacağına inanılıyor.
Tekirdağ’da Nevruz soğukların sonu, baharın başlangıcı olarak kabul ediliyor. Edirne’de eski hasırlar yakılıp “mart içeri, pire dışarı” diyerek üzerinden atlanıyor. Kırklareli’nde Nevruz, “mart dokuzu” adıyla kutlanıyor. Çeşitli yiyecekler hazırlanarak kırlara gidiliyor.
Gaziantep ve çevresinde 22 Mart gününe “Sultan Navruz” adı veriliyor. Halk arasındaki inanca göre, Sultan Navruz güzel bir kızdır ve 21 Mart’ı 22 Mart’a bağlayan gece batıdan doğuya doğru göç eder, bir başka inanca göre ise kuş kılığında uçan bir derviştir. Nevruz gecesi Sultan Navruz’un geçtiği saatte uyanık olanların bütün dileklerinin gerçekleşeceğine inanılıyor.