Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Babacan “Borçlanmanın kontrollü ve ölçülü olması için gelirle aylık taksit arasında bir bağ kuracak bir çalışma başlattık. Bunun için 1 yıl kadar veri toplanacak” diyerek gelir TL ise borcun da TL olmasını istediklerini belirtti.
‘GÖREV TANIMIM AYNI’
Babacan, “Türkiye 12 yıldır büyük performans gösterdi. Yeni Türkiye’nin yeni döneminde Türkiye 2. bir sıçramayla 2023 hedeflerine hareket ediyor. Siyaset süresi, sınırlı bir askerlik süresi aslında. Benim kalmam konusunda irade oluştu. Bunu reddetmek mümkün değil. Bu hükümet kurulurken Sayın Başbakan ve Cumhurbaşkanı uygun gördüler ki göreve devam ediyorum” dedi.
Görev tanımıyla ilgili olarak ise Başbakan Yardımcısı, “Şu an ekonominin koordinasyonu bana bağlı, görev tanımlarım aynı” diye konuştu.
“Demokrasi, hukuk, temel hak ve özgürlüklerde ilerleme ile ekonomi iç içedir” diyen Babacan, gerçek anlamda hukuk devleti olmadan ilerlemiş bir ekonomi olmayacağını söyledi. Hukuki güvenliğin önemine dikkat çeken Babacan, yargının bağımsızlığının esas olduğunu ve yargının belirli bir zümre için kullanılmaması gerektiğini belirtti.
‘İLK HEDEFİMİZ CARİ AÇIĞI DÜŞÜRMEK’
Babacan, Hükümet programı konusunda ise “Genel anlamda bizim dış dengemiz, cari açığımızın olması üzerinde çalışmamız gereken bir alan. Cari açığı inkar edemeyiz, ilk hedefimiz cari açığı düşürmek olmalı. Cari açığın önemli sebeplerinden birisi tasarruf oranımızın düşük olması. Diğer ülkelere baktığımızda Türkiye’de yüzde 12-13 civarında. Bizim sermaye birikimine ihtiyacımız var. İyi bir noktada değiliz.” dedi.
Babacan, “Cari açığa kısa vadede çözüm para maliye politikası ve makro tedbirlerdir. Tasarrufları artırarak dış finansmana bağımlılığı azaltmalıyız. Cari açığın GSYH’ye oranını yüzde 6 civarı bekliyoruz, hatta yüzde 6’nın altına düşebilir” ifadesini kullandı.
ŞİRKETLERE YENİ DÜZENLEME YOLDA
Başbakan Yardımcısı, şirketlerin kredi değil de sermaye ağırlıklı yapıda olmasını teşvik eden çalışma başlattıklarını söyledi. SPK ve Maliye Bakanlığı’nın kredi değil, sermaye ağırlıklı bir yapı için çalışmaya başlattıkları bilgisini veren Babacan, şirketleri de bu yönde teşvik edeceklerine işaret etti.
Borçlanma konusunda hedeflerini de anlatan Babacan, “Servet ve gelire orantılı borç olsun, vatandaş borçlanmada ölçülü olsun istiyoruz, Biz önden tedbirimizi alıyoruz. Testi kırılmadan yapıyoruz. Amacımız istikrarsa önden ölçülü gitmek önemli. Bu sene yüzde 10 büyüyelim de önümüzdeki seneye bakarız demiyoruz. Bizim adımlarımızı 2005’te ABD atsaydı küresel kriz olmazdı” dedi.
Babacan “Borçlanmanın kontrollü ve ölçülü olması için gelirle aylık taksit arasında bir bağ kuracak bir çalışma başlattık. Bunun için 1 yıl kadar veri toplanacak” diyerek gelir TL ise borcun da TL olmasını istediklerini belirtti.
‘ENFLASYON BU YIL YÜZDE 7’NİN ÜZERİNDE ÇIKABİLİR’
Başbakan Yardımcısı Babacan, TL ile ilgili tüketici kredilerinde yapılan düzenlemelerin devam edeceğini dile getirdi.
Enflasyon konusunda ise Babacan, gıda ürünlerinin fiyatının artmasının kuraklıkla ve don problemiyle de ilgili olduğunu ifade ederek “Enflasyonun yüksek çıkması MB politikaları ile alakalı değil, enflasyonun çift haneye çıkmasına yüzde 1 bile şans vermiyorum. Enflasyon bu yıl yüzde 7’nin biraz üzerinde çıkabilir” dedi.
Babacan, Merkez Bankası’nın temel önceliğinin enflasyonla mücadele, fiyat istikrarı olduğunun altını çizerek “MB fiyat istikrarı ile çelişmeden büyümeyi ve istihdamı destekleyebilir. Faiz oranlarının seviyesine MB karar verir” değerlendirmesinde bulundu.
‘İMAR YASASINA YENİ DÜZENLEME GEREKİYOR’
Sanayi yatırımları konusuna da değinen Babacan, sanayi üretiminin genel ekonomide payının düşmesinin iyi bir işaret olmadığını vurguladı ve paranın dönüşü daha kısa olduğu için inşaat projelerine kaydığını söyledi.
Babacan, “İnşaatta kolay para kazanmanın önüne geçmek için imar yasası ele alınmalı. İmar yasasına yeni düzenleme gerekiyor” dedi.
Orta gelir tuzağı konusunda ise Başbakan Yardımcısı, büyümenin temel şartlarının olduğunu, Türkiye’nin kurallı bir piyasa ekonomisine sahip olması gerektiğini, fırsat eşitliği sağlanması gerektiğini, şeffaflık konusuna ağırlık verilmesi, rekabetin iyi işlemesi gerektiğini söyledi.
“Büyümenin yarısı iç, yarısı dış talepten geliyor. İş gücü piyasamız verimli çalışmıyor, adım atmamız gerekiyor. Eğitim, üniversiteler ve ar-ge konusuna ağırlık vermemiz gerekiyor” diyen Babacan, cari açığın büyümeyi sınırlı tuttuğunun altını çizdi.