Ömrünü yoksullara yardıma adadı

Toplum
Başkentte tatil, hafta sonu, yaz, kış demeden 36 yıldır ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşan 60 yaşındaki emekli Alparslan Sezek, bunu büyük bir zevkle yaptığını dile getirerek, “Mutlu olma...
EMOJİLE

Başkentte tatil, hafta sonu, yaz, kış demeden 36 yıldır ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşan 60 yaşındaki emekli Alparslan Sezek, bunu büyük bir zevkle yaptığını dile getirerek, “Mutlu olmak istiyorsanız bu işe bir kere dahi olsa gelin.” çağrısında bulundu.

Yıllar önce giysiye ihtiyacı olan üç üniversite öğrencisine yardım ederek bu işe adım atan iki çocuk babası Sezek, organ nakli bekleyen oğluna da böbreğini bağışladı.

Sezek, 36 yıldır aralıksız biçimde yoksulların, muhtaçların yanında olmaya çalıştığını belirtti.

Yıllarca esnaflık yaptığını ve bir süre önce emekliye ayrıldığını ifade eden Sezek, böylece yardım faaliyetlerini tam zamanlı gerçekleştirdiğini söyledi.

Sezek, başlangıçta sadece kendi imkanlarıyla yaptığı yardımlara, zamanla yakınları ve arkadaşlarının da katkı sunmaya başladığını, her gün en az üç eve giderek dertlilerin derdine merhem olmaya çalıştıklarını anlattı.

“Yaz aylarında çocukları tatile götürmeyi planlıyoruz”

Her ay ortalama 50 aileye yardım eden Sezek, şunları dile getirdi:

“Giyim, ev eşyası, gıda malzemeleri yardımında bulunuyorum. Evlerin genel ihtiyaçları neyse onları mutlaka tamamlamaya çalışıyorum. Her bayram ortalama 120 çocuğu çok rahat giydirebiliyorum. Mağdur ailelerin kız çocuklarını her ay gezdirmeye götürüyorum. Ankara’nın en güzel yerlerini ücretsiz gezmeye gidiyoruz, yemek yiyoruz daha sonra akşam evlerine teslim ediyoruz. Doğum günü gelen çocukların da doğum günlerini yapıyoruz. Ayrıca her ay maddi durumu iyi olmayan çocuklar ve anneleri için müzikli, eğlenceli kahvaltı yapıyoruz. Bunlar, onları hayata bağlamak ve topluma kazandırmak için. Yaz aylarında bu çocukları tatile götürmeyi planlıyoruz. Eğer bu konuda destek gelirse çocukları çok sevindirmiş olacağız.”

Bu yıl eğitim hayatına başlayan 125 çocuğun kıyafet, ayakkabı, kırtasiye malzemelerini karşılayan Sezek, bunlar için bazı yardımseverlerden destek aldığını vurguladı.

“Ben para toplamıyorum sadece yardım istiyorum.” diyen Sezek, şöyle konuştu:

“Ben bu işe gönlümü verdim. Bu, parayla yapılacak bir iş değil, gönül rızasıyla yapılacak bir iş. Allah’a çok şükür çok mutlu ve huzurluyum. Benimle bu yardımı yapmak isteyen aileler, beraber gezdikleri zaman kendi gözleriyle görüyorlar. ‘Alparslan Ağabey, bir eksiğimizi kapattık, çok geç kalmışız bu yardımları yapmak için’ diyorlar. Ben bu işten büyük bir zevk alıyorum. Akşam evime giderken çok mutlu gidiyorum. Aklınıza hiç kötülük gelmiyor, hep iyi niyetli düşünüyorsunuz her şeyi. Bambaşka bir dünya. Herkese tavsiye ediyorum. Sonuçta bu ülke bizim ülkemiz, bu insanlar bizim insanlarımız. Bu insanlara mutlaka yardımcı olmamız lazım, topluma kazandırmak zorundayız. Yarım elma gönül alma. Büyük bir şey yapmanıza gerek yok. Bir kap zeytin, bir kalıp peynir getirseniz bu bile yeter. Mutlaka destek olun. Mutlu olmak istiyorsanız bu işe bir kere dahi olsa gelin.”

Ailelerin maddi durumunu araştırarak gerçek ihtiyaç sahibi olup olmadıklarını tespit ettiğini aktaran Sezek, yardımların doğru yere ulaşmasına özen gösterdiğini söyledi.

Sezek, “Yardım etmek isteyen aileler olursa en çok ev eşyasına ihtiyacımız var. Çamaşır makinası, televizyon, buzdolabı. Çoğu evimizde televizyon yok, bazı ailelerde yatak, karyola hiç yok. Kış aylarında giyime ihtiyaç oluyor. Kaban, ayakkabı, bot olursa çok sevinirim.” diye konuştu.

Yardımları yaparken engelli çocukları olan ailelere öncelik verdiğini bildiren Sezek, “Engelli çocuğu olan ailelerin durumları çok sıkıntılı. Vatandaşlarımız daha çok engelli çocuğu bulunan ailelere yardım etsinler.” dedi.

“Her konuda bize destek olmaya çalışıyor”

Sezek’in destek olduğu ailelerden, biri bedensel engelli diğeri obez olmak üzere dört çocuğu bulunan Feride Metin, çocuklarının tedavisine destek için eşinin evde bulunması gerektiğini ancak maddi yoksunluk nedeniyle çalışmak zorunda olduğunu söyledi.

Metin, duygularını “Alparslan Ağabey sayesinde biraz kendimize geldik. Elinden geldiği kadarıyla bize maddi manevi yardımcı olmaya çalışıyor. Her konuda bize destek olmaya çalışıyor, Allah Alparslan Ağabey’den razı olsun.” sözleriyle dile getirdi.

Evindeki mobilyaların çoğunu çöpten topladığını anlatan Metin, plastik toplayıp satarak geçinmeye çalıştığını, çocuklarının tedavisi için de desteğe ihtiyacı olduğunu belirtti.

Yardım elini Karakaş ailesine de uzattı

Beş sene önce kapısı, penceresi, eşyası olmayan ahşap bir evde yaşayan Karakaş ailesinin yardımına koşan da yine Alparslan Sezek oldu. Karakaş ailesi, Sezek’in yardımlarıyla taşındığı apartman dairesinden “çöp topladıkları” gerekçesiyle çıkartıldı.

Karakaş ailesinin bu zor gününde tekrar imdada yetişen Sezek, yeni bir yuva kurmaları için eşi ve beş kızıyla hayat mücadelesi veren Mustafa Karakaş’a destek oldu.

İnşaattan düşerek omurgalarını kırdığı için çalışamayacak hale gelen Mustafa Karakaş, zor zamanlarında yanlarında bulunan Alparslan Sezek’e minnettar olduklarını ancak onun yardımlarıyla bile ayakta durmakta zorlandıklarını anlattı. Karakaş, şunları kaydetti:

“İnşaattan düştükten sonra çalışamadım ve çocuklarıma bakamaz duruma geldim. Alparslan Ağabey’den Allah razı olsun, her ihtiyacımıza koştu. Eşyamızı, giyeceğimizi, yiyeceğimizi aldı. Kiramızı, faturamızı onun sayesinde ödedik. İhtiyaçlarını karşılayamadığım için çocuklarımı okula gönderemiyorum. Hiçbir yerden para yardımı alamıyoruz. İş istiyorum ama inşaattan düştüğüm için ağır işlerde çalışamıyorum. Çocuklarım için canımı veririm, gece gündüz çöp toplar yine okuturum. Bize yardım etmelerini bekliyorum.”