HASAN KARACADAĞ: UZAKDOĞU KORKU FİLMLERİNİ KOMİK BULUYORUM!
TRT Türk’te yayınlanan haftalık sinema programı Film Arası’na konuşan yönetmen Hasan Karacadağ, Uzakdoğu korku filmlerini komik bulduğunu söyledi. Filmlerinin dünya korku pazarında büyük ilgi gördüğünü belirten Karacadağ, Türkiye’de ‘Cinden korku filmi olmaz’ denilerek eleştirildiğini hatırlattı.
TRT Türk’te yayınlanan sinema programı Film Arası’nın bu haftaki konuğu, Dabbe serisinin yönetmeni Hasan Karacadağ’dı. Suat Köçer’in sorularını yanıtlayan Karacadağ, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türk sinemasında ‘tür’ sorunu olduğunu ifade eden Karacadağ, Yeşilçam’ın dini sembolleri karikatürize ettiğini söyledi. Uzakdoğu korku filmlerini komik bulduğunu belirten genç yönetmen, filmlerinin dünya korku pazarında büyük ilgi gördüğünü söyleyip, Türkiye’de ‘Cinden korku filmi olmaz’ denilerek eleştirildiğini hatırlattı.
İşte Karacadağ’ın açıklamalarından bazı ayrıntılar;
TÜRK SİNEMASININ ‘TÜR’ SORUNU VAR!
Sinemamızın bir tek korku türü sorunu yok. ‘Tür’ sorunu var. Mesela çok iyi bir aksiyon filmimiz var mı? İyi bir politik dram filmimiz var mı? Çok iyi bir gerilim filmimiz var mı? Büyük bir tarihimiz olmasına rağmen iyi bir tarih filmimiz var mı? Korku türü için zayıf deniyor ama bence şu an tür bakımından en önde olduğumu alan korku’dur.
SUÇ SEYİRCİDE DEĞİL BİZDE!
Sinemamızın bazı noktalarda geri kalmasının sebebi yapımcılardır. Yapımcı Türk sinemasının gelişip ilerlemesi için gayret göstermedilerse, işin hep kolayına kaçtılarsa, seyircinin ne suçu var? Ben korku türünde 7. filmimi çektim ama yapımcısı ben olduğum için çekebildim. Ben seyircide sorun görmüyorum. Biz seyirciye ne verdik ki, ne istiyoruz?
YEŞİLÇAM DİNİ DEĞERLERİ KARİKATÜRİZE ETTİ
Açık konuşmak gerekirse, Yeşilçam bu ülkenin dini değerlerini uyduruk temsillerle karikatürize etti. Hoca tipleri, cami ortamları, din adamları vs. uyduruk, karikatürize tiplerdi. Mahallemizdeki sıradan bir imamı Yeşilçam’da görmedik. Olanların sayısı bir elin parmağını geçmez. Genel itibarla hep olumsuz, karikatürize tiplerdi. Şimdi artık yapamıyorlar! Çünkü seyirci onlardan gerçeği istiyor.
CİN’DEN KORKU FİLMİ Mİ OLUR DEDİLER
Ben mizaç olarak hedefine kilitlenen biriyim. Bu yüzden eleştirileri dikkate alır ama istediğimi de yaparım. Geriye dönüp baktığımda bazı olumsuz yaklaşımlara kulak tıkamanın faydasını görüyorum. Çünkü geçmişte bana ‘bırak bu işleri, olmuyor, yapamazsın’ dediler. ‘Cinden korku filmi mi olur, cin de neymiş, cin gibi insanları yap’ filan dediler. Ama ben kimseyi takmadım. Yıpratıcı, yıkıcı tepkileri takmamaya da devam ediyorum.
ARTIK UZAKDOĞU KORKULARINI KOMİK BULUYORUM
Bu yola koyulurken Japon sinemasından etkilendim. Çünkü orada bu işe başladım, yıllarca orada eğitim aldım. İlk filmimi orada gösterime koymak için çektim. Türkiye’de vizyona koymayı düşünmüyordum bile. Direk Japon filmi olarak tasarlandı. Ama içerik bu topluma ait bir şeydi. Dabbe’nin kendisi zaten İslam inancına ait bir kavram. Başlarda etkilendim ama artık Uzakdoğu korkularını beğenmiyorum, hatta bana komik geliyor.
DABBE- CİN ÇARPMASI
Hasan Karacadağ, 2 Ağustos’ta vizyona girecek yeni filmi Dabbe-Cin Çarpması ile ilgili de şunları söyledi:
Film birkaç gerçek hikâyenin birleşmesinden oluşuyor. Hikâyede bir psikiyatr ve bir hoca, birlikte bir hastaya gidiyorlar. Psikiyatr, kendilerinin iyileştiremediği hastayı, hocanın iyileştirmesini ister. Gerçek cin çağırma ritüellerinde ne varsa, aynısı yaptık.
Fil Arası