Oyuncular setteki eşyadan farksız!

Oyuncular
Film Arası Sinema Dergisi’nin son sayısına konuk olan ünlü oyuncu Gökhan Mumcu, dizi setlerindeki çalışma koşullarına isyan etti. Kara Melek, Ateş ve Barut, Kurşun Bilal’in de aralarında b...
EMOJİLE

Film Arası Sinema Dergisi’nin son sayısına konuk olan ünlü oyuncu Gökhan Mumcu, dizi setlerindeki çalışma koşullarına isyan etti. Kara Melek, Ateş ve Barut, Kurşun Bilal’in de aralarında bulunduğu çok sayıda TV dizisi ile Miras, Mahpeyker Kösem Sultan ve Kaos- Örümcek Ağı filmlerinde başrolü üstlenen Gökhan Mumcu, Suat Köçer’in sorularını yanıtladı. Aksiyon filmleriyle tanınan ünlü oyuncu, ‘Ben hiçbir zaman, aksiyon oyuncusuyum demedim.  Projede Gökhan’ın eline bir silah verin, kavga etsin, agresif olsun vs. deniyor. Ben de oynuyorum’ dedi. Setlerdeki çalışma koşullarına adeta isyan eden Mumcu, bu kazalar sonucunda boyun fıtığı olduğunu ve vücudunun çeşitli yerlerinde kazalardan arta kalan izler olduğunu söyledi.

OYUNCUNUN SETTEKİ EŞYADAN FARKI YOK

Ne yazık ki oyuncular sette, yapımcı veya yönetmenler tarafından, raftaki eşyalar gibi muamele görüyor. Bu konuda büyük sorunlar yaşadık. Rahmetli, Yusuf Kurçenli’nin yönettiği Gurbet Kuşları dizisinde oynadım. Çekimlerde, yardımcı oyunculardan biri rol gereği boynuma bir tahtayla vuracak ve ben bayılacağım. Set kamyonu bulunduğumuz yerden 50 metre kadar ilerde. Kamyondan  yapay odun getirilmesi lazım. O odun gelmeyince, oradaki gerçek bir odunla çekilmesi söylendi. Arkadaş da odun gerçek olduğu için, her seferinde yavaş vuruyor. Ama yardımcı yönetmen daha hızlı vur diyor her seferinde. Daha yakın çekelim, biz vuralım dediler bu kez. Setten biri aldı odunu, küt diye vurdu. Hakikaten bayılacak gibi oldum. Yere yığıldım. Ağrı vardı önce. Bir süre zor hareket ettirdim filan. İkinci gün kas ağrıması gibi oluyor ama üçüncü gün yataktan kalkamıyorsunuz. Bana da öyle oldu. Üçüncü gün sete gideceğim, kafamı yataktan kaldıramıyorum. Felç oldum herhalde dedim. Hastaneye gittik, boyun fıtığı teşhisi kondu. Boyunluğu taktım ve sete gittim.

SETTE KOLUMA BIÇAK SAPLANDI!

Bir başka projede bıçak sahnesi var. Rol gereği bana bıçakla saldıracaklar ve ben bir şekilde bertaraf edeceğim. Sete son derece keskin gerçek bir bıçak getirilmişti. Hocam, bu bıçak yaralar, beni yaralamasa karşımdaki yaralanır dedim. Çalışın, bir şey olmaz denildi. İlk harekette koluma bıçak saplandı. Benzer bir provada, biraz tecrübesizlik, biraz şansızlık ve önlemin alınmaması; kaşımdan yaralandım. Yedi dikiş attılar.

FİGÜRANLARA KATIKSIZ EKMEK VERDİLER

Dışarıdaki yardımcı oyunculara boş ekmek verdiler. Çok içerlendim, sosyal medyada yazdım bunu. Sonra da lafını esirgemeyen, uyumsuz oyuncu oldum. Ben oyuncu olarak ne yiyorsam, rol alan yardımcı oyuncular, figüranlar da aynı şeyi yemeli. Onlara katıksız boş ekmek veriyorsan, bana da aynısı vereceksin. Böyle bir vicdansızlık olmaz. Sözleşmeye gelince allayıp pulluyorsun ama iş bitince nerede o vaatler? Şartlara uyulmadı diye tutanak tutturduğunda problemli oyuncu oluyorsun. Allah’tan sendikal hak ve yapılanmalarda mesafe alınmaya başlandı. Bunların ilerde yansımaları olacak.

Röportajın tamamı Film Arası Dergisi’nin Ekim sayısında.