Eşref Kolçak; Affet Beni Allah’ım, Fedakar Ana, Ölüme Giden Yol, Gülnaz Sultan, Kanunsuzlar ve Çalıkuşu gibi 180 film ve dizide sergilediği oyunculuk ile sinema tarihimizin unutulmaz aktörlerinden biri oldu.
Hayatını adadığı Yeşilçam’dan vefa göremeyenlerden biri olan ünlü aktör, gençlerden hiçbir beklentisi olmadığının altını çiziyor. Son dönemde yapılan filmleri “birer sinema fantezisi” olarak nitelendiren emektar oyuncu, günümüz Türk sinemasını on5yirmi5.com okurları için değerlendirdi.
Her yıl pek çok film festivali gerçekleştiriliyor. Nasıl buluyorsunuz bu festivalleri?
Dört beş yıl aradan sonra bu sezon Antalya Film Festivali’ne gittik, harikuladeydi. Gururla söyleyeceğim şey, birçok insandan duyduğum şu sözler oldu;“Sizler için geldik, biz sizin festivaliniz için geldik” dediler. Yoksa aşağı yukarı 4-5 yıl, tamamen dış kaynaklı sanatçılarla festival yaptılar. Ve ne yazık ki, utanarak söyluyorum onların namı hesabına, Yeşilçam’ı tamamen silmeye kalktılar. Büyük bir ayıp.
Halbuki Antalya Film Festivali Yeşilçam’la olmuştur. Dolayısıyla Antalya Film Festivali dediğiniz zaman Yeşilçam’dan başka bir şey düşünülemezdi. Gelen insanlarımızın yüzde doksanının o kortejde bağırmalarının tek nedeni bizleri tekrar orda gördükleri için.
BU DÖNEMDE YAPILAN FİLMLER DAHA ÇOK SİNEMA FANTEZİLERİDİR
Son dönemde Türk sineması büyük bir ivme kazandı, yeni filmleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Filmleri izleme fırsatım olmadı ama ufak şeyler gördüm. Muhakkak ki bizim sinemamıza dönmeye başlamışlar; ki bugün Türk sineması dediğimiz, bizim yaptığımız sinemadır… Bu son dönemde yapılan birçok film, daha ziyade sinema fantezisidir. Bizim sinemamız değil. Ama onların içinde bir Güle Güle filmi dendiğinde bizim sinemamızdır.
Komedi tarzında filmler de çekiliyor…
Olabilir ama bakın fantezi diyorum. Komedi dünyanın her yerinde… En eski örneğini Charlie Chaplin filmleri ile görüyoruz. Komedi filmleri ama o dönemin komedileri. Bu dönemin komedileri bunlar ama sinema olarak düşünülemez. Sinemanın bir başlayıp bitmesi var. Komedide bu yok. Komedide gülersiniz, ardından çıkar gidersiniz. Orda kalır o. Ama sinemayı seyrettiğiniz zaman, evinizde de o sinemayı düşünürsünüz.
Gençlerden beklentileriniz neler?
Ben sinemadan, hele hele bugünkü ortamdan hiçbir şey beklemiyorum. Ben artık bişey bekleyecek değilim. Bana verilmesi gereken şeyler var.
Mesela?
Çok şey, en azından benim her bakımdan paşalar gibi yaşamam lazım.
Kırgın mısınız?
Evet evet, ben yine söylüyorum, Atamızın aramızdan ayrılmasından sonra gelen, devleti temsil eden hükümetlerin hiç biri sinemaya gereken ilgiyi göstermemişlerdir. Atatürk’ün aramızdan ayrılmasından sonra diyorum, dikkat edin. Bugün seyrettiğimiz bütün o belgeseller, Atatürk’ün emriyle yapılmıştır. Ve o “Günün birinde sinema en büyük eğitim aracı olacak” demiştir. Bugünkü bilgisayarlar ya da başka şey değil, sinema…
Teşekkürler…
Rica ederim…