Yılmaz Güney’in Bilinmeyenleri…

Filmler
Filmleri, yaşamı ve sinemasıyla efsaneleşen Yılmaz Güney’in 25. ölüm yıldönümü. 53 yaşında Fransa’da vefat eden sinemacı hâlâ bir hazine gibi yeniden yeniden keşfedilmeyi bekli...
EMOJİLE

Filmleri, yaşamı ve sinemasıyla efsaneleşen Yılmaz Güney’in 25. ölüm yıldönümü. 53 yaşında Fransa’da vefat eden sinemacı hâlâ bir hazine gibi yeniden yeniden keşfedilmeyi bekliyor…

Alejandro Gonzalez Inarritu
Babil’le Oscar’a aday olan Meksikalı yönetmen Inarritu sinemacı olmaya, Yol filmini izledikten sonra karar verdi.

Baba
Güney’in çektiği aynı adlı filmde, çocuklarının geleceği uğruna hayatını mahveden Cemal’e, hapishane arkadaşlarının taktığı lakap. Filmdeki rolüyle Güney, Adana Film Festivali’nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü kazandı, fakat jüri kararı değiştirerek ödülü Cüneyt Arkın’a verdi. O da ödülü reddetti.

Cabbar
Türk sinemasının kırılma noktalarından biri kabul edilen Umut filminin baş karakteri. Yönetmen Erden Kıral kendi kuşağını kastederek, "Hepimiz Cabbar’ın o faytonunun merdivenlerinden indik sinemaya," der.

Çirkin Kral
Yılmaz Güney’in halk arasındaki lakabı. Tarık Dursun K. Milliyet gazetesinde, Güney’le yaptığı söyleşiye Çirkin Kral başlığını atınca, o böyle anılmaya başlandı.

Dostoyevski
Dostoyevski’nin yazdıklarını Türk sinemasına ilk uyarlayanlardan biridir Güney. Senaryosunu yazdığı, oynadığı, Ferit Ceylan’ın yönettiği Her Gün Ölmektense, Suç ve Ceza romanının serbest uyarlamasıdır. Ama film kayıptır.

Elia Kazan
Dünyaca ünlü yönetmen Elia Kazan, Umut filmini izledikten sonra Güney’in sinemasına hayran kalır. Fransa’da tanışmadan önce, Güney’in affedilmesi için yazılar kaleme alır.

Fatoş Güney
Yılmaz Güney’in ikinci ve son eşi.

Güney Vakfı
1992’de, Yılmaz Güney’in adını ve sinemasını yaşatmak için kurulan vakıf.

Halk
Söyleşilerinde en çok kullandığı kelimelerden biri.

Isparta Cezaevi
Güney’in yıllarca süren hapis hayatının son durağı. 1981’de bayram izniyle cezaevinden çıkan Güney, yurtdışına gitti, bir daha Türkiye’ye dönmedi.

İktisat Fakültesi
Adana’da ilkokul, ortaokul ve liseyi bitiren Güney, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde öğrenim gördü. Ustası olan Atıf Yılmaz’la da burada okurken tanıştı.

Jean-Paul Sartre
1972’de, Yılmaz Güney’in Türkiye’de çıkacak genel aftan yararlanması için 13 ülkeden 170 sinemacının katıldığı bir imza kampanyası başlatıldı. Kampanyaya katılanlar arasında Sartre, Jean-Luc Godard, Peter Brook, Elizabeth Taylor, Tony Richardson gibi isimler vardı.

 

Kayıp filmler
12 Eylül askeri darbesinden sonra Güney’in Türkiye’deki bütün filmleri toplatıldı. Sonraki süreçte 111 filminden, rol aldığı 24’ünün izine hiçbir zaman rastlanamadı. Bildiğimiz Yılmaz Güney filmleri de vakti zamanında yurtdışına çıkarıldığı için kurtarıldı.

Lütfü Akad
Türk sinemasının yaşayan en önemli yönetmenlerinden Lütfü Akad’la Güney’in birlikte yazdığı senaryoyu Akad Hudutlar Kanunu olarak filme çekti.

Melike
Arkadaş filminde, Melike Demirağ’ın canlandırdığı karakter. Filmin şarkısı hâlâ akıllarda…

Nuri Bilge Ceylan
Cannes’da Uzak’la Büyük Jüri Ödülü kazandığında Ceylan "Bu ödülü 21 yıl önce Altın Palmiye almış ama bunu ülkesine götürememiş bir yönetmene adamak istiyorum," diyerek ödülünü Güney’e ithaf etmişti.

Oğluma Masallar
Güney’in bir de edebiyatçı şapkası var. Hatta kendi oğlu için tasarladığı Oğluma Masallar adlı bir çocuk kitabı bile bulunuyor.

Père Lachaise Mezarlığı
9 Eylül 1984’te Fransa’da vefat edince şöhretliler mezarlığı olarak bilinen Père Lachaise mezarlığına gömüldü.

Rol modeli
Yarattığı mitle, sade ve duru oyunculuğuyla, sinema üzerine düşünceleriyle ve kimi zaman iç sızlatan bakışlarıyla sinemada bir rol modeli oldu.

Seyyit Han
Güney’in iyi bir sinemacı olacağının işaretini verdiği ilk film. Sinema tarihimizin en uzun düğün alayı sahnesinin yer aldığı film, Sansür Kurulu izin vermediği için Berlin Film Festivali’ne katılamamıştı.

Şerif Gören
Yılmaz Güney’in asistanlarından. Yol’u yönetti, fakat hep başarı payesi Güney’in hanesine yazıldı. Hatta öyle ki kimi kaynaklar filmin yönetmeni olarak Yılmaz Güney’i bile gösterdi. Gören bu konu hakkında pek konuşmadı. Lakin hakkı yıllar sonra teslim edildi.

Tren yolu kesme
Yılmaz Güney ilk eşi Nebahat Çehre ile 1.5 yıl evli kalmıştı. Güney’in, Çehre’nin bindiği trenin yolunu arabayla kesip makiniste söylediği "Emaneti almaya geldim," cümlesi daha sonra efsane olmuştur.

Urfa
Her ne kadar kendisi Adana doğumlu olsa da, ailesi Urfa Siverek’ten göç ettiği için Urfalılar da Güney’i sahiplenir. Bunu göstermek için Urfa Siverek’e bir Yılmaz Güney heykeli bile dikildi.

Üç Bilinmeyenli Eşitsizlik Sistemleri
Güney’in 1956’da Onüç dergisinde yayımlanan öyküsünün adı. Güney öyküde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle 1961’de 1.5 yıl hapse, altı ay da sürgüne mahkûm edildi.

Ve Silahlara Veda
1966 yılında çevirdiği filmdeki gibi silaha veda edemedi. Belinde çoğu zaman silah taşıdı. İlk eşi Nebahat Çehre’nin başına elma koyup ateş etmesi onun silahla kurduğu ilişkiyi göstermesi yönünden önemlidir.

Yol
Cannes’da Altın Palmiye alan tek Türk filmi. Güney’in senaryosundan Şerif Gören’in çektiği film, Türk sinemasının en iyi film seçkilerinde hep üst sıralarda yer alıyor.

Zahit Bizi Tan Eyleme
Güney’in 1971 yapımı Ağıt filminde kullandığı, 68 Kuşağı’nın gözde ilahisi. Ağıt, Venedik ve Tahran film festivallerinde gösterildi.