Sinema Virüsü Şarkıcılara Bulaştı

Filmler
Ayhan Hülagü’nün haberi Eskiden şarkıcılar film ya da dizilere müzik yaparlardı şimdi oyunculuklarıyla katkı sağlıyorlar. Şarkıcılıktan beklediğini bulamayanlar dizilere, sinema filmlerine yönel...
EMOJİLE

Ayhan Hülagü’nün haberi

Eskiden şarkıcılar film ya da dizilere müzik yaparlardı şimdi oyunculuklarıyla katkı sağlıyorlar. Şarkıcılıktan beklediğini bulamayanlar dizilere, sinema filmlerine yöneliyor. Mahsun Kırmızıgül New York’ta Beş Minare’yi yönetiyor, Mustafa Sandal ile beraber kamera karşısına geçiyor. Yavuz Bingöl, Alişan, Özcan Deniz, Emre Altuğ, Kutsi, Hümeyra Akbay, Zuhal Olcay dizi setlerinde sabahlıyor. Birçoğu şimdi yorgunluğunu atmak için şarkı mırıldanıyor.
 

Şarkıcılığı bir köşeye bırakıp oyunculuğa soyunanları saymak için çok uzağa gitmeye gerek yok. Bugünlerin en çok konuşulan filmi New York’ta Beş Minare’nin yönetmeni de, başrol oyuncusu da müzik adamı. Yönetmen Mahsun Kırmızıgül’ün şerit değiştirme sürecinden başlayalım isterseniz. İstanbul Teknik Üniversitesi şan bölümünden mezun olan Kırmızıgül, 1994 yılında ’12’den Vuracağım’ albümü ile müzik piyasasına girdi. Şarkıları ilgi görür görmez kendini kamera karşısına attı. Bıyıklı, yana taranmış jöleli saçlarıyla Alem Buysa, Bu Sevda Bitmez, Hemşerim adlı dizilerde rol aldı. Modaya ayak uydurdu bir nevi. 1998 yılında ikinci albümü ‘Yıkılmadım’ 2,5 milyon satınca konserlerin aranan ismi haline geldi. Boş vakitlerini Zalim, Aşka Sürgün dizilerinde oyunculuk yaparak dolduran sanatçı, sinema sektörüne de hızlı bir giriş yaptı. Gecenin Kanatları filminin senaryosunu yazdı. Beyaz Melek, Güneşi Gördüm filmlerini hem yönetti hem de rol aldı. New York’ta Beş Minare için 11 milyon dolar harcayan Kırmızıgül’ün şarkılarını bugün konuşan yok. Yönetmen namı aldı başını yürüyor.

FİLM SAYISI ALBÜMLERİ GEÇTİ

Dev bütçeli filmin başrol oyuncularından Mustafa Sandal, bu sektöre yeni adım atanlardan. Filmde acar bir polisi canlandıran Sandal’a sevenleri bu aralar albümlerini değil, yeni filmlerini soruyor. Hatırlarsanız ünlü şarkıcı 1993 yılında Sinan Çetin’in senaryosunu yazdığı ve yönettiği film için müzikler yapmış ve ekranda kısa süre de olsa görünmüştü. Geçen 17 yıl içinde köprünün altından çok sular aktı. Sandal, konserler verdi, onlarca ödül kazandı, 17 milyona yakın albüm sattı. En sonunda soluğu beyaz perdede aldı. Sandal’ın eşi Emina Hanım da örneğimize bire bir uyuyor. Lale Devri dizisinde rol alan şarkıcı, şarkılarını şimdi evde söylüyor.

Yavuz Bingöl bugünlerde 72. Koğuş’un film setinde sabahlıyor. Ankara Devlet Konservatuarı mezunu müzik adamı, 1998 yılında Cumhuriyet filmiyle sinema dünyasına bir girdi, pir girdi. Bingöl’ü setlerden çıkarabilene aşk olsun. Bugüne kadar 11 albüm yapan sanatçı, şimdi tiyatro sahnesine çıkıyor, 14. filmine hazırlanıyor. Onu meslektaşlarından ayıran bir özelliği daha var: Cannes Film Festivali’nde en iyi erkek oyuncu adayı olması.

Rol aldığı film/dizi sayısı albüm sayısını geçen bir diğer sanatçı Hümeyra Akbay. 1970’lerden bu yana müzisyen kimliğiyle bilinen Hümeyra Hanım, Avrupa Yakası dizisi ve Babam ve Oğlum filmi sayesinde yeni kuşaklar tarafından tanındı. Çağan Irmak’ın kadrolu oyuncuları arasına giren şarkıcı, Melekler Korusun dizisinde de rol aldı.

AÇILIN, YÖNETMEN GELİYOR

‘Meleğim’ adlı albümle ismini duyuran Özcan Deniz, Memduh Ün’ün çektiği Ona Sevdiğimi Söyle filminde ilk kez kamera karşısına geçti. Asmalı Konak dizisiyle ününe ün kattı. Geçtiğimiz yıllarda televizyon programları da yapan Deniz, senaryosunu yazdığı Ya Sonra adlı filmi yönetiyor. Gelelim Alişan’a. Hilmi Topaloğlu tarafından keşfedilen Alişan, firmanın diğer ortakları Mahsun Kırmızıgül ve Burhan Aydemir’in de desteğiyle müzik piyasasında ismini duyurdu. Albümlerine ilgi azalınca diğer meslektaşları gibi hemen televizyon ekranına zıpladı. Aynalı Tahir dizisiyle ismini eşe dosta ezberleten Alişan, Ümit Efekan’ın yönettiği Papatya ile Karabiber filminde rol aldı. Sonrasında bir dizide, bir ekranda görüldü.

HEM ÇALARLAR HEM OYNARLAR
1995 yılında ilk solo albümü ‘Kime Ne?’yi çıkaran Özlem Tekin’in Mucizeler Komedisi müzikalinde Şener Şen ile aynı sahneyi paylaştıktan sonra şansı yaver gitti. Cem Yılmaz ile Hokkabaz filminde, Burhan Öçal ile Maçolar dizisinde oynadı. Türk perküsyon sanatçısı Öçal’ın film deneyimi de az değil. Filmlerinin ismini verip geçiyoruz: O Şimdi Mahkum, Sezen Aksu Şarkıları ve O Kadın, Dinle Neyden, Türkler Çıldırmış Olmalı.

Sırada Zara var. Albümleriyle tanınan sanatçı, Eylül Fırtınası, Deli Yürek: Bumerang Cehennemi filmlerinden sonra birkaç dizide daha rol aldı. Sonra televizyonun kendisine göre olmadığını anlayıp müziğe döndü. Emre Altuğ, Nihat Doğan, Doğuş, Kutsi, Zuhal Olcay… Örnekleri artırabiliriz. Emre Aydın, Ezel dizisinde kısa bir rol aldı, Yalın reklam filminde boy gösterdi. Belki onlar da yarın bir filmde karşımıza çıkar.

OYUNCU ŞARKI SÖYLEYEBİLMELİ
Yavuz Bingöl: Dünyada bu tür örnekler çok fazla. Ben bir oyuncunun aynı zamanda şarkı da söyleyebilmesi gerektiğine inanıyorum. Oyunculuğu ya da şarkıcılığı birbirinden ayırmıyorum. İkisini de büyük bir özenle ve severek yapıyorum. Biri şarkı söylemeyi çok sever ama sesi güzel değildir. Aylarca eğitim alsa bunu beceremeyebilir. Oyuncu açısından da öyledir. Şarkıcı da oyunculuk yapmaya çalışırsa içindeki enerjiyi gözüne yansıtması ve kameranın da onu sevmesi lazım. Yoksa bu işi beceremez.

SANATÇININ DERDİ OLMALI
Mahsun Kırmızıgül:
Sanatçı, şarkı da söylese film de çekse bir derdi olmalı. Bunu farklı yollarla dile getirebilir. Ben çocukluğumdan bu yana sinemaya tutkuyla bağlıyım. Ülkenin sorunlarını filmlerimde işliyorum. Sektöre yatırım yapılınca daha iyi işler ortaya çıkacaktır. Benim şimdiki derdim kaliteli film üretmek.

OYUNCULUK VİRÜSÜ KANIMDA CİRİT ATIYOR
Mustafa Sandal:
Oyunculuk yapmak, şarkı söylemekten çok farklı. Sette egolarımızı askıya asıyoruz. Şarkıcılık bireysel bir iş. Diğeri tamamen takım oyunu. Ben kendime güvendiğim için bu işe soyundum. Diğerleri de kendine güveniyorsa sorun yok. Benim işim kendimi geliştirmek, işimi düzgün yapmak. Son kararı izleyici verir. Oyuncu, şarkıcı ayrımı yapmak yanlış. Yeni teklifler alıyorum. Oyunculuk virüsü kanımda cirit atıyor. Bu işi bırakamam.

SİNEMA OYUNCULUĞU YETENEK İSTER
Burhan Öçal:
Babam sinema işletmecisiydi. Ben de küçüklüğümden beri oyunculuk yapmak istiyordum. Bilinçaltımda oyunculuk, üstünde müzik vardı. Şarkıcıların sinemaya geçmesini yadırgamıyorum. Tercih meselesi. Ancak sinema en büyük aldatma sanatı. Başarılı olmak için yetenekli olmak lazım. İnsan müzik yaparken oynayamıyor. Benim içimde oyunculuk virüsü var.

Zaman