Erdal Murat Aktaş, Çanakkale Savaşı ile ilgili yapılacak ilk sinema filmine imza atmak için kollarını sıvadı. Aktaş’ın uzunca bir süre hakkında araştırma yaptığı konu, Çanakkale savaşının kahraman hemşiresi ile ilgili.
Hilal-i Ahmer’in (Kızılay’ın Osmanlı dönemindeki öncülü) hemşiresi, Çanakkale’nin kadın kahramanı Safiye’nin gözü ile Çanakkale’de cephe gerisinde yaşananların anlatılacağı filme Kızılay başta olmak üzere birçok kuruluş destek veriyor. 2010 yılının en iddialı filmi olarak bakılan projenin Çanakkale zaferinin 95. yıldönümü olan 18 Mart 2010 tarihinde vizyona girmesi planlanıyor.
İnsanlığa büyük bir ders vermişti
Filmin hikayesi ise şöyle: Safiye Hüseyin, Çanakkale’de gönüllü olur. 3 yabancı dil bilen, eğitimli ve kendini mesleğine adayan Safiye Hüseyin, sahra hastanelerinde yaralı askerlerin yardımına koşar. Kader Safiye’yi, biri Türk diğeri İngiliz iki keskin nişancıyı aynı hastane çadırın da buluşturur. Genç hemşire Safiye Hüseyin, Aydınlı Bekir Çavuş ile Manchester’lı Tommy ile birlikte insanlığa büyük bir ders verecektir.
Başarısını Batılılar bile ödüllendirdi
Türkiye’de modern hemşireciliğin gelişmesine büyük katkısı olan Safiye Hüseyin Elbi, şefkat ve meslek aşkıyla dopdolu bir kadındı. Batı kültürüyle yetişen bu ilk hemşiremiz, Osmanlı döneminde Almanya ve İsviçre’de düzenlenen uluslararası kongrelere katıldı. İlk defa ulusumuzu bu alanda temsil etti. Yabancı devletlerden iftihar ve takdir nişanları aldı.
Cumhuriyetin ilanından sonra da tüm hayır kurumlarında ve derneklerde üstün bir feragatle çalıştı. Hemşirelik mesleğiyle ilgili bir çok yazı kaleme alan Safiye Hüseyin, son nefesine kadar mesleğini icra etme kaygısını taşıdı. Kahraman hemşire, 1964 Temmuz’unda 83 yaşında, yetiştirdiği hemşirelerin kucağında gözlerini kapadı.