Gün Belgesel Günüdür

Filmler
DOCUMENTARIST İstanbul Belgesel Günleri dün başladı. 5 hazirana kadar sürecek festivalin bu seneki programında dünyanın önemli festivallerinden seçilmiş 80’den fazla film yer alıyor. Bu yılki pr...
EMOJİLE

DOCUMENTARIST İstanbul Belgesel Günleri dün başladı. 5 hazirana kadar sürecek festivalin bu seneki programında dünyanın önemli festivallerinden seçilmiş 80’den fazla film yer alıyor. Bu yılki programda; Tükettiğimiz Dünya, İnsan Manzaraları: Portreler, Uluslararası Panaroma, Post- Komünizm Dönemi, Focus Romanya, Arap Dünyasından, Antropoloji-Belgesel, Müzik Filmleri temaları altında yer alan ve geniş bir yelpazeye uzanan filmler dikkat çekiyor. Festivalin bu yılki solganı da: “Hayvanlar Alemi Belgesellerden Çekiliyor.” Türk belgeselcilerin filmleri SİYAD Seçkisi ve Türkiye Panaroma başlıkları altında DOCUMENTARIST kapsamında izleyiciyle buluşacak.
 
Treštíková seçkisi

Yaşayan en önemli belgeselcilerden olan Çek sinemacı Helena Treštíková, Akbank Sanat ve Çek Cumhuriyeti Başkonsolosluğu’nun işbirliği ile festivalin onur konuğu olacak. Usta yönetmenin çekimleri 15 yıl gibi uzun sürelere yayılan insan portreleri de dâhil olmak üzere en bilinen filmlerinden geniş bir seçki sunulacak. Treštíková’nın DOCUMENTARIST kapsamında gösterilecek filmleri arasında yönetmenin çekimlerini 20 yıl boyunca sürdürdüğü ve Avrupa Film Akademisi tarafından 2008 yılında En İyi Belgesel Ödülü’ne layık görülen filmi Rene, genç kızken ‘farklı olmak için’ uyuşturucuya başlayan Katka’nın trajik öyküsünü anlattığı Katka, zengin bir Yahudi ailenin çocuğu olarak doğan ve evlendikten kısa bir süre sonra toplama kampına gönderilen Heda Margolius- Kovaly’nin öyküsünü anlatan Hitler, Stalin ve Ben, opera dünyasının perde arkasını ve büyüsünü yansıtan Carmen Hikâyesi, Zuzana ve Stanislav’ın evlilik serüvenlerinin başlangıcını anlatan Evlilik Hikâyeleri: Zuzana ve Stanislav ve bu evliliğin 20 yıl sonra geldiği noktayı konu eden filmi Evlilik Hikâyeleri Yirmi Yıl Sonra: Zuzana ve Stanislav bulunuyor. Treštíková ayrıca 4 haziranda bir sinema dersi verecek.
 
Asen Balikci ilk kez Türkiye’de

Türkiye’deki belgeselseverlerle ilk kez buluşacak olan, Kanada’nın önemli antropologlarından ve görsel antropolojinin öncülerinden Asen Balikci’nin Alaska’dan Bulgaristan’a çeşitli coğrafyalarda çektiği filmlerden bir seçki DOCUMENTARIST programında yer alıyor. Kışın en şiddetli zamanlarında, köpekleriyle seyahat eden Netsilik Eskimoları’nın yaşamlarından kesitler sunan ve iki bölümden oluşan Deniz Buz Kampında Kış, Asen Balikci seçkisinin en göze çarpan filmleri olarak dikkat çekiyor. Bulgaristan’daki hayat pahalılığını yaşlı bir çiftin gündelik yaşamı üzerinden sergileyen Ephtim D.’nin Yaşamında Bir Ay ise seçkide yer alan bir diğer film. Görsel antropolojinin duayenlerinden olan Balikci, 3 haziran günü, Türkiye’de Kozavisual adı altında bu alanda çalışmalar yapan bir grup belgeselciyle ortaklaşa bir atölye gerçekleştirecek.
 
Berlusconi’nin medya imparatorluğu

Bu seneki DOCUMENTARIST programında gösterilecek filmler dünya festivallerinde ses getiren belgesellerden seçildi. Bu çarpıcı filmlerden en dikkat çekeni, Erik Gandini’nin yönettiği ve Venedik Film Festivali’nde gösterildiğinde büyük tartışmalara yol açan Videocracy. Film, son 30 yıldır İtalya’da medyayı kontrol eden Silvio Berlusconi’nin yarattığı medya imparatorluğuna girerek izleyiciye içeriden portreler sunuyor.

Geçen yıl Cannes Film Festivali’nin resmi bölümünde gösterilen ve yönetmenliğini Andrei Ujica’nın yaptığı Nikolay Çavuşesku’nun Otobiyografisi, bir adamın diktatör olarak portresini anlatıyor. Festivalin bir diğer ağırtopu ise, Romanya’nın en önemli belgeselcilerinden Alexandru Solomon’un 1989’daki rejim değişikliğinden sonra içinden geçtiği ekonomik süreci bir grup işadamının hikâyesi üzerinden irdelediği son filmi Kapitalizm: Geliştirilmiş Formül. Allan Sekula’nın yönetmenliğini üstlendiği ve büyük kargo gemilerinin, limanların doğaya, insanlara verdiği zararları anlatan Unutulmuş Evren, tam da İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan çılgın projelerin arifesinde mutlaka izlenmesi gereken filmler arasında yer alıyor.
 
İstanbul’un orta yeri sinema perdesi olacak

Dünyanın çeşitli şehirlerinde duvarları perde niyetine kullanarak sokakta film gösterimleri yapan A Wall Is A Screen adlı Alman performans grubu İstanbul’da DOCUMENTARIST’e konuk oluyor. A Wall Is A Screen’in 3 haziran gecesi Beyoğlu sokaklarında gerçekleştireceği performans, sinemaseverlere ve İstanbullulara unutamayacakları bir sokak sanatı performansı sunacak. DOCUMENTARIST’in gösterim ve etkinlikleri Akbank Sanat, Fransız Kültür Merkezi, Pera Müzesi, Cezayir Salonu, Sismanoglio Megaro ve Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nde (IFEA) yer alacak. Atölye, sinema dersi ve diğer yan etkinlikler ücretsiz olup festival biletleri, MyBilet üzerinden 4 TL’ye alınabilir.

Taraf Gazetesi