‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ filmiyle reklam yönetmenliğinden sinemaya geçen Ozan Açıktan’ın ikinci filmi ‘Sen Kimsin?’ bu cuma vizyona giriyor. Ünlü oyuncu Tolga Çevik’in başrolde olduğu, Pelin Körmükçü, Köksal Engür ve Toprak Sergen’in de rol aldığı yapım; ‘Tekin’ adlı beceriksiz bir dedektifin komik maceralarını anlatıyor. Yönetmeni Ozan Açıktan, filminin perde arkasını anlattı ve Türk sineması hakkındaki düşüncelerini açıkladı.
SİNEMA ÖN PLAN DA
Reklam çekerken neden sinema filmi çekmeye karar verdiniz?
Reklam filmi yönetmenliği ile sinema filmi yönetmenliğinin ayrı kulvarlar olduğunu düşünüyorum. Bazı yönetmenler; reklamları, sinemaya geçiş yapmak için alıştırma olarak görüyor. Ben böyle düşünmüyorum; ikisi de ayrı kulvarlardır bence. Sonuçta benim mesleğim yönetmenlik; reklam filmi de yönetebilirim, sinema filmi de! Ama sinema gönlümde biraz daha ön plana çıkıyor çünkü beyaz perdede söz hakkınız daha fazla oluyor. Reklamda biraz parayı veren düdüğü çalar durumu var! Sinemada daha kolektif bir durum söz konusu..
Kendinize koyduğunuz bir başarı çıtası var mı? Mesela sinema yönetmenliği konusunda neler yapmak istiyorsunuz?
Benim herhangi bir başarı çıtam yok fakat yapabildiğim kadar sinema filmi çekmek istiyorum. Türkiye’de iyi ve popüler sinemanın da yapılabileceğini düşünüyorum. Uluslararası alanlarda da başarı sağlayabileceğimize inanıyorum. Sonuçta; Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok! Tek çıtam şu; iyi ve popüler sinema yapan bir Türk sineması endüstrisi içerisinde yönetmenlik yapmak.
‘Sen Kimsin?’ ikinci komedi filminiz. Sizce kaliteli komedi diye bir şey var mıdır?
Her şeyi işin özü belirler. Filmin içindeki karakter, kaba davranan ve argo konuşan kişilerse, filmin içinde argo da olabilir. Ama filmdeki karakterler böyle değilse ve buna rağmen filmde argo kullanılıyorsa, o zaman olmaz! Zaten argo; şaka manasında, sadece seyirciyi güldürmek için kullanılıyorsa, tek başına edepsiz bir harekettir bence! Ama "Komedi filmi şöyle olmalıdır" diye de bir kalıp yoktur. Kaliteli bir komedi filminin, üzerinde detaylı çalışılarak çekilebileceğini düşünüyorum.
görsel kültürümüz eksik.
Türk sineması olarak niye Avrupa ve Amerika’da kendimize yer bulamıyoruz peki?
Biz görsel kültürü eksik bir ülkeyiz; sözel kültürümüz daha kuvvetlidir. Ama sinema görsel bir sanat. Bu yüzden de bizim görsel sanatlarda ilerlememiz, Avrupa’daki ve Amerika’daki gibi olmayacaktır. Endüstriyel sebebe gelince; mesela adamların çektiği ‘Avatar’ isimli filmin bütçesi, bizim dış borç açığımızı kapatacak seviyede. Bu durumda tabii ki fark olacak.
NET DEĞİL AMA FİLMİN DEVAMI OLABİLİR
‘Sen Kimsin?’in devamının çekilme ihtimali var mı?
Açıkçası bu filmde Tolga Çevik ile çok iyi bir enerji yakaladık. Dolayısıyla bu filmin devamının gelebileceğine yönelik hislerim var. Henüz net bir şey yok ama olabilir.
AKSİYON ZORLADI
Filmde birçok aksiyon sahnesi de var. Bu sahneler çekilirken çok zorlandınız mı?
Zorlandık tabii ki. Senaryonun yazım süresi ile birlikte toplam 12 haftalık bir ön hazırlık süreci geçirdik. Yedi hafta da çekim sürdü. ‘Sen Kimsin?’ yaklaşık 20 haftalık bir çalışmanın ürünü.
Yönetmenlik konusunda kendinize özgü bir tarzınız olduğu söyleniyor. Ne düşünüyorsunuz?
Ben Polonya’da eğitim gördüm. Orada öğrendiğim şey şuydu; senaryo bu işin babasıdır. Dolayısıyla tarzı belirleyen de içeriktir. Benim de spesifik bir tarzım yok! Sadece bu formül üzerinden gidiyorum. Kısacası senaryonun yönetmenin tarzını belirleyeceğini düşünüyorum.
Dizi yönetmenliği veya sinema yönetmenliği diye bir ayrım var mıdır?
Türkiye’de dizi yönetmenliği diye bir ayrım var. Her hafta bir sinema filmi çekiliyor. Ama ABD’de böyle bir ayrımın olduğunu sanmıyorum; oradaki dizilerin çoğu 30 dakika ile sınırlı… Ama Türkiye’deki diziler 90 dakika sürüyor.
YERLİ KOMEDİLERİN ÇITASINI YÜKSELTECEK
‘Sen Kimsin?’ nasıl bir film oldu?
‘Sen Kimsin?’ bence Çevik’in mizahının ilk kez bir filme yansıması… Çevik’in; Türk komedi filmlerinin çıtasını yükselteceğini düşünüyorum.
Sinemaya bundan sonra da komedi dalında mı devam edeceksiniz?
Popüler sinema kültürünün içinde birçok dal var; dram, komedi, aksiyon gibi… Dolayısıyla "Ben popüler sinema kültürünün içinde olmak istiyorum" derken bundan bahsediyordum. Her dal olabilir. Ama üçüncü filmim de bir komedi filmi olacak.
Sabah