Filmi Yarım Kalmayacak

Filmler
Yıl 2004… Aylardan nisan ve sabah saat 11.00 olmasına rağmen Beyoğlu sineması Ahmet Uluçay’ın ilk filmi Karpuz Kabağundan Gemiler Yapmak filmini izlemek isteyen seyircilerle dolu. Ara...
EMOJİLE

Yıl 2004… Aylardan nisan ve sabah saat 11.00 olmasına rağmen Beyoğlu sineması Ahmet Uluçay’ın ilk filmi Karpuz Kabağundan Gemiler Yapmak filmini izlemek isteyen seyircilerle dolu. Aradan beş yıl geçti ve dün sinemacılar Beyoğlu sinemasının önünde yine toplandı. Saat yine 11.00’di ve yine Uluçay için bir araya gelinmişti. Ama bu sefer film izlemek için değil, önceki gün hayatını kaybeden, Anadolu’da yaktığı sinema ışığıyla Japonya’dan ABD’ye dünyayı etkilemeyi başaran Uluçay’ı son yolculuğuna uğurlamak için.

Oldukça kalabalıktı salon, Yeşim Ustaoğlu, Ezel Akay, Mustafa Altıoklar, Yavuz Özkan, Pelin Esmer, Özcan Alper, Engin Ayça, Hilmi Etikan, İsmail Güneş, Yüksel Aksu, Mahmut Fazıl Coşkun, Reis Çelik, Hüseyin Kuzu, Safa Önal, Baran Seyhan, yapımcılar, sinema yazarları, festival yöneticileri, set emekçileri ve onun sinemasını seven seyirciler Uluçay’a son bir kez güle güle demek istemişlerdi. Herkes üzgündü. Her ölüm gibi kaybı ağır gelmişti sinemacılara.

‘HEP ZORU TERCİH ETTİM’

Perdede, Uluçay karşılamıştı insanları. Hilmi Etikan‘ın Türkiye’de Kısa Filmin Tarihi belgeseli için yaptığı söyleşi projeksiyondan yansımaya başlayınca anılar tazelendi, gözler dolmaya başladı. Söyleşide hayatta kolayı hiç sevmediğini, zoru tercih ettiğini söylüyordu Uluçay. Köyünde nasıl sinemayla tanıştığını, olanaksızlıklar içerisinde kendine nasıl olanaklar yarattığını anlatıyordu ve "Hep" diyordu "Yüksek dağlara uzattım elimi".

Törende yönetmen Ezel Akay, Uluçay’ın yarım kalan Bozkırda Deniz Kabuğu filminin tamamlanması için çağrı yaptı. Film Yönetmenleri Derneği Başkanı Mustafa Altıoklar çağrıya hemen cevap verdi: "O üyemizdi. Onun yarım kalan filminin tamamlanması için, dernek olarak elimizden geleni yapacağız."

Tabii son sözü babasının sinema tutkusunu ve macerasını yakından takip eden İdris Uluçay söyledi. Uluçay, "Zaman zaman hastalığıyla ilgili kaygılanırdım. O zamanlar bana korkma daha anlatacak çok hikâyem var, onları anlatmadan gitmem, derdi. Ama sözünü tutamadı" diye konuştu.