Hazırlayan: Muhammed Akaydın
26 Şubat’ta vizyona girecek olan “Eyyvah Eyvah” filminin galası dün akşam (23 Şubat 2010) İstinye Park’ta gerçekleşti.
Yönetmenliğini Hakan Algül, yapımcılığını BKM Film’den Necati Akpınar, senaryosunu Ata 
Demirer’in yazdığı ve başrollerinde de yine Ata Demirer ve Demet Akbağ’ın oynadığı “Eyyvah Eyvah” büyük ses getirecek gibi.
Ata Demirer, filmin senaryosunu 2008 yılında yazmaya başladı ve “Hayallerimin peşinden gittiğim proje” diye tanımladı. Demirer’i eğer uzun yıllar takip ediyorsanız bunun çok doğru olduğunu rahatlıkla anlayabilirsiniz.
Filmin çekimleri 17 Haziran’da Çanakkale’nin Geyikli Beldesi’nde başladı. Çekimler Geyikli ve Bozcaada’da 2 hafta sürdü. Ekip, ardından İstanbul’a döndü ve Bakırköy, Beyoğlu ve Taksim’de 4 haftada tüm çekimleri bitirdi. Filmdeki kaza sahnesi için Almanya’dan Stunts Universal ekibiyle çalışıldı.
Filmde medya dünyasından birçok tanıdık yüz de bir araya gelmiş: Özge Borak Şakrak, Salih Kalyon, Tanju Tuncel, Bican Günalan, Bülent Şakrak, Alican Yücesoy, Şehsuvar Aktaş, Hande Dane…
Filmin kısaca konusu şöyle: Hüseyin Badem (Ata Demirer) Çanakkale’nin Geyikli Beldesi’nde ninesi (Tanju Tuncel) ve dedesiyle (Salih Kalyon) yaşayan Trakya’nın bütün kendine has özelliklerini bünyesinde barındıran bir klarnet sanatçısıdır. En büyük tutkusu klarneti ve sonradan beldeye gelen hemşire Müjgan’dır (Özge Borak Şakrak).
Hüseyin, kendi beldesinde Müjgan’a söyleyemediği aşkıyla mutlu mesut yaşıyordu. Ta ki bir haber alana kadar… Haberi alır almaz kendini İstanbul’da bulur. Birkaç günlüğüne gittiği İstanbul’da tahminlerinden uzun süre kalmak zorunda kaldı. Orada gecelerin meşhur sanatçısı Firuzan’la (Demet Akbağ) tanışır. Ne oluyorsa ondan sonra oluyor zaten…
Evet, filmin türü komedi ama bana komediden öte Trakya’nın en doğal halini gösteren ve espri yapmak için değil de kendi doğallığıyla komik olan bir film gibi geldi. Bu da filmin kalitesini ve izlenebilirliğini artıyor. Film sizi hiç sıkmıyor. Ara sıra ne olacak diye merak ediyorsunuz ama onun dışında vasatın üstünde bir tempoyla zevkle izlenecek bir film havası veriyor.
Filmde az da olsa argo var ama küfür yok. Sadece bir yerde küfür geçiyor o da arada kaynıyor. Yani son zamanlarda iyice tartışılan küfürsüz komedi olmuyor düşüncesini bu filmde bulamıyorsunuz. İyi ki de bulamıyorsunuz.
Aslına bakarsanız yurdum insanında birçok malzeme var. Bu malzeme çok çok iyi değerlendirilebilir. Bunu daha önceden tamamen amatör oyuncularla çekilen bir Ege filmi olan Dondurmam Gaymak’da görmüştük. Orada da tamamen yerli unsurlar vardı ve bir o kadar da doğaldı.
Ata Demirer, gerçekten büyük bir ustalıkla oynamış rolünü. Zaten stand-up’larında sık sık Trakyalı şivesini kullanıyordu. Çok da güzel yapıyordu. Filmi de onun üzerine bina etmiş ve bakışları, mimikleri, şivesi… hepsi çok çok başarılıydı.
Filmdeki tüm karakterler rollerini gayet güzel oynamış. Tabi Demet Akbağ’a da ayrı bir yer açmak lazım. Ne kadar Akbağ için böyle rollere çok alışık olmasam da rolünün hakkını çok iyi verdiğini söyleyebilirim.
Son olarak şunu söyleyebilirim ki son zamanlarda zevkle izlediğim filmlerden biri “Eyyvah Eyvah” oldu. Bu yüzden kesinlikle izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum.
Not 1: Dikkatimi çeken bir sahne… Hüseyin bir birahanede oturuyor. Birahanenin ismi: One Minute Birahanesi.
Not 2: Gösterimden sonra görüştüğüm filmin oyuncularından Caner Alkaya, filmin devamının geleceğini ve Çanakkale’ye dönüleceğinin müjdesini verdi.