Daha İyi Bir Dünyada Yaşamak İçin

Filmler
İstanbul Film Festivali’nin otuzuncusunun ardından akıllarda birçok güzel film kaldı. Sinemaseverler için oldukça yoğun geçen iki haftanın ardından merak edilen filmler vizyona girmeye devam edi...
EMOJİLE

İstanbul Film Festivali’nin otuzuncusunun ardından akıllarda birçok güzel film kaldı. Sinemaseverler için oldukça yoğun geçen iki haftanın ardından merak edilen filmler vizyona girmeye devam ediyor.

Festivalin kapanış filmi olan, bu yıl Altın Küre ve Oscar’da En İyi Yabancı Film ödüllerini kazanan Haevnen/Daha İyi Bir Dünyada da bunlardan biri. Filmde Danimarkalı yönetmen Susanne Bier pek çok konuyu iki ailenin oğulları üzerinden, içini doldurarak anlatmayı başarıyor.

Annesi Marianne (Trine Dyrholm) ile İsveç’te yaşayan Elias (Markus Rygaard), hem Danimarkalı olduğu hem de dişlerindeki teller yüzünden okuldaki çocuklar tarafından sürekli itilip kakılır. Doktor olan babası Anton (Mikael Persbrandt) ile annesinin arası soğuk olduğundan, babasının boşanmamak için çalışmak üzere Sudan’a gittiğinin farkındadır.

Bir süre sonra okula Londra’dan Christian (William Johnk Nielsen) adında bir çocuk gelir. Annesinin ölümünden babasını sorumlu tuttuğu için onunla pek iletişim kurmayan Christian, doğum günleri aynı olduğu için sınıfta Elias’ın yanına oturur. Çıkışta Elias’ın bisikletinin tekerleklerinin patlatıldığını görünce ona yardım etmek ister ancak diğer çocuklar buna engel olurlar. Ertesi gün okula gittiklerinde Elias’ın tuvalette sıkıştırılacağını fark eden Christian, okulun en iri çocuklarından birini bisiklet pompası ile dövüp bıçakla tehdit eder. Olayın duyulması üzerine polis okula gelse de bıçağı bulamaz. İki çocuk da ortada bıçak olmadığını iddia ederler.

Aileleri ile sağlıklı iletişim kuramayan, biri babasına açıkça tavır alırken, diğeri babasını kahraman olarak gören iki çocuğun arkadaşlığı herkesin hayatını etkileyecek bir biçimde ilerler.

Ailelerin birbirleriyle ve çocuklarıyla olan iletişimine değinen film, Avrupa’da yaşanan gizli ırkçılığı, Sudan’daki insanlık vahşetini ve dostluğun önemini anlatıyor. Tüm bu hikâyelerin anlatımı içinde Hıristiyan öğretilerinden de kimi sahneler mevcut. Bu sahnelere en iyi örnek olarak Anton’un kendisine vuran adamın güçsüzlüğünü göstermek için çocukların yanında diğer yanağını çevirir gibi karşılık vermeden durması sayılabilir.

Orijinal adı ‘İntikam’ olan Daha İyi Bir Dünyada, Sudan’ın yaşadığı acıyı da oldukça çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Anton’un çalıştığı çevrede ‘Büyük Adam’ olarak anılan ve bebeklerin cinsiyeti üzerine bahse girip hamile kadınların karınlarını kesen kişi o bölgedeki vahşeti anlatan en iyi örneklerden biri. Yaralanarak yardım isteyen bu adama doktor olduğu için yardım etmek durumunda kalan Anton ise kimi zaman toplum içindeki rollerimizin kişiliğimiz ve doğru bildiklerimizle nasıl çatıştığını en iyi şekilde gösteriyor.

Daha önce After the Wedding filmi ile En İyi Yabancı Dilde Film Oscar’ına aday olan Bier, dünyanın oldukça uzak bölgelerindeki insan hikâyelerini Babil filmindekine benzer şekilde anlatıyor. Ancak Babil gibi filmi parçalara bölmek yerine bunu bir hikâyeye dönüştürerek sırası geldikçe gösteriyor, ki bu filmin etkisini oldukça arttırıyor.

Avrupa sinemasının son dönemdeki en iyi örneklerinden biri olan Daha İyi Bir Dünyada, izleyenlerin beğeneceği oldukça etkili bir film. [Taraf]