‘Altın Koza’daki İlkler

Filmler
Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "17. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali", dünya sinemasının en yeni örneklerini sinemaseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor. Bu yıl...
EMOJİLE

Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen "17. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali", dünya sinemasının en yeni örneklerini sinemaseverlerle buluşturmaya hazırlanıyor.

Bu yıl 7-13 Haziran tarihleri arasında gerçekleştirilecek ve devam edeceği bir hafta boyunca 200’ü aşkın film yedi sinema salonunda dönüşümlü olarak gösterilecek "17. Uluslararası Adana Altın Koza Film Festivali", dünya sinemasının en yeni örneklerini izleyiciye sunacak. Festival, ‘Dünya Sineması Bölümü’yle sinemaseverleri kıtalararası bir yolculuğa çıkarak farklı ülkelere konuk olmaya davet ediyor.

Meksika Devrimi’ni kucaklayan 10 kısa filmden oluşan "Devrimin 100. yılı kutlaması" niteliğindeki "Devrim-Revoluccion" izleyiciyi dönemin farklı yansımalarıyla buluşturuyor. Berlin Film Festivali’nde ilk gösterimini yapılan filmin yönetmenleri arasında, Fernando Eimbcke, Rodrigo Pla gibi genç yönetmenler ve Gael Garcia Bernal, Diego Luna gibi ünlü isimler de yer alıyor.

Berlin Film Festivali’nde Fipresci Ödülü’nü alan Kolombiya yapımı Oscar Ruiz Navia imzalı "Yengeç Kapanı-Crab Trap", Kolombiya’nın Pasifik sahilindeki bir köyde, geçmişinden kaçmaya çalışan bir adamın yerel halkın içine karışmasıyla gelişen olayları anlatıyor.

Bölümün sürprizlerinden biri dünyaca ünlü İngiliz kadın oyuncu Samantha Morton’un ilk yönetmenlik denemesi olan "Sevilmeyen-The Unloved". Steven Spielberg imzalı Azınlık Raporu filminde canlandırdığı unutulmaz karakterle hafızalara kazınan Morton, İngiliz hükümetinin çocuk koruma yasaları ve sosyal hizmetler kurumlarını tartışmaya açıyor.

Kısa film yönetmeni Radu Jude’un ilk uzun metrajlı filmi "Dünyanın En Mutlu Kızı-The Happiest Girl in the World", tüketim toplumuna ve reklam çılgınlığına göndermeler yapıyor.

Başta Venedik Film Festivali olmak üzere katıldığı pek çok festivalden ödülle dönen İsrailli yönetmen Samuel Maoz filmi "Lübnan-Lebanon", 1982’deki Lübnan Savaşı’nda bir tankın içinde sıkışıp kalan dört genç askerin öykülerini anlatıyor.

Festivalin sürprizlerinden biri de Berlin Film Festivali’nden iki ödülle dönen Aleksei Popogrebsky imzalı "Nasıl Bir Yaz Geçirdim-How I Ended This Summer". Film görüntüleriyle izleyicilerini büyülerken, Rusya’dan özlediğimiz nitelikte bir kara mizah içeriyor.

Cristian Jimenez’in yazıp yönettiği Illusionas Opticas-Optik Yanılsamalar, Güney Şili’nin küçük bir kentinde birbirinden ilginç karakterlerle komedi ile melankoliyi harmanlayan bir öykü anlatıyor. Filmin yönetmeni Adana’da festivalin konuğu olacak.