Onu mahallenin delikanlısı, racon kesen Ali Desidero olarak tanıdık, bu hafta gösterime giren No Ofsayt filminde karşımıza Ali Tarantula tiplemesiyle çıktı. Filmde kafayı ofsayta takan, bunun için UEFA’ya kadar giden Yıldırım Memişoğlu “Filmdeki bir tribün lideri, bir cümleyi dört saat kuramadı. Geberdik gülmekten, koca tribün peşinden gidiyor!” diyor. Star gazetesinden İnci Döndaş, Memişoğlu’yla konuştu.
Eğitimi sınırlı, 45 yaşında, arızanın önde gideni, racon kesen, mahallenin delikanlısı… Bu hafta gösterime giren Ali Taran’ın projesi No Ofsayt filminde Yıldırım Memişoğlu’nun canlandırdığı Ali Tarantula karakteri işte böyle biri. Filmde ofsaytı kafaya takıyor ve ofsaytın kaldırılması için başvurmadığı yöntem kalmıyor. Takımların tribün liderleriyle işbirliği yapıyor, eline bir kutu lokum alıp UEFA’ya gidiyor.
Gözgezarpacık adlı bir güvenlik şirketi bulunan ve Cameron Diaz’dan Sophie Loren’e pek çok ünlünün korumalığını yapan Memişoğlu daha önce de Hayatımın Kadınısın adlı filmde alkolik ve kumarbaz bir karakteri, Kutsal Damacana’da ise papazı canlandırdı. Ama biz onu asıl bir jilet reklamında Ali Desidero ile tanıdık. “Sonunda adımı Ali olarak değiştireceğim” diyen Memişoğlu ile filmi konuştuk…
• Futbolla aranız nasıl?
Hiç! Sıfır.
• Takım da tutmuyorsunuz o zaman.
Türk Milli Takımı’nı tutuyorum.
• Futboldaki kuralları bilir misiniz?
Vallahi bilmiyorum! Ben öyle ya da böyle bir işe başlamışım, oyunculuk yapıyorum. Yarın öbür gün bir mafya babası, bir seri katili oynamam için adam öldürmüş olmam mı lazım? Futbolla uzaktan yakından ilgim yok, altı hafta anlattılar ofsaytı anlamadım. Niye var ayrıca?
• Haksız rekabeti önlüyor, oyunu güzelleştiriyor.
İşte benim bunlara kafam basmadı. Kızlardan biri söyledi taçtan ofsayt olmuyormuş. Futboldan ofsayt kaldırıldığında ne olur, bir denemek lazım. Kalenin önünde herkes birikecek, orta sahada bir şey olmayacak mı? Değişik taktikler geliştirilir.
ALTI HAFTADA 17 KİLO VERDİM
• Filmle ilgili hiçbir şey bilmiyoruz. Neden gizli tutuyorsunuz her şeyi?
Gizlilik değil. Ben iyi bir şey olsun diye uğraştım. Altı haftada 17 kilo verdim. Aylarca senaryo çalıştım. Hiç kimse ‘Ayranım kara’ demez. Işıkçıdan çaycıya herkes çok çalıştı. Herhangi bir ürün için önemli olan son kullanıcı.
• Başrol teklifi nasıl geldi?
Ali Taran’ın projesi… Daha önce yarattığı Ali Desidero tiplemesinden yola çıkarak yarattı, zaten onun kafasındaydım. Bu filmde Ali Tarantula oldum.
RECEP İVEDİK’İ GEÇECEĞİZ
• Filmdeki gözünüzdeki korsan bandı nedir?
Şekil olsun diye takıyorum. Bazen kızıyorum açıyorum.
• Filmde ofsaytın kaldırılması için Avrupa ülkelerine de gidiyor ve en büyük desteği Liechtenstein’dan görüyormuşsunuz. O ülkenin haritadaki yerini biliyor musunuz?
Bilmiyorum. Orası neresi ki?
• Ben gittim. Güzel ve küçük bir ülke.
Ali Taran da küçük bir yer olduğunu söyledi.
• Bu film komik mi?
Eğlenceli diyelim.
• İzleyici sayısı açısından Recep İvedik’i geçer mi?
Herkesi geçecek. Çünkü samimi ve eğlenceli bir film.
Hayata 5-0 galip geldim
• Fiziki özellikleriniz de pek çok role uygun. Bu bir şans mı?
Ben dünyaya 5-0 galip gelmişim. Fiziğim yerinde, kafam çalışıyor, pratik zekalıyım, kilom ve boyum orantılı. Tüm bunları ukalalık olsun diye söylemiyorum, bunlar için Allah’a şükrediyorum. 1964 yılında Tarlabaşı’nda doğdum. Arzın merkezinden kazıyarak geldim şu an bulunduğum yere, paraşütle uçarak gelmedim. Kimse için bir kötülük düşünmüyorsanız ve sadece başarmak için çalışıyorsanız Allah size yardım ediyor.
Ailede IQ’su en düşük olan benim
• Siz nasıl keşfedildiniz?
Kick boks yapıyordum, 1986’da güvenlik işine başladım. 1992’de Swissotel’in altında bir gece kulübünde güvenlik müdürüydüm. O dönemlerde orada defileler yapılıyordu. Bana ‘Boyun uzun, yakışıklısın, gel resimlerini çekelim, seni manken yapalım’ diyorlardı. Hafif de megaloman olduğum için kendi fotoğraflarımı çektirmiştim, ‘Bunlardan bir şey yaparsanız yapın’ dedim. Ali Taran Ali Desidero projesini yazmış. Yapımcı Lale Tara ve eşi Ali Tara ki, Ali Desidero’ları çekti, hepsi birer tip getirmişler. Lale Tara ajanstan fotoğraf istemiş, benimkileri de göndermişler ve beni seçtiler. Ali Taran ile de öyle tanıştık. 1995’de Gözgezarpacık adlı bir güvenlik şirketi kurdum. İşimi çok seviyorum.
RAHMETLİ BABAM LİMONCUYDU
• Nasıl bir aileden geliyorsunuz?
Rahmetli babam limoncu, rahmetli annem ev hanımıydı. Üç kardeşiz. Abim askeri okula gitti, helikopter teknisyeni oldu. Kız kardeşim stilistlik, modelistlik yapıyor. Ailede IQ’su en düşük olan benim. Okula gitmemek için her şeyi yapardım. Ortaokulu ve liseyi dışarıdan bitirdim.
• Siz yabancı ünlülerin de korumalığını yapıyorsunuz. Yabancı dil biliyor musunuz?
1986’da beş yıldızlı bir otelde güvenlik görevlisi olarak çalışıyordum. Lobinin ortasında duruyordum, gelen misafirleri ilk biz karşılaşıyorduk. 17 kişiydik, kimse yabancı dil bilmiyordu, bize bir kalıp öğretmişlerdi: ‘Ask the reception please.’ Taktım kafaya, İngilizce öğrenmeye karar verdim, kursa gittim. İki senede öğrendim.
Abdürrahim Albayrak çok sempatikti
• Filmde Sivasspor, Trabzonspor, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın tribün liderleriyle bir araya geliyorsunuz, testi kebabı yiyorsunuz ve ofsaytın kaldırılması konusunda anlaşıyorsunuz. O sahnenin çekimi nasıl geçti?
Bu adamlar beş rakip takımın tribün liderleri. Espri şuydu: ‘Oğlum ben olmasam, siz bu masada oturup birbirinizi döner bıçağıyla doğrardınız’ (gülüyor). Bu işin esprisi, zaten hepsi çok iyi arkadaşlar. Çok eğlendik. İçlerinden biri, ismini vermeyeyim, bir cümleyi tam dört saat kuramadı, ‘Bir cümleyi kuramıyorsun, koca tribün peşinden geliyor’ dedim, geberdik gülmekten.
• Filmde Sinan Engin, Hıncal Uluç, Ahmet Çakar, Abdürrahim Albayrak da yer alıyor. Mesela Abdürrahim Albayrak ile uçağa biniyorsunuz.
Abdürrahim Bey’i yeni tanıdım, çok tatlı bir adam. Adam laz bir kere. Karadeniz insanı acayip kıvrak zekalı ve sempatik.