Serdar Aksoy
Romanların kraliçesi Esma Redzepova The GypsyQueens & Kings başlıklı konserle yeniden İstanbul’da. “Müzik fakirlerin tek lüksüdür, şarkı söylerken kötü düşüncelerden uzaklaşır, dans ederken açlığınızı unutursunuz” diyen, annesi Türk, babası ise Sırp olan Esma Redzepova 20 farklı dilde şarkı söylüyor, yılda 200 konser veriyor ve sayısız şarkı sözü ve bestesiyle “Çingeneler Kraliçesi” olarak anılıyor. Müziğe, 47 çocuğuna ve eşine büyük aşk besleyen Çingeneler Kraliçesi’yle CRR’de vereceği konser öncesi konuştuk.
15 bin yardım konseri verdiniz. Bir anlamda hayatınızı başkalarınıza adadınız. Kendi hayatınızı yaşamak varken, başkaları için böyle yoğun bir tempoda çalışmak yorucu değil mi?
Her insanın bir dünyaya geliş amacı vardır. Sadece kendini düşünerek yaşamak çok bencilce ve kesinlikle insani değil. İnsanlara yardım etmek beni mutlu ediyor. Dünya üzerinde yaşıyorsak bazı şeyleri görmezden gelmemiz hata olur. Bunu bir görev olarak algılamamız lazım. Hayır konserleri verdiğimde birilerinin hayatını kurtardığımı biliyorum veya hastaneye yeni bir ekipman alınmasına yardımcı olduğumu biliyorum.
Çingene müzikleri çok geniş bir coğrafyada dinleniyor. Arada elbette dil ve tarz olarak farklılıklar vardır. Ancak dünya çingene müziği diye bir kavrama ulaşmak mümkün müdür?
Çingene müziğinde kimi zaman müzikal bir birliktelikten söz edilebilir. Fakat bu genel de sözlere yansımaz; roman dilinde söylemediği sürece. Fakat roman dilinde söyleyenleri bulmak da çok güç zaten. Belki sadece Makedonya, Sırbistan ve Bulgaristan’da bulunabilirler. Fakat müzik ana ekseninden fazla ayrılmıyor ve bu da ortak bir payda sağlıyor.
Türk müziğine yabancı değilsiniz sanırım…
Annem Müslüman bir çinegeneydi ve Türk müziğini severdi. Ben de onun sayesinde pek çok Makedon’dan daha yakından tanıyorum Türk müziğini.
Tanıdığınız ve sevdiğiniz Türk müzisyen var mı?
İbrahim Tatlıses’i çok iyi tanıyorum ve başına gelen trajediden dolayı çok üzgünüm. Hastalığı nedeniyle ona geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Umarım en kısa zamanda iyileşir.
Bu akşam The Gypsy Queens & Kings’le beraber CRR’de sahne alacaksınız. Bize biraz Gypsy Queens & Kings’ten ve bu akşamki konserden bahsedebilir misiniz?
Grubun geçmişi aslında çok da eskiye dayanmıyor ama Fanfare Ciocarlia albümü ile gerçekten sıra dışı bir başarı yakaladı. Konserlerimizin pek çoğunun biletleri günler öncesinden bitiyor, bu ilgi beni hem şaşırtıyor hem de çok mutlu ediyor. Beş farklı ülkeden 20 müzisyeniniz. Son olarak aramıza pirinç enstrümanlarıyla Mahala Rai Band’de katıldı. Gerçekten çok ustalar ve müzikleri oldukça keyifli. CRR’deki konserde baharın gelişini kutlayacağız. Baharın gelişi sadece Çingeneler için değil herkes için mutluluk verici sanırım. Festival havasında bir konser olacak. [Taraf]