Kedimi Kutsanmış Hissediyorum

Konserler
Serdarhan Aksoy Dünyanın en önemli piyanistlerinden biri kabul edilen ve hayatı Oscar ödüllü Shine filmi ile sinemaya aktarılan şizofreni hastası David Helfgott 5 beş şehirde yedi ayrı konser vermek ü...
EMOJİLE

Serdarhan Aksoy

Dünyanın en önemli piyanistlerinden biri kabul edilen ve hayatı Oscar ödüllü Shine filmi ile sinemaya aktarılan şizofreni hastası David Helfgott 5 beş şehirde yedi ayrı konser vermek üzere Türkiye’ye geliyor. Adana, Ankara, Antalya, İstanbul ve İzmir illerinde yedi ayrı konser vermesi planlanan Helfgott’un ilk konseri bugün İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek.

Piyano çalmaya beş yaşında başladınız ve ‘dahi çocuk’ olarak ünlendiniz. Bu hayatınızı nasıl etkiledi?

Büyük konser piyanistlerinin çoğu küçük yaşlarda dahi çocuk olarak kabul görmüştür. Ben de onlardan biri olduğum için mutlu olmuştum. Konserlerde, yarışmalarda piyano çalmayı, ödüller kazanmayı da sevdim. Tek dezavantajı tüm zamanımın piyano başında geçmesiydi; bu yüzden pek arkadaş edinemedim.

Dünya çapında tanınmanız ‘Shine’ filmi sayesinde oldu. Film hakkında ne düşünüyorsunuz?

Eşim Gillian ve ben Shine filmiyle gurur duyuyoruz. Çok ilham verici bir film olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu film, zihinsel hastalıklardan mustarip insanlara hayatta karşılaştıkları zorluklarla daha güçlü bir şekilde mücadele etmeleri konusunda yardımcı oldu. Benim de kendimle daha çok gurur duymamı sağladı.

12 yıl akıl hastanesinde yattıktan sonra 1984’te yeniden sahnelere dönmeyi başardınız. Yıllar sonra tekrar sahneye çıkarken neler hissetmiştiniz?

12 yıl aradan sonra tekrar piyanonun başına oturduğumda müzik parmaklarımdan kendiliğinden akıyor gibiydi. Eşim Gillian’ın tekrar sahnelere dönmemde ve tüm hayatımda paha biçilmez bir rolü oldu. Onun teşvikiyle 1984’te tekrar sahneye çıkarken profesyonel konser platformuna tekrar döneceğim için son derece heyecanlıydım ve tekrar solo bir resital vereceğim için minnettardım.

Rachmaninoff’un 3. Piyano Konçertosu’nu eksiksiz çalabilen sayılı piyanistlerden birisiniz. Bu konçertoyu çalarken ne hissediyorsunuz?

Ne zaman bu konçertoyu çalsam notalar ve müziğin içinde kayboluyorum, başka bir yere ve zamana geçiş yapıyorum. Bu parça varlığımı mutlulukla dolduruyor ve bu ilham verici deneyimi yaşadığım için kendimi kutsanmış hissediyorum.

Türk müzisyenlerden tanıdığınız, takip ettiğiniz kimler var?

Türkiye’den İdil Biret ve Fazıl Say CD’lerini dinlemiştim. Pekinel Kardeşleri ise yıllar önce sanırım Amerika da canlı dinledim. Hepsi beni çok etkileyen sanatçılar. O yüzden onlarla da mutlaka buluşmak ve tanışmak istiyorum. [Taraf]