Cooper’dan Rock Star Olma Dersleri

Konserler
Geçen gün Sonisphere Festival kapsamında Küçükçiftlik Park’ta kendisini uzun zamandır bekleyen Türkiyeli hayranlarıyla buluşan Alice Cooper, İngilizlerin saygın gazetesi Guardian’a bir röp...
EMOJİLE

Geçen gün Sonisphere Festival kapsamında Küçükçiftlik Park’ta kendisini uzun zamandır bekleyen Türkiyeli hayranlarıyla buluşan Alice Cooper, İngilizlerin saygın gazetesi Guardian’a bir röportaj verdi. 1948 yılında Detroit’te dünyaya gelen ünlü rockçı kariyerine 30’u aşkın albüm sığdırdı. Cooper, söyleşide müziğe nasıl başladığından hayatının dönüm noktasına, fedakârlıklarından ona mâl edilen Shock rock’a uzanan geniş bir yelpazede kendisiyle ilgili merak edilenleri anlatıyor…

Müziğe başlamanıza vesile olan nedir?

O muhteşem yaştaydım: Beatles ABD’de patladığında, daha sonraları Rolling Stones, Kinks ve Animals ortaya çıktığında 15 yaşındaydım. Lisedeki arkadaşlarıma “Biz neden biraz gitar ve bas çalmayı öğrenmiyoruz? Mükemmel olmak zorunda değiliz, partilerde çalacağız” dedim. Böyle başladık. Sonra çaldıkça çaldık ve tabii büyüdükçe büyüdük.

Hayatınızın dönüm noktası neydi?

Los Angeles’ta Frank Zappa’yla tanışmak. Phoenix’teki en iyi topluluktuk, fakat küçük bir piyasaydı. Bu yüzden Doors, Love ve Buffalo Springfield’le yarışmak zorunda kaldığımız Los Angeles’a gittik. Her plak şirketince geri çevrildik; Zappa, bize bakan tek adamdı. “Sizi seviyorum, çünkü herkes sizden nefret ediyor” demişti.

Sanatınız için nasıl fedakârlıklarda bulundunuz?

İlk yıllarda, kelimenin tam anlamıyla açlıktan ölüyordum: kulüpte yaptığımız her şey grubun sadece bir haftalık geçimini sağlıyordu. Bir Christmas’ı Albuquergue’de beş dolarlık bir otel odasında geçirmiştik. Tek eğlencemiz ağaç süslemekti.

Canlı performanslarda teatral elementlerle rock müziği birleştiren sanatçılar için kullanılan bir terim olan ‘Shock rock’ı siz yarattınız. Bu sizin planınız mıydı?

Müziğin müzikten daha fazla bir şey olmasını -teatral ve görsel elementler katmak- sağlamak benim planımdı. Bu ilk önce başımızı derde soktu; diğer topluluklar ve basın, eğer teatral haraketler yapıyorsanız bu sizin çok iyi olmadığınız anlamına gelir mantıksal çıkarımını yaptılar. Fakat bu, bütünüyle yanlıştı.

Abartılı kıyafetlerinizin ardında yatan ilham nedir?

Biz kahraman olarak Paul McCartney ve Mick Jagger’ı benimsemiştik, fakat tüm bu Sherlock Holmesler falan, kötü kahramanlarımız yoktu. “Radyolarda çaldığımız sürece, seve seve Darth Vader, Kaptan Hook olacağım” dedim

Bu cümleyi tamamlayın: Kalben hüsrana uğradım…

Busby Berkeley.

En sevdiğiniz müze hangisi?

İspanya Figueres’teki Salvador Dali Müzesi. Grubumuzun ilk üyelerinden beşinin ana branşı sanattı ve Dali’yi idolleştirdik: Kendimizi sürrealist olarak tanımladık. 1974 yılında New York’ta dört gün Dali’yle birlikte çalıştım. Beynimin bir heykelini yaptı. Bir çikolatalı eklerin arkaya aktığı, karıncaların üstüne tırmandığı ve Dali ve Alice hecelerinin ortaya çıktığı bir beyindi.

Genç müzisyenlere tavsiyeleriniz neler?

Tüm enerji ve coşkunuzla Burt Bacharach dinleyin.

Sizin için ne yeni olur?

Lady Gaga, Rob Zombie ve Pee Wee Herman’ın kombinasyonu.

Müzikte uzun bir kariyer yapmanın sırrı ne?

Profesyonel olmak. Söyleşiye geç kalmayacaksın; sahneye bir çalımla çıkmayacaksın. “Ben sarhoş bir rock yıldızıyım, onları bekletebilirim, ben dünyanın kralıyım” düşüncesinde olmayacaksın.

Pişman olduğunuz bir şey var mı?

1978 ile 1982 arasında karanlık bir dönem var; o kadar içiyordum ki nasıl yaptığımı hatırlamadığım üç albüm var. Keşke geri dönebilsem ve bu albümleri tekrar yapabilsem.

Hakkınızda birinin söylediği en kötü şey ne?

İlk albümümüz ‘trajik bir plasik atık’ olarak değerlendirilmişti. Çok gülmüştüm; çok yaratıcıydı.

Guardian