Çıplak Ayaklı Efsane Türkiye’de

Konserler
Müzik dünyasının ‘çıplak ayaklı efsane’ lakaplı vokali Cesaria Evora, 31 Temmuz’da bir kez daha Türkiye’ye geliyor. Fenerbahçe True Blue‘daki konser, saat 20.00̵...
EMOJİLE

Müzik dünyasının ‘çıplak ayaklı efsane’ lakaplı vokali Cesaria Evora, 31 Temmuz’da bir kez daha Türkiye’ye geliyor. Fenerbahçe True Blue‘daki konser, saat 20.00’de başlayacak. Atlas Okyanusunda, Kuzey Batı Afrika açıklarındaki bir adalar ülkesi olan Mindelo’da (Cape Verde) doğan ve alkolik babasının ölümünden sonra yetimhanede yetişen Evora, müzik kariyerine yetimler korosunda şarkı söyleyerek başladı. 13 yaşında korodan ayrılan Evora, yerel barlarda şarkı söylemeye başladı ve kendini ‘ulusal blues’ diye adlandıralabilecek tarzda yetiştirdi. Müzik hayatı çocukluk yıllarında başlamasına rağmen 47 yaşına kadar adını pek duyuramayan Cesaria Evora, 1973’te Cape Verde adasının Portekiz kolonisinden çıkıp özgürlüğünü kazanmasıyla popülerliğe adım attı. 1988 yılında De Silva isimli genç bir Fransız’ın teklifiyle Paris’e gidip "La Diva aux Pieds Nus" (Yalınayaklı Diva) isimli albümü kaydetti. Albümün kendi toplumu tarafından oldukça beğenilmesinden sonra, diğer albümü "Miss Perfumado" 200 bin kopya sattı ve sanatçıya uluslararası bir şöhret kazandırdı.

1994 yılında "Sodade, les plus belles mornas de Cesaria" isimli albümünü yayınlayan sanatçı 1995 yılında Grammy Müzik Ödülleri’ne aday gösterildi. "Cesaria" isimli albümünden sonra dünyanın dört bir yanında konserler vermeye başlayan Evora, 1997 yılından sonra "Cabo Verde" ve "Mar Azul" albümlerini yayınladı. 1998 yılında Havana‘da bir grup Kübalı ve Brezilyalı sanatçıyla "Cafe Atlantico" isimli albümünü kaydetti. Paris’te kendisine bir stüdyo kuran Cesaria Evora, 60’a yakın müzisyenle uzun bir çalışmanın meyvesi olan "Sao Vincente Di Longe" albümüyle büyük başarı kazandı. Sonraki yıllarda dünyayı dolaşıp aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerde yüzlerce konser veren sanatçı, pek çok ödül aldı. 2003 yılında Güncel Dünya Müziği kategorisinde "Voz d’amor" (Aşkın Sesi) adlı albümüyle aldığı Grammy Ödülü bunlardan biri. ‘Çıplak ayaklı diva’ olarak anılan sanatçı için bu ödüllerin belki en anlamlısı, ülkesi tarafından verilen "Kültür Elçisi" unvanı. Her şarkısı milyonlarca kişi tarafından dinlenen sanatçı, söylediği hüzünlü şarkılarla tanınıyor. Şarkıları, Portekiz Fado’larından Küba ve Afrika müziklerine uzanan geniş bir yelpazeyi yansıtıyor.