Yürekli Bir Sonbahar Akşamı

Edebiyat
Yürekli bir sonbahar akşamında cebimdeki dolmuş parasından arta kalanlarla aldığım bir gofret ile gelmiştim eve. Yüreksiz bir baba edasıyla. Ne cepte kaldı, ne elde. Anca varsa yüreğimde. O da kıymeti...
EMOJİLE

Yürekli bir sonbahar akşamında cebimdeki dolmuş parasından arta kalanlarla aldığım bir gofret ile gelmiştim eve.
Yüreksiz bir baba edasıyla.
Ne cepte kaldı, ne elde.
Anca varsa yüreğimde.
O da kıymetini bilene, yettiğince.
Seneler evvele gidiyor bazen, kendisini hapisten kurtaramamış zihnim.
Sanki özgürlüğü koklarcasına hevesleniyor bazı bazı.
O güzel yeni biçilmiş çim gibi kokan kahvaltı sofralarını.
Ocakta tüten çaydanlık kokusu tüm evi saran patates kızartması, menemen ve yanımda sen..
Siz.
Sizsiz bir yaşam hiç hayal edemedi bu zihnim.
Her boka kılıf uydurdum, her yaşa bir bahane buldum, her güne ha gayret son buldum
Ama yaşamaya neden bulamadım oğlum.
Önce annen gelmişti kalbime, sonra evime.
Sonra sen önce kalbime sonra tüm benliğime.
Bize iyi gelmiştin..
Sonra sen önce gittin, annen gitti.
Oysa annen bilmiyor ki ben senden sonra kalmamıştım.
Çoktan gitmiştim.
Annen de bitmişti.
Yine odanda tek başıma yatıyorum.
Masallar okuyorum varmışsın gibi.
Arada bu güzel ortamı ev sahibinin zile basması bozuyor olsa da aldırış etmiyorum.
İçinde hayat olmayan eve kira mı verilir?
İçinde sevgi olmayan insanlar gibi..

İsmail Çayır