Ankara’da deniz yok. Bu şehre gelen yeni bir öğrencinin ilk soluduğu cümle bu oluyor. Geldiğiniz ayın Eylül olması, karasal iklimin keskin soğuklarıyla karşılanmanız da bu cümlenin öncelikli olmasında etken. İlk ve kesinlikle bir çözümü olmayan meselemiz bu. Şimdi diğer meselelere gelelim.
Ankara’ya yeni gelen, kültüre, kitaba, deftere, kaleme meraklı bir genç neler yapabilir, nerelere gider, nerelerden çıkar, etkinlikler, söyleşiler, kafeler, kütüphaneler, camiler nerededir? Bunlara erişmenin yolu biraz bilgi, biraz girişkenlik.
Umarım hanım öğrencileri diğer iki tarafa yönlendirmiş olmam
Evvela kitapçılar. Ankara’da Sakarya’dan Konur Sokak’a bir çizgi oluşturuyor benim gözümde kitapçılar. Özellikle ders kitaplarını temin etmek için Birleşik Kitabevi oldukça önemli. “Sakarya ne tarafta?” diye sorup gösterilen tarafa doğru yol alırken çiçekçilerin bulunduğu sokağı geçtiğinizde mutlaka bir şekilde gözünüze çarpacak Birleşik Kitabevi. Koton ve Matmazel mağazalarının ortasında kalan pasajın içinde, aşağıda, diye bir tarif yaparsam, umarım hanım öğrencileri diğer iki tarafa yönlendirmiş olmam.
Birleşik’ten çıktınız, sol yapın ve on-yirmi adım attıktan sonra ilk sağa dönün, soldan ikinci işletme Akçağ Kitabevi. Özellikle Türk Dili ve Edebiyatı ve türevleri bölümlerde okuyanlar için can damarı burası. Üst katında her çeşit ilahiyat, fıkıh, tasavvuf kitabı türü eserleri bulabilmeniz dolayısıyla da önemli.
O çayevine gereken özeni gösterelim, lütfen
Akçağ’dan çıktınız. Sola dönüp sokağı sonuna kadar kat ediyorsunuz ve sol tarafta NT mağazaları Kızılay şubesi. Süreli yayınları ilk etapta buradan takip etmek pratik oluyor, tavsiye ederim.
NT’den çıktığınızda sola doğru yürüyüp sağa döndüğünüzde, girdiğiniz sokağı yürümeye devam edip –yürümeden, sokağın hemen başında sağ tarafta kalan Babacan Çayevi’ne dikkat! Ankara’da yarım saat oturup çay içebileceğin ender çayevlerinden orası çünkü, gereken özeni gösterelim, lütfen!- solda Aksoy Pasajı’na rastlayacaksınız. Giriş katı ve alt katları sahaflarla dolu olan pasajda Kadim Kitabevi var. Mütevazı ve istediğiniz kitabı vaktinde rafında görebileceğiniz bir kitabevi, Erdal abi muhabbet edebileceğiniz bir dost kitapçı. Eskiden Pınar Kitabevi’ydi burası, hey gidi.
Kitap Dost’ta görülür, uygun indirim yapan başka bir kitapevinden alınır
Aksoy’dan çık ve yoldan çevirdiğin birine “Merhaba, Dost ne tarafta acaba?” diye sor. Sorduğun kişi âşık veya “buranın yabancısı” değilse mutlaka sana bir yönü işaret edecektir. Bence tek ihtimal geçerli, o da âşık olması, zira Ankara’da herkes oranın yabancısı zaten, Cemal Süreya’nın “iyi kalpli üvey ana” tanımı evet. Dost’u buldun mu? Şimdi, ayağını bastığın mekân, ileride her arkadaşınla kuracağın “Dost’un önünde buluşalım” muhabbetinin ötesinde bulunsun lütfen. Dost’a düzenli olarak uğra, yeni gelen kitaplara mutlaka göz at. Bir şehirde, Dost gibi işlevsel bir mekân bulman çok zordur. İşlev şu: Yeni çıkan kitapları Dost’ta çıkar çıkmaz görürsün ve not alırsın. Kitap Dost’ta görülür, uygun indirim yapan başka bir kitapevinden alınır. Ben merakımı celbeden yeni kitapların tümüne Dost’ta ilk görüşte âşık olmuşumdur ama oradan aldığım kitap sayısı çok azdır. Dost indirim yapmaz. Dost üzeri fiyatından satar. Dost, bu konuda dost değildir. –Murat abi özür dilerim! Dost’tan Murat abi dostumuzdur!-
En fotokopi fanzininden en kuşe kağıt fotoğraf dergisine kadar
Dost’tan çıkınız ve sola dönünüz. Yüksel Caddesi’ndesiniz. Sağa dönerseniz Konur Sokak var orada. Yüksel’le Konur’un birleştiği köşedeyse Turhan Kitabevi. Turhan Kitabevi süreli yayınlar takibi için paha biçilmez bir mekân. Eskiden her türlü fanzin-alet-edevat bulunurdu ve daha bir ayaküstü mekânımızdı fakat dergi sahiplerinden fatura istemeye başladıklarından beri biraz kurudu. Gene de özellikle İngilizce, Almanca ve Fransızca yayınlar konusunda uğranılması gereken kitabevi burası. Bu dillerde haftalık gazete ve dergiler elinizin altında.
Konur’u yürümeye devam ederseniz, ileride solda İmge Kitabevi’ni göreceksiniz. Kitabevinde girişte solda “Yeni Yayınlar” kısmı var. Dost’tan öne çıkaran neden bu yayınların fazla düzenli olması. Kitaplar, bir aylık, bir haftalık gibi kategorilerde yer alıyor orada. Bu, yeni yayınları ayıklama kolaylığı kitap dergisi çıkarırken çok işe yarıyor, sizin için de bir önemi varsa doğru yerdesiniz. Ayrıca İmge’de baskısı kalmamış bazı kitapları kıyıda köşede bulabilirsiniz. Mesela: Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabının ciltli baskısına bir türlü kavuşamamıştım, inat bu ya karton kapaklısını da almıyorum, bir gün gene İmge’de aylak aylak gezerken, iktisat raflarının en alt kısmında köşeye sıkışmış vaziyette karşımda buldum. Sonra, İmge’de dergi kısmı var. Çok önemli çok! Ankara’da her ama her çıkan neşriyatı burada bulabilirsiniz. En fotokopi fanzininden en kuşe kağıt fotoğraf dergisine kadar. Akademik dergiler de cabası. İmge’nin stratejik yönü budur. Fanzin veya dergi çıkarıyorsanız ilk uğrayacağınız yer de burasıdır. Derginizi matbaadan alın ve İmge’ye girin. Dergiler kısmından ileri doğru yürüyün, arka bahçeye, kafe kısmına çıkın, aşağı doğru inen merdivenleri takip edin, sayın dergi editörü adayı arkadaşlar. İmge’nin evet, bir kafesi de var.
Kitabevini ziyaret etmek için gelenler-İbrahim Çolak’ı ziyaret etmek için gelenler
Kafe dedik, ağzımız da tatlansın kelime değil mi? Kitap-kafelerin iki tanesine mecbur değineceğiz: İhtiyar Kitabevi ve Tayfa Kafe. İhtiyar Kitabevi’ni Birleşik’ten çıkışta tarif etmem gerekirdi ama şimdi tarifi karıştırmayalım, “Ataç 1 Sok. No: 26/D” açık adresini verelim. İlla tarif diyenler için, Kızılay Genel Müdürlüğü’nün merkezini sor, onun kestiği sokak Ataç 1 Sokak işte. Sora sora Bağdat bulunur. İhtiyar’da İbrahim Çolak var, kitabevini ziyaret etmek için gelenler ve İbrahim Çolak’ı ziyaret etmek için gelenler diye ikiye ayrılıyoruz. Size dost tavsiyesi, kitabevini ziyarete gelin, İbrahim Çolak o sırada kitabevinde değil ve İstanbul’a yürüyor olabilir!
Diğer kitap-kafe, Tayfa Kafe. Kocatepe Cami’nin karşısında. Tam adresi, “Selanik Cad. No: 82/32 Kızılay”. Sinema gösterimleri var her Pazartesi. Dergi kısmı gayet iş görür kıvamda. Alt katındaki kitapları mutlaka görün, iyi parçalar çıkabiliyor.
Elbette kitapçılar Ankara’da buradan ibaret değil. Bu saydıklarım merkezî kitabevleri sadece. Zafer Çarşısı’nda ve Adilhan Kitapçılar Çarşısı’nda yer alan sahaf ve kitapçılara gidin. Evrensel Kitabevi’ni arayın ve bulun, her ay bir yayınevi için indirim var orada. İlhan&İlhan Kitabevi gördüğünüz en ilginç kitapçılardan biri olabilir, benim için huzur verici mütevazı bir mekân.
Kitapçıları bitirdik. Sırada kitapçılar haricinde gidilebilecek dernek, vakıf ve kuruluşlar ile etkinlikleri var.
M. Fatih Kutan
Dünyabizim